Bu çalışmada merkez olarak kullanılan ekonomik çıkar kavramının dışında, Avrupanın bütünleşme sürecinde oldukça etkili olan eski düşmanların büyük bir kısmının, tam üyelik için Avrupa Birliğinin kapısında sıraya girmeleri, bir taraftan Batının kendine güvenini artırırken, diğer taraftan da yok olan düşmanla birlikte, bölgesel bütünleşmenin varlık sebeblerinden birisini ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı sonrasında kızıl tehdide karşı oluşturdukları ittifaklarını, kızıl tehdidin ortadan kalktığı yeni dönemde de sürdürmek (hatta geliştirmek) isteyen Batı Avrupa ülkeleri, şimdi uygarlıklar çatışması teorisinde olduğu gibi, yeni düşman arayışlarına yönelmişlerdir...
Bu çalışmada merkez olarak kullanılan ekonomik çıkar kavramının dışında, Avrupanın bütünleşme sürecinde oldukça etkili olan eski düşmanların büyük bir kısmının, tam üyelik için Avrupa Birliğinin kapısında sıraya girmeleri, bir taraftan Batının kendine güvenini artırırken, diğer taraftan da yok olan düşmanla birlikte, bölgesel bütünleşmenin varlık sebeblerinden birisini ortadan kaldırmıştır. Dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı sonrasında kızıl tehdide karşı oluşturdukları ittifaklarını, kızıl tehdidin ortadan kalktığı yeni dönemde de sürdürmek (hatta geliştirmek) isteyen Batı Avrupa ülkeleri, şimdi uygarlıklar çatışması teorisinde olduğu gibi, yeni düşman arayışlarına yönelmişlerdir...