Sevgili kadınım, sana bu kötü soneleri yazmak, bana büyük acılar ve mutsuzluklar verdi ve pahalıya maloldu. Yine de bunları sana sunmanın sevinci bir çayırdan daha geniş. Bunlara başladığım zaman şunu iyi biliyordum. Beğeni, arayış ve inceleğin yanı sıra, şairler her zaman top ateşini andırır, gümüşümsü ve ezgili uyaklarla şiirler yazmışlardır. Şunu büyük bir alçakgönüllülükle itiraf edeyim. Bu saf ve donuk özlü soneleri ağaçlardan çattım. Ve şimdi onlar kulaklarına varıyor işte. Seninle ben, kalastan ibaret saf ağaç parçalrını ve dinmeyen hava değişiklerini, kül enlemlerden kaybolmuş gönüllerden, kumsallardan ve ormanlardan geçerek devşirdik., Şarkı söylediğim ve tapındığım gözlerini yaşatsınlar diye 14 tahtalı bu küçük evlerin çatısını ve aşk çatılarını , hoş olan geçmiş kalıntılarıdan balta, hançer ve bıçakla kurdum. İşte sana ait olan yüz kadar aşk sonesi, aşkımın kanıtları; sana borçlu oldıkları yaşamdan başka bir şey olmayan soneler. - Pablo Neruda, Ekim 1959 -
Sevgili kadınım, sana bu kötü soneleri yazmak, bana büyük acılar ve mutsuzluklar verdi ve pahalıya maloldu. Yine de bunları sana sunmanın sevinci bir çayırdan daha geniş. Bunlara başladığım zaman şunu iyi biliyordum. Beğeni, arayış ve inceleğin yanı sıra, şairler her zaman top ateşini andırır, gümüşümsü ve ezgili uyaklarla şiirler yazmışlardır. Şunu büyük bir alçakgönüllülükle itiraf edeyim. Bu saf ve donuk özlü soneleri ağaçlardan çattım. Ve şimdi onlar kulaklarına varıyor işte. Seninle ben, kalastan ibaret saf ağaç parçalrını ve dinmeyen hava değişiklerini, kül enlemlerden kaybolmuş gönüllerden, kumsallardan ve ormanlardan geçerek devşirdik., Şarkı söylediğim ve tapındığım gözlerini yaşatsınlar diye 14 tahtalı bu küçük evlerin çatısını ve aşk çatılarını , hoş olan geçmiş kalıntılarıdan balta, hançer ve bıçakla kurdum. İşte sana ait olan yüz kadar aşk sonesi, aşkımın kanıtları; sana borçlu oldıkları yaşamdan başka bir şey olmayan soneler. - Pablo Neruda, Ekim 1959 -