Güney Carolina'da yaşayan ufak tefek ama bir o kadar da sert, öksüz Honey Moon için hayattaki en önemli şeylerden biri, hem içinde yaşayıp hem de neredeyse bütün sorumluluğunu üstlendiği lunaparkın muazzam hız treniydi. Lunaparkını ve hız trenini kurtarmak için para bulma umuduyla, kuzini Chantal'la giriştiği işlerin, Honey'yi hiç ummadığı yerlere getirip milyonların gözbebeği yapacağını kim bilirdi? Herkesin bayıldığı bu çocuk yıldız, yaşı dışında acaba başka neler gizliyor?
Cesur ve zeki bu küçük hanım gözü karalığıyla hayatındaki bütün erkekleri deli edecek! Bunlardan biri Eric Dillon; için için yanan kötü çocuk ve Hollywood'un son zamanlardaki en yetenekli oyuncularından biri. Ve Dash Coogan; kahraman kovboyların sonuncusu, efsanesini sürdürmek için kendisine pek ufak gelen beyaz cama hapsolmuş bir adam. Honey aşık olduğunda, bunu bildiği tek yolla yapacak tüm kalbiyle.
Susan Elizabeth Phillips bir kez daha, harika bir kadının hayatını anlatan, duygusal ve iyi örülmüş bir romanla karşımıza çıkıyor.
Romantic Times
Dünyaya asıl gereken, Susan Elizabeth Phillips tarafından yazılmış daha çok roman.
Elizabeth Lowell
Güney Carolina'da yaşayan ufak tefek ama bir o kadar da sert, öksüz Honey Moon için hayattaki en önemli şeylerden biri, hem içinde yaşayıp hem de neredeyse bütün sorumluluğunu üstlendiği lunaparkın muazzam hız treniydi. Lunaparkını ve hız trenini kurtarmak için para bulma umuduyla, kuzini Chantal'la giriştiği işlerin, Honey'yi hiç ummadığı yerlere getirip milyonların gözbebeği yapacağını kim bilirdi? Herkesin bayıldığı bu çocuk yıldız, yaşı dışında acaba başka neler gizliyor?
Cesur ve zeki bu küçük hanım gözü karalığıyla hayatındaki bütün erkekleri deli edecek! Bunlardan biri Eric Dillon; için için yanan kötü çocuk ve Hollywood'un son zamanlardaki en yetenekli oyuncularından biri. Ve Dash Coogan; kahraman kovboyların sonuncusu, efsanesini sürdürmek için kendisine pek ufak gelen beyaz cama hapsolmuş bir adam. Honey aşık olduğunda, bunu bildiği tek yolla yapacak tüm kalbiyle.
Susan Elizabeth Phillips bir kez daha, harika bir kadının hayatını anlatan, duygusal ve iyi örülmüş bir romanla karşımıza çıkıyor.
Romantic Times
Dünyaya asıl gereken, Susan Elizabeth Phillips tarafından yazılmış daha çok roman.
Elizabeth Lowell
Ben çok çok beğendim.Favori kitaplarımın arasına girdi bile..Kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum ve okuyun pişman olmayacaksınız diyorum :)
eğer 10 puan dan fazla bi puan verebilseydim eğer verirdim.... yazarın okuduğum diğer iki kitabı gibi bu kitapta muhteşemdi.... uzun uzun anlatıp kimsenin kitabı okuma isteğini baltalamayacağım çünkü bir başlarsam anlatmaya çook önemli şeyler kaçırabilirim!!! her sayfası her cümlesi harikaydı... fazlasıyla keyif aldım !! yazar karakterleri gerçekten mükemmel kurguluyor... onları kendiniz kadar iyi tanıyorsunuz... her duygu ve düşüncelerine eşlik ediyor, beraber yaşıyorsunuz... bu kitap hem harika aşkların hem de harika sevgilerin anlatıldığı ama aynı zaman da aile arayan bir kızın soon derece duygusal hikayesiydi... kitabın sonu çook tatmin ediciydi... bitince bir "ohhh beeee bu nasıl bir güzelliktir" dedirtti bana...kısaca ŞİDDETLEEE TAVSİYE ediyor veeee OKUYUNN!!!! diyorum...
