Çabuk silinsin diye ayak izlerim,
Yalın ayak geçtim tüm şehirleri ve denizleri....
''Ankara hiç bu kadar güzel olmamıştı.
Mevsim bahardı; keçiler yayılıyordu otlaklarda...
Ada vapurlarının biri ayrılırken Kuğulu Park İskelesi'nden bir diğeri yanaşıyordu Tunalı Caddesi Boğazından geçerek...
Güvercinler, martılar, kuğular, çimenlerin üzerine yayılmış âşıklar
Bedava hayaller peşinde değildim.
Her şeyi ama her şeyi yeniden görebilmeyi seninle başarmıştım.
İlk kez aşkın derinliklerine bu kadar inebiliyordum.
Keşfetmem gereken daha birçok şeyi yeni keşfetmeye başlamıştım.''
Fahri Coşkun, ilk romanı Cesaret Duvarlarının ardından, Aşk Doğarken Ölürle de bir yandan hayal gücünün sınırlarını zorlamaya devam ederken, bir yandan da aşkı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan bir kahramanın serencamını gözler önüne seriyor.
Çabuk silinsin diye ayak izlerim,
Yalın ayak geçtim tüm şehirleri ve denizleri....
''Ankara hiç bu kadar güzel olmamıştı.
Mevsim bahardı; keçiler yayılıyordu otlaklarda...
Ada vapurlarının biri ayrılırken Kuğulu Park İskelesi'nden bir diğeri yanaşıyordu Tunalı Caddesi Boğazından geçerek...
Güvercinler, martılar, kuğular, çimenlerin üzerine yayılmış âşıklar
Bedava hayaller peşinde değildim.
Her şeyi ama her şeyi yeniden görebilmeyi seninle başarmıştım.
İlk kez aşkın derinliklerine bu kadar inebiliyordum.
Keşfetmem gereken daha birçok şeyi yeni keşfetmeye başlamıştım.''
Fahri Coşkun, ilk romanı Cesaret Duvarlarının ardından, Aşk Doğarken Ölürle de bir yandan hayal gücünün sınırlarını zorlamaya devam ederken, bir yandan da aşkı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan bir kahramanın serencamını gözler önüne seriyor.
Karton Cilt, 168 sayfa
2012 tarihinde, Kentkitap tarafından yayınlandı