20. yüzyılın başlarında, yani 1910'larda Osmanlı İmparatorluğu sayısız zorluklar içindeydi. Balkan Savaşı denen o felaket, işte bu tükenmişliğin doğal bir sonucu olarak meydana geldi. Olaya yüzeysel bakanlar, o devirde bile heybetli gözüken Osmanlı İmparatorluğunun dört küçük Balkanlı ülkenin önünde aldığı bu yenilgiyi hayretle karşılarlar; ama işin aslını yukarıda anlatılan şekilde görenler için bu sonuç -aşağı yukarı- doğaldır. Öyle veya böyle şurası bir gerçek ki, Balkan Savaşı bir dağılış, bir çözülüş, bir yıkılıştır. Bu yıkılışta biz, gençken başarıdan başarıya koşmuş ama artık ihtiyarlamış bir yorgun savaşçının dizlerinin üzerine çökerken bile onurunu korumak için ümitsiz direnişini hüzünle seyrederiz. Neredeyse her Türk ocağından bir can alan bu savaşın öyküsünü, bir ay gibi kısa bir sürede tüm Rumelimizi kaybedişimizin nedenlerini ve sonuçlarını bu eserde bulacaksınız.
20. yüzyılın başlarında, yani 1910'larda Osmanlı İmparatorluğu sayısız zorluklar içindeydi. Balkan Savaşı denen o felaket, işte bu tükenmişliğin doğal bir sonucu olarak meydana geldi. Olaya yüzeysel bakanlar, o devirde bile heybetli gözüken Osmanlı İmparatorluğunun dört küçük Balkanlı ülkenin önünde aldığı bu yenilgiyi hayretle karşılarlar; ama işin aslını yukarıda anlatılan şekilde görenler için bu sonuç -aşağı yukarı- doğaldır. Öyle veya böyle şurası bir gerçek ki, Balkan Savaşı bir dağılış, bir çözülüş, bir yıkılıştır. Bu yıkılışta biz, gençken başarıdan başarıya koşmuş ama artık ihtiyarlamış bir yorgun savaşçının dizlerinin üzerine çökerken bile onurunu korumak için ümitsiz direnişini hüzünle seyrederiz. Neredeyse her Türk ocağından bir can alan bu savaşın öyküsünü, bir ay gibi kısa bir sürede tüm Rumelimizi kaybedişimizin nedenlerini ve sonuçlarını bu eserde bulacaksınız.