Bana Bir Şiir Oku

Bana Bir Şiir Oku, yakınlarda Cennetin Arka Bahçesi adlı son romanıyla yeniden gündeme gelen Habib Bektaşın on yıl önce yayımlanan ilk romanı. Habib Bektaş, bu romanında, Egenin bir köyünden kalkıp Almanyaya çalışmaya giden, ama orada kendi küçük dünyasının sınırları içinde sıkışıp kalan Fatmanın trajik öyküsünü anlatıyor. Yoksul ve cahil Fatma, yabancı olduğu o dünyadaki yalnızlığı içinde Hamriyanıma sığınır, yani bir taşbebeğe; onunla paylaşır yalnızlığını, dertlerini, sevinçlerini; hatta onunla özdeşleşir. Hamriyanım, insanın yalnızlığının trajik boyutunu gösteren bir simgedir aslında. Bir gün çevresindeki Almanlardan birine tutulur Fatma; üniversite öğrencisi Fritze. Onun gözünde, aralarındaki müthiş farklılığın hiçbir önemi yoktur. Seviyordur, bu da her şeye çaredir. Tüm yaşamı değişir Fatmanın; karşılıksız bir aşkın içinde, hayaller yeşerterek bağlanır Fritze. Oysa yabancılara önyargıyla, duyarsızca yaklaşan Fritz de kendi sorunlarını, bunalımlarını yaşamaktadır. Bir yalnızlık simgesi olan Hamriyanımla örtüşen roman, sıcak ve yalın bir dille, içtenlikle anlatılmış. 12 Eylül 1980 öncesinde yurt dışına savrulan bir kesimin acıları ve Almanyaya taşıdıkları siyasal çalkantılar da başarıyla yansıtılmış. 1990da Milliyet Roman Ödülüne değer bulunan bu romanı elden geçirilmiş yeni biçimiyle sunuyoruz.

Bana Bir Şiir Oku, yakınlarda Cennetin Arka Bahçesi adlı son romanıyla yeniden gündeme gelen Habib Bektaşın on yıl önce yayımlanan ilk romanı. Habib Bektaş, bu romanında, Egenin bir köyünden kalkıp Almanyaya çalışmaya giden, ama orada kendi küçük dünyasının sınırları içinde sıkışıp kalan Fatmanın trajik öyküsünü anlatıyor. Yoksul ve cahil Fatma, yabancı olduğu o dünyadaki yalnızlığı içinde Hamriyanıma sığınır, yani bir taşbebeğe; onunla paylaşır yalnızlığını, dertlerini, sevinçlerini; hatta onunla özdeşleşir. Hamriyanım, insanın yalnızlığının trajik boyutunu gösteren bir simgedir aslında. Bir gün çevresindeki Almanlardan birine tutulur Fatma; üniversite öğrencisi Fritze. Onun gözünde, aralarındaki müthiş farklılığın hiçbir önemi yoktur. Seviyordur, bu da her şeye çaredir. Tüm yaşamı değişir Fatmanın; karşılıksız bir aşkın içinde, hayaller yeşerterek bağlanır Fritze. Oysa yabancılara önyargıyla, duyarsızca yaklaşan Fritz de kendi sorunlarını, bunalımlarını yaşamaktadır. Bir yalnızlık simgesi olan Hamriyanımla örtüşen roman, sıcak ve yalın bir dille, içtenlikle anlatılmış. 12 Eylül 1980 öncesinde yurt dışına savrulan bir kesimin acıları ve Almanyaya taşıdıkları siyasal çalkantılar da başarıyla yansıtılmış. 1990da Milliyet Roman Ödülüne değer bulunan bu romanı elden geçirilmiş yeni biçimiyle sunuyoruz.