Kitabın isminin beni çok yanılttığını itiraf etmeliyim, ben daha yumuşak, romantik, eğlenceli bir kitap bekliyordum ama karşıma aile ve sevgiye muhtaç bir kızın cokk duygusal bir hikayesi çıktı. Kesinlikle müthiş etkileyici sürükleyici bir kitap ... ve Eric sanırım onun hikayesi beni en çok etkileyen kısımdı.. Kitabın sonu çok hoşuma gitti çok güzeldi. Susan Elizabeth philips müthiş bir yazar mutlaka okuyun derim.
Müthiş bir kitaptı herşey vardı gözyaşı,aşk,trajedi,gerilim hepside tam tadındaydı.Harikulade bir finallede son buldu.Yazarımızın okudugum her kitabıda ayrı bir güzel.Okumadan geçmeyin derim.
Balayı Susan Elizebth Philips
Orjinal adı Honey Moon Goodreads puanı 5/3,66 Benim puanım 5/4
Samimi olarak söylemek gerekirse beni bu kadar ters köşeye yatıran kitap okumamıştım..Daha önceki kitapları gibi yumuşak bir romans okuyacağımı tahmin ediyordum.Ama karşıma ufak tefek güçlü bir kız çocuğunun hikayesi çıktı.Onun başlarda çocuk halini kitap ilerledikçe de genç kızlığa geçişini izledim..Kesinlikle sıra dışı bir hikaye idi..Başlarda sıkıldığımı itiraf etmeliyim..Ama bazen okumanın o muhteşem hazzını hissetmek için sabretmek gerekir.İyi ki sabretmişim...
Honey Moon kendisi yetim bir genç kız idi sevgiye o kadar açtı ki..Annesini kaybettikten sonra aradığı sevgiyi bulmak çok zor olsa da kendi küçücük kalbi çok büyük bir genç kızdı..Kuzeni için düşündüğü oyunculuk küçücük yaşta ona nasip oldu.Küçük yaştan beri omuzlarında olan aileyi bir araya getirme yükü oyunculuğa başiladıktan sonra daha da arttı..Aile olabilmek ve sevilmek için her şeye katlandı..Sevdiklerini şımarttı..Bazen dayanılmaz biri oldu..Ama çok yalnızdı sevmek sevilmek istiyordu..Onu seven insana canını bile verebilirdi..Ve karşısına çıkan iki erkeği de çok etkiledi..İkisi ile çok zorlu ilişkisi oldu..İkisini de çok sevdi ve sevildi..Kurgunun bütünlüğü çok güzeldi..Derinliği olan bir hikayedi..
Kitabın ismi Balayı'nın hikaye ile yakından uzaktan alakası yoktu..Honey hikayenin kadın kahramanını ismi idi..Yine de başarılı bir kitaptı bana göre.Susan Elizabeth Philips bu yazarı sakın es geçmeyin derim..Romans kitaplarının en güçlü kalemlerinden...Keşke eserlerini daha sık okuyabilsem..Tavsiyemdir...
Spoiler içerecektir, eminim. (kitabı okumamış, okumayı düşünen varsa bu yorumu okumasın. Okumayanlar için özet geçeyim çok güzeldi)
Kesinlikle çok beğendiğim, bazı yerlerde tırnaklarımı yediğim, bazı yerlerde gözyaşlarımı akıttığım, karakterini çok sevdiğim, onu anne şefkatiyle sarmalamak istediğim doğrudur.
Bu başlangıç hiç de bir kitap yorumuna yakışmayacak bir başlangıç olsa da kişisel öznel yorumlara bayıldığımdan ve başkasını yazmak elimden gelmediğinden dolayı içimden ne geçerse klavye tuşlarında dans ederek bir yoruma daha başlıyorum :)
Öncelikle yazarın daha önce bir kitabını okuduğum ve beğendiğimden bir markette ucuzlukta rastlayıp sepetime attığım uzun zamandır beklettiğim kitaplardan. Ad tercümesini de fiyasko olarak nitelendirmeliyim. Kitabın kahramanının adını veren yazar, bilseydi ki biz onu normal Balayı olarak çevireceğiz eminim isim konusunda bir kez daha düşünürdü.
