Batı kültürüyle Arap şiirselliğini birleştiren bir yazı dili kullanan Falih Mahdinin kahramanları, şiddetin gündelik yaşamın gözeneklerine sindiği, yoğun devlet terörü altında neredeyse ruhunu yitirmiş bir ülkeyi saran deliliğin örnekleri olarak karşımıya çıkıyorlar. İnsanın kendi köklerinden kopuşunu irdeleyen bu trajik roman, Iraklı bir entelektüelin Badattan Bombaya oradan Parise uzanan yolculuğunu, içerdiği tüm acı ve hüzne karşın, ateş başında yapılan bir sohbet tadında anlatıyor.Kendi memleketinde sürgünü, sürgün gittiği Batıda ise dışlanmayı ve yabancılaşmayı yaşayan Anlatıcının peşine takılıp dolaşırken, Binbir Gece Masallarının kenti Bağdattan geriye bugün ne kaldığını acı acı düşünmeden edemiyor insan.
Batı kültürüyle Arap şiirselliğini birleştiren bir yazı dili kullanan Falih Mahdinin kahramanları, şiddetin gündelik yaşamın gözeneklerine sindiği, yoğun devlet terörü altında neredeyse ruhunu yitirmiş bir ülkeyi saran deliliğin örnekleri olarak karşımıya çıkıyorlar. İnsanın kendi köklerinden kopuşunu irdeleyen bu trajik roman, Iraklı bir entelektüelin Badattan Bombaya oradan Parise uzanan yolculuğunu, içerdiği tüm acı ve hüzne karşın, ateş başında yapılan bir sohbet tadında anlatıyor.Kendi memleketinde sürgünü, sürgün gittiği Batıda ise dışlanmayı ve yabancılaşmayı yaşayan Anlatıcının peşine takılıp dolaşırken, Binbir Gece Masallarının kenti Bağdattan geriye bugün ne kaldığını acı acı düşünmeden edemiyor insan.