Genç kadın elini uzattı. 'Ben Rachael Rosen. Siz de Bay Deckard olmalısınız.' Rick kendine uzatılan eli sıktı. 'Bu benim fikrim değildi.' 'Evet. Dedektif Bryant bize açıkladı. Ama siz resmi olarak polis teşkilatındansınız. Teşkilat da bizim ünitemizin halkın yararına olduğunu düşünmüyor.' Rachael onu muhtemelen takma olan kirpiklerinin arasından süzüyordu. 'İnsana benzeyen bir robotun herhangi bir makineden farkı yoktur. İnsana yararlı ya da zararlı olabilir. Yararlı olduğu durumlar, bizi ilgilendirmiyor.' 'Fakat zararlı olduklarında devreye giriyorsunuz. Sizin br avcı olduğunuz doğru mu Bay Deckard?' Rick omuz silkti. 'Bir androidi savunmasız yakalayıp sizin deyiminizle (emekliye ayırmak) sizin için çok kolay bir şey olmalı.'
Genç kadın elini uzattı. 'Ben Rachael Rosen. Siz de Bay Deckard olmalısınız.' Rick kendine uzatılan eli sıktı. 'Bu benim fikrim değildi.' 'Evet. Dedektif Bryant bize açıkladı. Ama siz resmi olarak polis teşkilatındansınız. Teşkilat da bizim ünitemizin halkın yararına olduğunu düşünmüyor.' Rachael onu muhtemelen takma olan kirpiklerinin arasından süzüyordu. 'İnsana benzeyen bir robotun herhangi bir makineden farkı yoktur. İnsana yararlı ya da zararlı olabilir. Yararlı olduğu durumlar, bizi ilgilendirmiyor.' 'Fakat zararlı olduklarında devreye giriyorsunuz. Sizin br avcı olduğunuz doğru mu Bay Deckard?' Rick omuz silkti. 'Bir androidi savunmasız yakalayıp sizin deyiminizle (emekliye ayırmak) sizin için çok kolay bir şey olmalı.'
Rick Deckard bir avcı-katildir. İşi "izinsiz" androidleri "emekliye" ayırmaktır. Üçüncü Dünya Savaşı'ndan sonra çöken toz, radyoaktif serpinti Dünya'yı neredeyse yaşanmaz hale getirmiş, neredeyse tüm hayvanların soyunu tüketmiştir. Hayvan sahibi olmanın ciddi bir statü göstergesi olduğu bu toplumda Rick, en son çıkan android modelleri üstünü yaraladıklarında karşılaşacağı en zorlu ve büyük gelirli görevi alır: 6 android "Emekliliği". Ancak görevi tamamlamadan varoluşunu, işini, inançlarını ve yaşamını sorgulaması gerekecektir...
Radyoaktif serpinti, insanları dönüştürmekte ve "özel" yapmaktadır. Özeller, zeka geriliği olan veya gen testlerinden kalan insanlardır. Kolonileştirilen Mars'a göç etmeleri yasaktır. Mars'a göç devlet tarafından desteklenmekte ölen Dünya'nın terk edilmesi için propagandasını yayında olan tek devlet kanalından yapmaktadır. Mars'ın kolonileştirilmesi yardımcı olması için dizayn edilen androidlerden bazıları sahiplerini öldürüp dünyaya kaçmaktadır. Devletin propagandasını yapan arkadaş canlısı Buster, ve diğer yapay figürlerle insanlar özdeşleşmekte, sentetik bir yakınlık duymaktadırlar. Gerçek hayvanlar astronomik fiyatlar ettiği için gerçeklerinden ayırt edilemeyen elektirkli hayvanlar üretilmekte ve satılmaktadır. Mercerizm, toplumun yeni dinidir. Ufak empati kutularıyla diğer insanların duygularına ortak olan insanlar, Mercer'in zorlu tırmanışında onunla yürümektedirler. Mercer, mezar dünyasına hapsolmuş, hayvanları ve ölmüş insanları hayata döndürmeye çalışan bir mesihtir...
Yazar yükselen kayıtsızlığı muhteşem imgelemlerle işlemiş. İnsanların temas ettiği her şey sentetik, plastik, cansız, ölü... Hissedebilmek için duyarıcılar kullanıyorlar, belli rakamlar tuşlandığı zaman bu duyarıcılar talep edilen ruh halini sağlıyorlar. Hayvanlar elektronik. Mercer ve diğer inananlarla bütünleşmek için empati kutuları gerekli. Tüketimle bastırılmaya çalışılan bir bunalım mevcut. İnsanlar artık yıldızları göremiyorlar, toz ve çürüme gökyüzünü de yakmış ve bozmuş. İnsanlar yalnızlar... yaşadıkları sentetik rahimden kaçamıyorlar, plastik tanrılara tapınıyor, dijital dostlar ediniyorlar.İsa'nın kendini feda etmesi ve 2. Gelişi motiflerini uyarlamaları Mercer'de toplanıyor. Buster ve Mercer insanların ruhları için rekabet eden 2 steril tanrı.
