Aşk-ı Gülsen, bir kadının iç dünyasındaki masum ve zayıf yönlerini nasıl sakladığını, bir yerde hayata karşı pes edişini ama sevginin ve inanmanın gücüyle yeniden hayata tebessüm edişini anlatıyor. Modernizmin paramparça ettiği kişilikler insanı yaşarken öldürüyor... Yaşarken ötmenin, aşkın, tutkunun, bir kadının gel-gitleri arasında müthiş bir kurguyla yazılmış olan bu roman ayrıca İslam Felsefesi acısından da tarihteki yerini kuşkusuz alacaktır. Emel Sünter Yalçın bu romanıyla ülkemizde güzel Türkcemizle mistik-felssfi romana dair ilk örnektir desem abartmış olmam. Bu romanda Türk kadınını, aşkı, hicranı, bireysel dindarlık ve birevıp! hakikat arayışını hep birlikte bulacaksınız.Prof. Dr. Şahin FİLİZEmel Sünter YALÇIN ilk romanı Aşk-ı Gülşende çağdaş bir Alissa yaratıyor, insanî aşkla ilahî aşk arasına sıkışmış Verdanın değişik kimlikler altında Gülşeni, yani aşkı arayışı okuyucuyu sık sık gerçekliğinden kopartarak imkansın bir aşkın tatlı düşlerine bırakırken, bazen de gerçeğin tam karsısına oturtarak günümüz insanının bölünmüşlüğüne ayna tutuyor. Tıpkı Dar Kapı nın Alissası gibi Verdada Tanrıya vakararak ona şart koşuyor, kendisini sevebilmesi için Gulşenin geri vermesini istiyor.Aşk-ı Gülsen, konusuyla, kurgusuyla, anlatımıyla her sayfasında okuyucusunu şaşırtan, insanî duyguların derinliklerine kadın duyarlılığıyla girmeyi başaran bir kitap. Hiç kuşku yok, Verdanın çığlığa dönüşen sessizliğinde, yer geldi kimseye duyuramadığı çığlığında herkes kendinden bir şeyler bulacak, onunla mutlu olacak, onunla Birlikte ağlayacak.
Aşk-ı Gülsen, bir kadının iç dünyasındaki masum ve zayıf yönlerini nasıl sakladığını, bir yerde hayata karşı pes edişini ama sevginin ve inanmanın gücüyle yeniden hayata tebessüm edişini anlatıyor. Modernizmin paramparça ettiği kişilikler insanı yaşarken öldürüyor... Yaşarken ötmenin, aşkın, tutkunun, bir kadının gel-gitleri arasında müthiş bir kurguyla yazılmış olan bu roman ayrıca İslam Felsefesi acısından da tarihteki yerini kuşkusuz alacaktır. Emel Sünter Yalçın bu romanıyla ülkemizde güzel Türkcemizle mistik-felssfi romana dair ilk örnektir desem abartmış olmam. Bu romanda Türk kadınını, aşkı, hicranı, bireysel dindarlık ve birevıp! hakikat arayışını hep birlikte bulacaksınız.Prof. Dr. Şahin FİLİZEmel Sünter YALÇIN ilk romanı Aşk-ı Gülşende çağdaş bir Alissa yaratıyor, insanî aşkla ilahî aşk arasına sıkışmış Verdanın değişik kimlikler altında Gülşeni, yani aşkı arayışı okuyucuyu sık sık gerçekliğinden kopartarak imkansın bir aşkın tatlı düşlerine bırakırken, bazen de gerçeğin tam karsısına oturtarak günümüz insanının bölünmüşlüğüne ayna tutuyor. Tıpkı Dar Kapı nın Alissası gibi Verdada Tanrıya vakararak ona şart koşuyor, kendisini sevebilmesi için Gulşenin geri vermesini istiyor.Aşk-ı Gülsen, konusuyla, kurgusuyla, anlatımıyla her sayfasında okuyucusunu şaşırtan, insanî duyguların derinliklerine kadın duyarlılığıyla girmeyi başaran bir kitap. Hiç kuşku yok, Verdanın çığlığa dönüşen sessizliğinde, yer geldi kimseye duyuramadığı çığlığında herkes kendinden bir şeyler bula... tümünü göster