“Hem yaralı hem yakını bir yaralının
kırıldı kuş sesinden direkleri dünyanın kaldım eşikte sübyan
kaldım cümle ovayla temmuzun köklerinde, yaşlanmış ağaçlara dert oldum.
Kimi görsem dedim işte buradayım iki ince boynumun arasında
kimi görsem dilim buruk, kelimeler ölümlü, sesim anadan üryan.
Yürüdüm benle birlik ağır bir halk yürüdü
suya baktı ağırdı, güze düştü ağırdı, yola vurdu ağırdı.
Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak?
şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka
neyin var sen gidince aklı sende kalacak!”
“Hem yaralı hem yakını bir yaralının
kırıldı kuş sesinden direkleri dünyanın kaldım eşikte sübyan
kaldım cümle ovayla temmuzun köklerinde, yaşlanmış ağaçlara dert oldum.
Kimi görsem dedim işte buradayım iki ince boynumun arasında
kimi görsem dilim buruk, kelimeler ölümlü, sesim anadan üryan.
Yürüdüm benle birlik ağır bir halk yürüdü
suya baktı ağırdı, güze düştü ağırdı, yola vurdu ağırdı.
Bir sabah dünya boşken kalkıp sordum kendime: neyin var taşınacak?
şu kırık dal sesinden, şu tökezleyen ırmak gürültüsünden başka
neyin var sen gidince aklı sende kalacak!”
56 sayfa
2018 tarihinde, Dergah Yayınları tarafından yayınlandı