Aslında kitap anlatmayı sevmem ama bu sefer böyle olsun: (okumayın burayı kitabı okumayı düşünüyorsanız 2. uyarı)
Honey babası kayıplarda, annesi ise ölmüş bir kız olarak teyzesinin evine (lunaparka) yerleştirilir ve ilk günden acımasız eniştesi tarafından dışlanır ve sevilmez. Teyzesi ise eşi çevresinde bir hayat kurmuş yeğeniyle ilgilenmeyen biridir. Honey hayatta tek başına, sevgisiz ve ilgisiz büyür. Tek tutkusu lunaparktaki ahşap tren Kara Şimşek'tir ve ona bindiği zaman kendini annesine, hayata, tanrı'ya yakın hissetmektedir. Bir süre sonra eniştesi ölüp, teyzesi içine kapanınca Honey lunaparkı çekip çevirmek zorunda kalır, teyzesini ve kuzenini bir aile olarak bildiği iki kişiyi bir arada tutmaya çalışır. 12 yaşından 16 yaşına kadar bu böyle devam eder ve kuzeni için düşündüğü role kendi alınınca işler biraz değişir. Birden ABD'de çok seyredilen bir dizinin çocuk yıldızı oluvermiştir, üstelik o bir genç kızdır ve dizinin genç yıldızına tutulmuştur. Ama Eric ona hiç yüz vermemektedir. Honey hala aradığı sevgiyi hiç bir yerde bulamamış, bir yandan ailesini de bir arada tutmak için canını dişine takmıştır. Her gün uzun saatler çalıştıktan sonra eve gelip evde bekleyen ailesine de (!) yemek yapmaktadır. (burada bu nankör aileye çok aşırı kızdım)
Yıllar yılları kovalar, dizi son hız devam eder, Eric diziden ayrılır. Honey zaten artık ona tutkun da değildir. Ama babasını oynayan Dash ile aralarında yakınlaşma olur ki bu dizinin sonu demektir. Amerika'nın en sevilenlerinden en nefret edilenlerine hızlı bir düşüş yaşarlar. Yine de beraberce mutlu bir hayatları vardır. Ta ki o korkunç güne kadar. (burada çok çok üzüldüm, ağladım bile) Neyse Honey hayatta yine yalnız kalır ve artık bozulmuş Kara Şimşek'e bir yolculuk yapar. Kalan son parasını harcar tamiri için. Eric ise boşanmış ve o da kendini yollara vurmuş ve tesadüf olarak yolu Kara Şimşek'e düşer. İki yaralı yürek burada tekrar karşılaşır. Onların aşkı için yıllar öncesi çok erken olsa bile zaman içinde olgunlaşan ve değişen iki kişi için artık tam zamanıdır.
Kitap benim için sürprizlerle doluydu. Mükemmeldi. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım ama bu kitapla en beğendiğim yazarlar arasında yerini aldı ve keşke tüm kitapları bu tatta olsa. (okumayın dedim ama:)
Uzun süre etkisinde kalacağım ve asla unutulmayacaklar arasına giren, ezber bozan bambaşka bir hikaye okudum ...Genelde sonda yazdığımı bu sefer başa yazayım çeviri mükemmeldi!!
Yazarı zaten çok severim ama bu hikayesi çok bambaşkaydı daha dramatik,duygu sağnağı yaşatan yıllar içerisinde romanın kahramanlarının geçirdikleri evreler ile yüreğim ağladı,güldü, korktu ve anladı...
Toparlaması çok zor halen içim acıyor...Normalde ben kitabın konusuna ve özetine pek girmem ama yorumu yazabilmem için konulara değinmem gerekecek.Bundan sonrası spolier içerir DİKKAT!!
