“Meleklerin kanatları olur, duymuştun. Seninkinin neden yok merak ediyorsun. Sorsan söyler mi? Söylemez. Yine de şansını denemekten asla vazgeçmiyorsun. Kanatları olsaydı belki de sevmezdin bu kadar. Melekleri melek yapan bile eksiklikleridir kim bilir. Bildiğin mükemmelcilik oynayanlardan bıktığın, usandığın. Ruh ardiyende birikmiş, tozlanmış, kurumuş, çürümüş bir yığın. Uzun gecelerde temizlik umuduyla didik didik ettiğin; tükendiğin, yıldığın. Gösterişsizliğiyle büyüleniyorsun. Kendini sakladıkça, büsbütün yörüngesine oturuyorsun. Artık sırtından itmesine gerek olmadığını anlıyor. Parmaklarının temasını hissetmiyorsun. Gereksiz dokunulmasından hoşlanmadığını biliyor.”
Feryal Tilmaç Mevt Tek Hecelik Uyku kitabından sonra yayımlanan, ödüllü kitabı Aradım Yaz Dediniz’deki öykülerinde okurla konuşmaya, olanları olduğu gibi anlatmaya ve dertleşmeye devam ediyor. Sesi sesimize, cümleleri cümlelerimize karışıyor. En karmaşığından en sıradanına insan ruhunun gölgede kalmış ya da üzerine konuşulmaktan imtina edilen bütün odalarına cesaretle girip çıkıyor Tilmaç. Aynı cesareti bizden de bekleyerek kendi karanlığımıza, kuytumuza girmeye, yaramıza bakmaya, iç sesimizi dinlemeye, aynayla yüzleşmeye çağırıyor.
Kimse saklanamıyor kendinden, kaçmak boşuna!
Bütün bunlara ustalıkla kurulmuş bir dil armonisi ve edebi şölen eşlik ediyor.
“Meleklerin kanatları olur, duymuştun. Seninkinin neden yok merak ediyorsun. Sorsan söyler mi? Söylemez. Yine de şansını denemekten asla vazgeçmiyorsun. Kanatları olsaydı belki de sevmezdin bu kadar. Melekleri melek yapan bile eksiklikleridir kim bilir. Bildiğin mükemmelcilik oynayanlardan bıktığın, usandığın. Ruh ardiyende birikmiş, tozlanmış, kurumuş, çürümüş bir yığın. Uzun gecelerde temizlik umuduyla didik didik ettiğin; tükendiğin, yıldığın. Gösterişsizliğiyle büyüleniyorsun. Kendini sakladıkça, büsbütün yörüngesine oturuyorsun. Artık sırtından itmesine gerek olmadığını anlıyor. Parmaklarının temasını hissetmiyorsun. Gereksiz dokunulmasından hoşlanmadığını biliyor.”
Feryal Tilmaç Mevt Tek Hecelik Uyku kitabından sonra yayımlanan, ödüllü kitabı Aradım Yaz Dediniz’deki öykülerinde okurla konuşmaya, olanları olduğu gibi anlatmaya ve dertleşmeye devam ediyor. Sesi sesimize, cümleleri cümlelerimize karışıyor. En karmaşığından en sıradanına insan ruhunun gölgede kalmış ya da üzerine konuşulmaktan imtina edilen bütün odalarına cesaretle girip çıkıyor Tilmaç. Aynı cesareti bizden de bekleyerek kendi karanlığımıza, kuytumuza girmeye, yaramıza bakmaya, iç sesimizi dinlemeye, aynayla yüzleşmeye çağırıyor.
Kimse saklanamıyor kendinden, kaçmak boşuna!
Bütün bunlara ustalıkla kurulmuş bir dil armonisi ve edebi şölen eşlik ediyor.
Sait Faik Hikaye Armağanı kazanmış olan kitap, süslemeden uzak sade diliyle dikkat çekiyor. İç sesler bazen uç uca eklenip Oğuz Atay havasında sel olup akıyorlar. Hikayelerin yazım tekniği ve dil kullanımları birbirinden farklı. Bu biraz dikkat dağıtsa da ortak bir paydada buluşup kadınların sesi oluyorlar. Özellikle öfke tasvirleri başarılı.
Karton Cilt, 168 sayfa
Temmuz2018 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı