Kürdistanda geçen bir çocuklukJaponcadan Katalan diline yaklaşık yirmi dilde yayımlanıyor Babamın TüfeğiKitabın olağandışı kalitesi birkaç unsura bağlı: Betimlenen sahnelerin canlılığı (yazarın aynı zamanda bir yönetmen olduğu ve kadraja almaya uygun olaylar konusunda sağlam bir içgüdüye sahip olduğu görülüyor), kitabı dolduran ve güçleriyle olduğu kadar zayıflıkları ve gülünçlükleriyle de oldukları gibi tasvir edilen karakterlerin gerçekliği (yazar şöyle diyor: Çok acılar çeken bir halk olmamız, diğerleri gibi insanlar olmamıza engel değildir); kitabın, asla sızlanmayan ve korkunçluklara rağmen enerji ve hatta yaşama sevinciyle dolu havası. Hiçbir şeyin asla bu küçük çocuğu yıldırmayacağı hissediliyor (ve hatta ailesinin bile). Kürt davasını savunmak amacı taşıyan birinci derecede bir propaganda kitabı değil.Bundan çok daha insancıl bir şey.Librairie Pantoute
Kürdistanda geçen bir çocuklukJaponcadan Katalan diline yaklaşık yirmi dilde yayımlanıyor Babamın TüfeğiKitabın olağandışı kalitesi birkaç unsura bağlı: Betimlenen sahnelerin canlılığı (yazarın aynı zamanda bir yönetmen olduğu ve kadraja almaya uygun olaylar konusunda sağlam bir içgüdüye sahip olduğu görülüyor), kitabı dolduran ve güçleriyle olduğu kadar zayıflıkları ve gülünçlükleriyle de oldukları gibi tasvir edilen karakterlerin gerçekliği (yazar şöyle diyor: Çok acılar çeken bir halk olmamız, diğerleri gibi insanlar olmamıza engel değildir); kitabın, asla sızlanmayan ve korkunçluklara rağmen enerji ve hatta yaşama sevinciyle dolu havası. Hiçbir şeyin asla bu küçük çocuğu yıldırmayacağı hissediliyor (ve hatta ailesinin bile). Kürt davasını savunmak amacı taşıyan birinci derecede bir propaganda kitabı değil.Bundan çok daha insancıl bir şey.Librairie Pantoute
Adım Azad Şero Selim. Selim Malay'ın torunuyum. Dedem, güçlü bir mizah anlayışına sahipti. Özgür topraklarda bir Kürt olarak doğduğunu söylerdi. Ardından Osmanlılar geldi ve dedeme şöyle dediler: Sen Osmanlısın ve o bir Osmanlı oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun düşüşüyle bir Türk oldu. Türkler gittiler, o da Kürtlerin kralı Şeyh Mahmud'un krallığında yeniden bir Kürt oldu. Sonra İngilizler geldi, bunun üzerine dedem iyiliksever Majestelerinin bir kulu haline geldi, hatta bir-kaç kelime İngilizce bile öğrendi.
İngilizler Irak'ı icat ettiler, dedem bir Iraklı oldu, fakat bu yeni sözcüğün gizemini asla çözemedi: Irak, ve son nefesine kadar asla Iraklı olmaktan gurur duymadı; oğlu, yani babam Şero Selim Malay da öyle.
Ama ben Azad, o zamanlar hâlâ bir çocuktum.