6 yaşında annesiz kalan babasını hiç tanımamış,bakılması için aciz teyzesine verilmiş küçücük bir yavrucak,annesini özlediği ölümü kabullenemediği için çığlık çığlığa ağlayan çocuğu hız trenine bindiren sadist enişte :/
Honey 16 yaşında ,hız treni tehlike arz ettiği için kapatılmış olan lunaparkın yıllardır işletmesini sağlayan,teyzesinin bile bakımını üzerine alan, hayata karşı kendini kabuğa almış, bıçkınlaşmış, sevgiye muhtaç, aileye hasret, ait olmaya aç bir genç kız.
Kendisini güzel bulmadığı için güzel kuzeninin sayesinde (mali çıkış yolu bulmak) oyuncu seçmelerine gidebilmesi için kasabanın güzellik yarışmasında antrenörlük yapar(güzel seçilmiş olsa bile bazı aksilikler çıkar)bir yolunu bulur ve giderler..
L.A da beklenmedik çekilde Honey oyuncu kadrosuna alınır.Vee her şey başlar yaşının küçüklüğü,ona yol gösterecek birilerinin olmaması ve her daim sevgiye olan açlığı bütün olayların temel taşlarını oluşturur.
Onun sırtından asalak gibi yaşayan ailesi,kendinden yaşça (yaklaşık 23 yaş) oldukça büyük eski alkolik,mali sorunlar yaşayan 3 kere evlenmiş boşanmış Dash ile kurmaya çalıştığı yakınlaşma çabaları..
Görür görmez vurulduğu bir türlü kendinin farkına varmayan,kendinden hiç hoşnut olmayan, kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutan içe kapanık kalp kırıcı Eric...
Honey sinir olsada, onu anlayan hep yardımcı olmak isteyen Dash'ın eski sevgilisi Liz...
Sevgiye ve alakaya o kadar muhtaç ki kimse sarılmadığı için kendi kendini kucaklayan yalnızlığı had safhada fakat bunu kaldırabilecek yaşta değil :/Dizi setinde kendini kabul ettirmek için yapmadığı kalmaz, ünlü ve vazgeçilmez oldukça,kendini ifade edecek birileri olmadığından agresifleşir yaptığının yanlış olduğunu bilsede gururundan ödün vermez..
Honey kendisini çirkin,despot,çok kusurlu biri olarak görüyor...Sevilmek şöyle dursun kimsenin kendeinden hoşlanacağına bile inancı yok :(
Eric'e olan aşkının onun tarafından püskürtülmesini Honey'in yıkımını gören Dash kıza yakın davranmaya başlar. Honey bu kadar ilgiden bile havalara uçmaktadır.
Eric ilgi gösterdiği (takdir etmediği bir aktörün kızı) beraber olduğu kız hamile kaldığı için evlenir.
Yıllar geçer (Honey 20 yaşına gelir) Dash'ın ilk evliliğinden olan oğlunun düğünü için Honey'i de davet eder bu arada Honey'in Dash için duyguları değişmektedir onu kıskanmaya başlar,kendisinin farkına varmasını ister.Dash'da Honey'den etkilenmekte fakat kendiyle (kızın yaşının küçük olması sebebi ile) savaş vermektedir bu savaştan ya içki galip gelmiş olacak yada Honey'e kendini kaptıracak.Honey'inde sevgisinin gücü ile zorlaması onu provake etmesi sonucunda beraber olurlar ertesi gün evlenirler...
Ara not:23 yaş bir çok kişi için itici gelebilir ama kitabın karakterlerini kat ettikleri yolları,duyguları okuyunca ve evliliklerinin geçirdiği süreci görünce bana hiç de itici gelmedi...Koruyan kollayan,şefkatli gerçek bir aşktı!!
5 yıllık evlilikleri (dizi yayından kaldırılır,Honey işsizdir okula devam eder,Dash 2. sınıf filmlerde rol alır) her şeye rağmen aşkla saygı ve sevgi ile sürmektedir...Ta ki Dash bir esrarkeş tarafından vurulana kadar :( Honey yıkılır kendini toparlayamaz vakti zamanında kendinden nefret eden Dash'ın kızı bile özür diler ve ilk eşi onun sevgisinin ilk 3 eşinin veremediği bir sevgi olduğunu, Dash'ın da hayatın en mutlu günlerini onunla yaşadığını söyler...ama Honey için artık bir çıkış yoktur kendinden vaz geçecekken aklına eski dediğim dedik,bıçkın hayatı sıkı sıkıya tutan savaşan çocukluğu gelir onu bulmak için yeniden Lunapark alanına döner..
