Edebikelam hasıl oldu, edebiyat sırroldu!
Durun! Size "hayatın anlamını" anlatacağım. Hatta göstereceğim!
İnsan niye roman yazar?
Hadi yazdı. Yazar kimliğini üstüne giydi, romanları tutuldu... Peki bir gün yazmayı neden bırakır?
Her gece aynı barda, aynı bar taburesinde oturan, sekiz yıldır tek kelime yazmadan kendini yalnızca içmeye veren "İsimsiz Alkolik Yazar" kendine sürekli bu soruları sorar.
Neden yazdığını unuttuğu için neden yazamadığını hatırlayamıyordur. Belki biraz daha içerse...
Ve yanıtını yedinci gecenin sonunda bulur.
Yedi gece...
Yedi kadın...
Ve yeniden kurulan bir dünya!
Edebikelam hasıl oldu, edebiyat sırroldu!
Durun! Size "hayatın anlamını" anlatacağım. Hatta göstereceğim!
İnsan niye roman yazar?
Hadi yazdı. Yazar kimliğini üstüne giydi, romanları tutuldu... Peki bir gün yazmayı neden bırakır?
Her gece aynı barda, aynı bar taburesinde oturan, sekiz yıldır tek kelime yazmadan kendini yalnızca içmeye veren "İsimsiz Alkolik Yazar" kendine sürekli bu soruları sorar.
Neden yazdığını unuttuğu için neden yazamadığını hatırlayamıyordur. Belki biraz daha içerse...
Ve yanıtını yedinci gecenin sonunda bulur.
Yedi gece...
Yedi kadın...
Ve yeniden kurulan bir dünya!
"Bir yazar neden yazamaz?" sorusuna alternatif cevaplar sunan bir eser. Edebiyat dünyasına ve egolara başkaldıran bir kara roman örneği. Sert bir sokak ağzı olduğunu da eklemeliyim.
yazar tam bir Bukowski özentisi. olayların ne anlatım tarzı ne de içeriği zerre kadar yaratıcılık, özen içermiyor. Arlara iki üç küfür serpiştirmeyi yazarlık zanneden, yeteneksiz ve sığ bir anlatıma sahip, İsimle içerik arasında da bağlantı olmayan bir kitap. kitapta çok başarılı ama hayata küsmüş, hala gençlerce hayranlıkla okunan bir yazar profili çizmesi kendisine ilişkin böyle bir algının oluşması hayalinin bir yansıması... tamamen vakit kaybı olarak gördüğüm ender kitaplardan biri...
Ciltsiz, 239 sayfa
Kasım2013 tarihinde, Altın Kitaplar tarafından yayınlandı