Androidleri tanılamak için kullanılan testin açıklarını kurgu oyunları dahilinde hikayeye dahil eden yazar, gerçeklik sorgusunu paranoyak bir atmosferde vermiş. Şizoid ve androidleri birbirlerine benzetmesi çok güçlü bir motif. Munch'ın Scream tablosunu yorumlayan yazar, sanat icra eden androidler üzerinden insanlık sorgusunu çok güçlü işlemiş. Varlığını onatmaya çabalayan yaşam taklitleri için plastik bir hüzün duyan karakterin sorduğu en ciddi sorular şunlar: " Cansız bir nesneye duyulan nefret veya arzu patolojik midir? Sınırı nerede çekeceğiz?"
Eski bilimkurguların bazı saçma kurgularını eleştiren yazar, bir Bilim Kurgu klasiği olan romanın her sayfasında ustalığını tekrar kanıtlıyor. Statükoyu, sanat üzerinden eleştiren yazar, imgeleri altında çok ciddi uyarılarda bulunuyor
Nihayet okuyabildim ve bunca zamandır peşinden koşturmama kesinlikle değdi.
İçerdiği bilim-kurgu öğeleri kadar, sağlam karakterleri ve insan psikolojisine göndermeleriyle de oldukça iyi bir eserdi. Empati konusu ve androidlerin bu konudaki eksikliği de çok ustaca kaleme alınmıştı. Beni en çok etkileyen şey, sonradan öğrendiğime göre Dick'in klasik hareketi olan, yazarın bir bölümde size sunduğu tüm gerçekliği tepe taklak etmesi oldu. Öyle ki bir anda neyin gerçek neyin yalan olduğunu karıştırıveriyorsunuz. Kesinlikle eşsiz bir deneyimdi.
Eksiği yok mu derseniz var tabi. Bazı aksiyon sahneleri çok karışıktı ve çok kısa geçilmişti. Öyle ki kimin ne yaptığını anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Mercer ile ilgili kısımları anlamakta da, özellikle de sonlarda biraz zorlandım. Bir de çeviriden kaynaklı ufak hatalar mevcut maalesef. Tırnak işaretlerinin yanlış kullanımı vs. Yine de hiçbiri kitabı bitirip kapağını kapadığınızda "Vay be!" demenize engel olmuyor, olamıyor.
Dick'in kitaplarına ucundan kıyısından bir şekide başlamayı hep istiyordum zaten ama bu başlangıcın onun başyapıtıyla olacağı hiç aklıma gelmezdi doğrusu. Bunun için iki değerli insana kocaman bir teşekkür borçluyum.
Teşekkürler!
Bulduğuma öyle seviniyorum ki şu an. Beklediğimden bile daha iyiydi. Sadece bir bilim kurgu eseri olarak ya da insanımsı robotların belki en güzel örneklerinden birini gösterdiği için değil, arkasındaki felsefesiyle de kesinlikle etkileyiciydi. Aksiyonu, süprizleri ve sağlam karakterli kurgusu ile kendine bağlaması da cabası. Bilim kurgu seven herkesin alıp okuyabilmesini isterdim.
muhteşem bir hayalgücü, muazzam bir kitap! kitabın üstüne cila niyetine bir de blade runner filmini izleyin derim ben. Oh mis.
http://rafinasigmayanlar.blogspot.com.tr/2014/08/kitap-22-bicak-sirti-androidler.html?m=1
Yeryüzü radyoaktif bir tozla kaplanmış. Kurbağa kadar sıradan hayvanların soyları bile tükenmiş. Soyu tükenmeyen bir hayvana sahip olmak bir güç gösterisi. Düşünsenize bahçenizde koyun at besleyebiliyorsunuz. Baykuş gibi bir hayvan astronomik bir rakamla satılabiliyor.
Androidler ve onlardan haberi olmayan insanların ve bir de android avcılarının olduğu bir dünyada geçen bir hikaye.Gerçek insanları androidlerden ayırmanın çeşitli yolları(testleri var) testi geçemeyen emekli ediliyor.Zaten emekli edilmezse 2 yıl sonunda ölüyorlar.
Kutsal bir öğretileri var. Mercerism.
Neyse çok detaya girdim sanırım ama bilim kurgu okumak istiyorsanız,seviyorsanız bu kitap okunmalı.
http://kronikokur.blogspot.com.tr/2015/05/androidler-elektrikli-koyun-dusler-mi.html
İlk bilim-kurgu kitabım diyebilirim.Yazarın hayal gücü o yılların bayağı bir ilerisinde.Sonu daha da iyi olabilirmiş.Kitapta şaşırtan bölümleri daha ortalarda kullanmış
Karton Cilt, 197 sayfa
1996 tarihinde, Kavram Yayınları tarafından yayınlandı