Benim Adım Lucy Barton
Kül Mevsimi’nin Pulitzer ödüllü yazarı Elizabeth Strout’tan hayatı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren yeni bir roman!
Dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Man Booker Uluslararası Ödülü’ne aday gösterilen ve 25 dile çevrilen Benim Adım Lucy Barton, New York Times Çok Satanlar listesine 1. sıradan girmeyi başardı.
Sıradan bir hastane odası, bir kadın için tüm hayatını içine sığdırabileceği kadar geniş ve derin olabilir. Yıllardır görmediği annesini ansızın karşısında bulan Lucy, artık hayatının her evresiyle birer birer yüzleşmek zorundadır.
“Bir anne-kızın karmaşık iç dünyalarına yönelik dile getirilmemiş gerçeklerin ve yeni başlangıçların altını
çizen bir kitap.”
The Guardian
Benim Adım Lucy Barton
Kül Mevsimi’nin Pulitzer ödüllü yazarı Elizabeth Strout’tan hayatı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren yeni bir roman!
Dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Man Booker Uluslararası Ödülü’ne aday gösterilen ve 25 dile çevrilen Benim Adım Lucy Barton, New York Times Çok Satanlar listesine 1. sıradan girmeyi başardı.
Sıradan bir hastane odası, bir kadın için tüm hayatını içine sığdırabileceği kadar geniş ve derin olabilir. Yıllardır görmediği annesini ansızın karşısında bulan Lucy, artık hayatının her evresiyle birer birer yüzleşmek zorundadır.
“Bir anne-kızın karmaşık iç dünyalarına yönelik dile getirilmemiş gerçeklerin ve yeni başlangıçların altını
çizen bir kitap.”
The Guardian
Durağan bir anlatıma sahip fazla olay örgüsüne sahip olmayan sıkıcı bir kitap .
Benim Adım Lucy Barton
Dün okumaya başlayıp gece yarısı tekrar uyanıp devam ettiğim ve bitirdiğim bir Elizabeth Strout romanı.
Uzun bir roman değil kesinlikle ama her sayfası okunmaya değer ve üstünde duracağınız satırlarla döşeli.
Üç çocuklu bir ailenin en küçük kızı Lucy.Oldukça sefalet ve zorluklar içinde büyürken onu etkileyen sadece fakirlik değil aynı zamanda toplumun onu ve ailesini dışlaması . Sevgiye aç büyüyen Lucy ancak okuduğu kitaplar ve kuvvetli kisiligi sayesinde yalnızlığından çıkıp kendini bir şekide ailesinin yaşadığı ortamdan çıkmasını ve özgürleşmesini gerçekleştiriyor.
Çok naif ve sevgi dolu Lucy'nin sevgisiz ailesini ne kadar sevmeye çalışsaksa imkansızlaşıyor hastanede ki anıları dinledikçe. Hasta yatağında ki kızına onu sevdiğini söylemekten ne alıkoyuyor anneyi bunu anlamak zor.
Lucy'nin diğer kardeşleri ağbisi ve ablası da aynı zorlukları yaşamış olsalarda Lucy okudukları sayesinde ve aynı zaman da kişiliği sayesinde o çukurdan kurtulduğunda yüreğinde ki çocukluğundan kalan düğümü çözmesede olduğu gibi kabul ediyor. Yapacak bir şey yoktur çünkü.
Sevginin yalınlığı güzelliğini yansıtan bu romanın beni çok etkilediğini yazmadan edemeyeceğim.
"Dünyada şu sabit yargı var : Bir başkasının gözüne bayağı görünmeyeceğimizden nasıl emin olabiliriz?"
"Kendimizi başka birinden, başka bir grup insandan üstün hissetmek için nasıl yollar bulduğumuz ilgimi çekiyor. Bu her yerde, her zaman oluyor. Adına ne dersek diyelim, bence kim olduğumuzun en alt seviyesi, bu kendimizden aşağı koyacağımız birini bulma ihtiyacımız."
"Ancak kitaplar bana bir şeyler sağlıyordu. Benim için önemli olan buydu. Kendimi daha az yalnız hissetmemi sağlıyorlarlardı. Benim için önemli olan buydu. Diyordum ki kendi kendime : Yazacağım ve insanlar kendilerini daha az yalnız hissedecekler!"
"Bazen kendimi, Tennessee Williams'ın Blanche DuBois için yazdığı şekilde kederli hissediyorum : "Hep yabancıların iyiliğine bağımlı oldum." Birçoğumuz, pek çok kez yabancıların iyiliği sayesinde kurtulmuşuzdur;ancak bir süre sonra kulağa kamyon arkası yazısı gibi klişe gelir bu. Beni üzen de bu ; güzel ve doğru bir sözün çok sık kullanıldığı için sonunda kamyon arkası yazısı gibi yapay bir etki yaratması." (less)
Bir otobüs yolculuğunda okunabilecek akıcı bir kitap ama kafada çok soru işareti bırakıyor. Babayla aradaki husumete ilişkin insanın kafasına bir şüphe sokuyor ancak açıklamıyor. Yılan aslında neyi simgeliyor. Bu anlamda anlatımı sonunda daha açık hale getirmesi iyi olurdu ancak bu olmamış. Sürekli bir şey olacak beklentisiyle okudum ancak olmadı :)
Ciltsiz, 173 sayfa
Kasım2017 tarihinde, Epsilon Yayınevi tarafından yayınlandı