Tebrizli Şemsin dilinden Hallacı okumak...
Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir.
Hamuş yani susmak. Susmak halvetti Hirada, susmak Enel Haktı Hallac-ı Mansurda, Hamuş olmaktı yârin alfabesiz halinde Mevlanaca.
Ve susmak visal orucuydu maşukta, iftarını şehadet şerbeti ile açan Şems misali.
Suskunuz. Kin ve garazdan uzaktayız. Biraz dargın biraz da boz bulanığız o kadar. Aldatıldık biz de aşk yolunda. Yâre kırıldık ama yolu terk etmedik Şems. Sen yüreği yaralı olana gelirsin. Bize neden gelmiyorsun Şems? Hem vuslat hem hicransın dost yüreklim! Yanımızda bizimleyken yaramızda olmayan... Bizler de Mevlâna misali alıp kalemi elimize "Hamuş" yazsak düşer miydin yollara? Gelir miydin acılarımıza? Dokunur muydun yüreklerimize?
Ha: Hallac, Mim: Mevlana, Şin: Şems... Hamuştu onlar. En Sevgiliye sevdalıydılar. Aşkın uzun yol arkadaşları. Tüm kötülükleri güzellikle savuşturanlar, susanlar, iyilik kardeşleri, aşka namzet secde kardeşleri, susayanlar, ölüm sözcüğünü aşkın soluğundan içenler... Aşkın "Hızır"ları...
Tebrizli Şemsin dilinden Hallacı okumak...
Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir.
Hamuş yani susmak. Susmak halvetti Hirada, susmak Enel Haktı Hallac-ı Mansurda, Hamuş olmaktı yârin alfabesiz halinde Mevlanaca.
Ve susmak visal orucuydu maşukta, iftarını şehadet şerbeti ile açan Şems misali.
Suskunuz. Kin ve garazdan uzaktayız. Biraz dargın biraz da boz bulanığız o kadar. Aldatıldık biz de aşk yolunda. Yâre kırıldık ama yolu terk etmedik Şems. Sen yüreği yaralı olana gelirsin. Bize neden gelmiyorsun Şems? Hem vuslat hem hicransın dost yüreklim! Yanımızda bizimleyken yaramızda olmayan... Bizler de Mevlâna misali alıp kalemi elimize "Hamuş" yazsak düşer miydin yollara? Gelir miydin acılarımıza? Dokunur muydun yüreklerimize?
Ha: Hallac, Mim: Mevlana, Şin: Şems... Hamuştu onlar. En Sevgiliye sevdalıydılar. Aşkın uzun yol arkadaşları. Tüm kötülükleri güzellikle savuşturanlar, susanlar, iyilik kardeşleri, aşka namzet secde kardeşleri, susayanlar, ölüm sözcüğünü aşkın soluğundan içenler... Aşkın "Hızır"ları...
Gerçek aşık Şems'in dilinden (temsili) ,gerçek aşık Hallac'ın aşk serüveni...İkisinin aşkı da birbirine benziyor ama Hallac tek başına ve sessiz...
Sinan Yağmur Aşkın Gözyaşları serisinin 4. kitabında Hallac Mansuru anlatmış. Diğer kitaplarının altında kalmayan güzel bir biyografik roman. Mevlâna'nin Şems'e yazdığı Hamuş'u merak edenler bu kitabı kaçırmasın.
Zaman zaman tekrar cümleleri olsa da ramazan ayında okunacak en doğru seçimlerden biri bu kitap.Hallac-ı Mansur'u yakından tanımak isteyenlere rehber bir kitap.Ene'l Hak öğretisini açıklayıcı akıcı bir roman.
Şahane bir anlatım, ayrıca her insanın bilmesi gereken önemli bilgilerle dolu ve çok duygu yüklü bir roman, tavsiye edilir, Sinan Yağmur'un ellerine, gönlüne sağlık...
HAMUŞ U BU KİTAPLA TANIDIM. İNSANIN ALLAH LA BÜTÜNLEŞMESİNE BU KİTAP İLE ŞAHİT OLDUM. DİĞER AŞKIN GÖZYAŞLARI GİBİ TEK KELİME İLE HARİKAYDI.
Yarım bilgiyle anca bu kadar oluyor sanırım. Kitap haybeden sıkışlarla dolu. Hallac-ı Mansur'u iyi araştırsaydı, kendisinin namazla ya da hacla değil daimi salatla yaşadığını bilirdi. Şeriatla hakikat kapısının ibadetlerinin farklı olduğunu tespit ederdi.
Ciltli, 288 sayfa
4Haziran2013 tarihinde, Karatay Akademi tarafından yayınlandı