Cinselliği ele alış tarzıyla büyük tartışmalar yaratmış bir bilimkurgu başyapıtıdır Aşıklar.Farmerın 1952 yılında uzun öykü olarak yazdığı, ancak fazlaca aykırı bulunduğu için popüler bilimkurgu dergilerinin editörlerince geri çevrilen Aşıklar, Startling Stories Dergisinde yayımlanma şansı bulduğunda okurlar arasında büyük bir coşku yarattı ve yazarına En Çok Umut Veren Yeni Yazar dalında Hugo ödülünü kazandırdı.Günümüz için oldukça masum kalsa da Aşıkların yayımlandığı dönemde yarattığı etki, ancak afallatıcı olarak tanımlanabilir.1960 yılında roman haline getirilen öykü; yabancı biyolojisi, asalak yaşam ve seks üçlüsünün din kazanında hazırlanmış tehlikeli bir karışımıdır...
Cinselliği ele alış tarzıyla büyük tartışmalar yaratmış bir bilimkurgu başyapıtıdır Aşıklar.Farmerın 1952 yılında uzun öykü olarak yazdığı, ancak fazlaca aykırı bulunduğu için popüler bilimkurgu dergilerinin editörlerince geri çevrilen Aşıklar, Startling Stories Dergisinde yayımlanma şansı bulduğunda okurlar arasında büyük bir coşku yarattı ve yazarına En Çok Umut Veren Yeni Yazar dalında Hugo ödülünü kazandırdı.Günümüz için oldukça masum kalsa da Aşıkların yayımlandığı dönemde yarattığı etki, ancak afallatıcı olarak tanımlanabilir.1960 yılında roman haline getirilen öykü; yabancı biyolojisi, asalak yaşam ve seks üçlüsünün din kazanında hazırlanmış tehlikeli bir karışımıdır...
Dikkat : Pulp mı başyapıt mı, derin mi sığ mı, hayal mi gerçek mi karar verememe tehlikesi.
Distopya var bu kitapta, Aşk var, teokrasi var, vahşet var.
Yüksek dozda acı sonucu hayattan soğutma garantisi ve yoğun cinsel içerik (seks anlamında değil illa) var bir de. Kitaba başlamadan önce aklınıza gelecek olan her şey var muhtemelen.
Yazarın özgün fikirleri olduğu bir gerçek, yalnız bunların pek çoğu yeterince olgunlaşmadan, altları doldurulmadan bitti kitap. Bu sebepten arka kapakta yazdığı gibi bir bilimkurgu klasiği olmanın -övülen finaline rağmen- çok uzağında.
Yıl 3050. Kıyamet Savaşlarından sonra Dünya Haijac birliği ve diğer devletler arasında paylaşılmıştır. Sigment City'de dilbilimci olan Hal Yarrow, mutsuz bir evliliği olan küfürbaz bir adamdır. Devlet Kilisesi'nin atadığı karısını uzun süredir boşamayı düşünmektedir, eğer değerlendirme puanları biraz daha düşecek olursa C'ye ( cehennem ) gönderilecektir. Yüce Öncü İsaac Sigmen'in kurduğu düzene ve yasaklara olan öfkesi onu hırçın ve geçimsiz bir insan yapmıştır. Yüce rahip kastı olan Urielitlerden biri onu çağırttıığı zaman, yaşamının sona erdiğini düşünmektedir. Ancak durum farklıdır Dünya dışında koloni kurulması düşünülen yabancı zekaların yerleşik olduğu bir gezegenin dilini çözmesi ve sefer arkadaşlarına öğretmesi görevi verilir. 40 yıl sürecek bu yolculuk otomatik boşanma anlamına geldiği için Hal hemen kabul eder. Wog gezegeninde geçirdiği vakit kurduğu dostluklar ve Jeanette adlı kadınla yaşayacağı yasak aşk, onun hayal bile edemeyeceği günahlar işlemesine sebep olacak tam bir düzen karşıtına dönüşecektir...
Viktoryen toplum ve tüm imaları gelecekte baskıcı teokratik bir düzende geri dönmüş. Düzen ve topluma karşı öfke, tiksinti ve suçluluk duygusu elle tutulacak kadar yoğun işlenmiş. Tüm yüce imalar Öncü figüründe karakterize edilirken, günah keçisi görevini Gerici üstlenmiş. Herkesin içinde bir Gerici ( günahkar, yoldan çıkaran / Şeytan eşdeğeri ) bulunurken Öncü tek ve ulu, o dokunulmaz. Günah ve sevap kavramları çökmüş. Gerçek hareketler ve gerçekdışı hareketler var. Topluma paranoya ve güvensizlik hakim. Mahremiyet yok, herkesin bir koruyucu meleği var. Koruyucu melekler kişilik polisleri gibiler, en ufak hatada size ceza veren acımasız rütbesiz polisler onlar. İnsanın kendine yıkıcı ve habis doğası sıkça eleştirilmiş kitapta. Korku, cehalet ve baskı üzerine kurulmuş olan toplumda, abartılı da olsa insan bedenine dair tüm imalar gizlenmiş. Yemekleri peçeler ardında yiyor, bol giysiler giyiyor, ışık açıkken sevişmiyorlar. kendi bedeninden insanlığından tiksinen insanlar yaratmışlar. Asiler 7 günahı temsil eden 7 sicimli kamçılarla hemen cezalandırılıyor.
Kadercilik ve özgür irade üzerine tartışmalar son derece güçlü. Sitemi kurgularken yıkılabilir bırakmak için çabalamış yazar. biraz üstünkörü ve yalın da olsa Freud ve Viktoryen dönem imalarını bolca işlemiş yazar. Sistem hataları ve sosyal dinamiklerdeki uyumsuzluk dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. Çoğu yerde psikiyatriye saygı duruşunda bulunan kitap çarpıcı bir sonla kapanmış. Yazarın özellikle entomolojiye çalıştığı gözden kaçmıyor. Kurguladığı ırk olan Wog'ların böceklerle olan benzerlikleri son derece güzel tasvir etmiş. Zamanında basılması reddedilen ve çok sayıda kaşın kalkmasına sebep olan bu eserde yazar farkında olmadan planladığı kişisel devrimi yarım bırakmış. Yunan mitolojisinden fırlamış gibi kurguladığı bir çeşit Nymph olan Jeanette'a dair sondaki açıklamalar kadından korkan erkek figürünü desteklemiş ve Viktoryen imalara çanak tutmuş. yıkmaya çalıştığı imaları fak etmeden yüceltmesi hayal kırıklığı yaşatabilir okura.
Cesur yazımı ve Hristiyanlığın yeniden yorumlanmasına dair göndermeler, Milton'a atıf başarılı olsa da eksik lan yanları var. Ancak 60 yıl önce bunları yazabilmesi takdir edilesi. Tıp ve entomoloji hakkında saçmalamadan kurgulamış olması da eserin güçlü bir diğer yanı. Farklı bir şeyler okumak isteyenlere hitap edecektir.
Karton Cilt, 264 sayfa
2002 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı