İbn Haldun, kısa adı el-İber olan dünya tarihine dair kitabına yazdığı Mukaddimesiyle, dünya sosyal bilim tarihine çok ilginç teoriler ve kavramlar kazandırmış bir yazardır. Onun başka bir ilginç yanı, İslâm kültür mirasında örneği çok görülmeyen otobiyografi ve hatırat yazarlığıdır. Dünya siyaset ve sosyal bilim tarihinin yetiştirdiği ender ve çok dikkate değer kişilerden biri olan İbn Haldunun bizzat kendi kaleminden öğrendiğimiz hayatı, hatıraları kuşkusuz çok ilgi çekici olmalıdır. Onun teori ve kavramlarını bilenler ve inceleyenler, bu ilginç teori ve kavramların ne tür bir eğitim süreci içinde ve hangi gözlemler ve olaylar sonucunda oluştuğunu bu hatıralar sayesinde daha yakından görebileceklerdir. İbn Haldun, et-Tarîf adlı bu otobiyografisinde, yalnızca kendi hayatıyla ilgili bilgiler vermekle yetinmez. Tanık olduğu veya içinde yaşadığı toplumsal, siyasî, tarihî, edebî ve kültürel etkinlikler hakkında da geniş açıklamalar yapar. İbn Haldun, öncelikle kendi ailesine dair, atalarına ve kendi dönemindekilere değinerek bilgiler verir. Yetişmesinde payı olan hocalarını ve onlardan okuduğu kitapları geniş biçimde tanıtır. Şehirleri, kurumları, siyasî liderleri, gündelik hayatı, çok yönlü ilişkiler ağını anlatır. Bu bölümlerin, İslâm kültür ve siyaset tarihi açısından büyük önem taşıdığı açıktır.
İbn Haldun, kısa adı el-İber olan dünya tarihine dair kitabına yazdığı Mukaddimesiyle, dünya sosyal bilim tarihine çok ilginç teoriler ve kavramlar kazandırmış bir yazardır. Onun başka bir ilginç yanı, İslâm kültür mirasında örneği çok görülmeyen otobiyografi ve hatırat yazarlığıdır. Dünya siyaset ve sosyal bilim tarihinin yetiştirdiği ender ve çok dikkate değer kişilerden biri olan İbn Haldunun bizzat kendi kaleminden öğrendiğimiz hayatı, hatıraları kuşkusuz çok ilgi çekici olmalıdır. Onun teori ve kavramlarını bilenler ve inceleyenler, bu ilginç teori ve kavramların ne tür bir eğitim süreci içinde ve hangi gözlemler ve olaylar sonucunda oluştuğunu bu hatıralar sayesinde daha yakından görebileceklerdir. İbn Haldun, et-Tarîf adlı bu otobiyografisinde, yalnızca kendi hayatıyla ilgili bilgiler vermekle yetinmez. Tanık olduğu veya içinde yaşadığı toplumsal, siyasî, tarihî, edebî ve kültürel etkinlikler hakkında da geniş açıklamalar yapar. İbn Haldun, öncelikle kendi ailesine dair, atalarına ve kendi dönemindekilere değinerek bilgiler verir. Yetişmesinde payı olan hocalarını ve onlardan okuduğu kitapları geniş biçimde tanıtır. Şehirleri, kurumları, siyasî liderleri, gündelik hayatı, çok yönlü ilişkiler ağını anlatır. Bu bölümlerin, İslâm kültür ve siyaset tarihi açısından büyük önem taşıdığı açıktır.