Bu arada Eric boşanmıştır ikiz kızları vardır birisi down sendromlu...Eşi psikolojik sorunludur Eric'in kızlarına cinsel taciz uyguladığına inanır ve onları babalarından ayırır Eric'in hayatının manası olan kızlarından uzak kalması onu yıkar 6 haftalık tatil döneminde uzaklaşmak ister ve Honey ile yeniden yolları kesişir...
Susan Elizabeth Phillips – Balayı Yorumum
Bu kitabı Kitap dünyası sayfasından kazanmıştım ve böyle mükemmel bir yazarla beni tanıştırdıkları için teşekkür ederim. Kitabın adıyla konusu arasındaki ince espiri yüzünden bir süre hayal kırıklığı yaşamadım degil .. Karakterimizin Adı Honey Moon ( Balayı ) .. Ama sonra kitabın 70. 80. 90. Sayfalarına geldiğimde muazzam bir kurguyla karşılaştım . Açıkçası bu kitapta hee sonunda böyle olur diyerek tahmin dahi yapamıyorsunuz çünkü yazarın kurgu anlayışı kesinlikle taktirlik . Eric karakterinin hayatı kitaptaki en içime işleyen karakterdi. Gerçekten öyle bir adamın böyle bir kaderi içler acısıydı. Ericle ilgili her sayfayı nefesimi tutarak okudum diyebilirim..
Konusuna deginmek gerekirse ; honey ailesini kaybettikten sonra Sophie teyzesinde kalmaya başlar. Eniştesi Honeyin sızlanmaları yüzünden sinirlenip hız treni olan Kara Şimşege bindirir ve Honey o gün Kara şimşege kutsal bir şeymiş gibi baglanır.Çünkü korkusunun kaybettiklerini getirip Honey’i yeniden özgür kıldıgını düşünmektedir. Eniştesinin ölümüyle teyzesi hayata küser ve kızı Chantal’in tüm sorumlulugu Honeyin üzerindedir. Honay oyuncu seçmeleri icin kuzenini götürür ama kuzeni elemeleri geçemez bu duruma sinilenen honey yapımcılara çıkışır ve asıl aranılan karakter Honey olur ve bir anda Honey herkes tarafından bilinen bir oyuncu olmuştur. Hep aşık oldugu Eric Dillonlada Aynı filmde oynayacaklardır. Ancak hayat Honeyin karşısına Dash gibi bir adamı çıkarır ve işler gerçekten karışır.
Kitapta kesinlikle bir aşk üçgeni yok .. Bu 3 karakterin hayatları birbirleriyle sonradan gelişecek yakınlıkları gibi konular ağırlıklı.. Aile , Acı , Kaybetme ve Aşkın muhteşem harmanlandığı bir kitaptı . Epsilon yayınlarına da böyle bir yazarla bizi tanıştırdıkları için teşekkür ederim.
Kitaba oy verecek olsam kesinlikle 10\9 derim .9 dememin nedeni de başta dediğim gibi Honey Moondan dolayı ismin Balayı olmamasını daha çok tercih ederdim.. :) Kesinlikle okuyun derim .
Gerçek olamaz dedirten, aslında bir o kadar gerçek olduğunu hissettiren ,acıyı ve hüznü bu kadar ustaca harmanlamış kitaplara gerçekten ihtiyacımız var.En azından benim.Kıssadan hisse bu kitabı tek solukta bitireceğinize garanti veriyorum.
Söylenebilcek çok fazla bir söz yok SEP muhteşem ama muhteşem bir kitap ortaya koymuş. Olayları bambaşka düşünüyoruz ve düşündüğümüz gibi asla gelişmiyor bu bizi şaşırtıyor ancak ilerledikçe kalemiyle öyle bir büyülüyor ki yazar... Alın okuyun okutun :)
Karton Cilt, 493 sayfa
Ağustos2012 tarihinde, Epsilon Yayıncılık tarafından yayınlandı