Zengin, güçlü ancak bir o kadar da sert ve
soğuk bir adam.
Sorumlulukları onu erkenden ve belki de
biraz fazla olgunlaştırmış. Âdeta çelikten bir duvar.
Üç parça takım elbisesi, geniş omuzlarına oturan kaliteli paltosu ve kasketiyle tamamlıyor zırhını. Dışarıdan göründüğü kadarıyla bir masalı yaşıyor
bu şövalye. Hayatında yeniliklere, sarsıntılara, yani aşka yer yok. Zaten kadınları da bir türlü anlamıyor.
Ama bir gün; hayata karşı sağlam duran, hedefleri olan ve bunlara ulaşmak için çabalayan muhteşem bir kadın çıkıveriyor karşısına. Artık kendi kararlarını vermeye ant içmiş azimli bir kadın. Kaçınılmaz bir çarpışmayla bir araya geliyorlar.
Peki, birbirlerine tamamen zıt hayatlarının kavuşması için kendilerine izin verecekler mi?
Mevzubahis aşk olunca, geriye kalan her şey önemsizleşir mi? Ne kadar ödün verebilir insan kişiliğinden, hedeflerinden, geçmişinden ve ailesinden? Hızla gelen bir mermi, çelik bir duvarla karşılaşırsa
ne olur?
Zengin, güçlü ancak bir o kadar da sert ve
soğuk bir adam.
Sorumlulukları onu erkenden ve belki de
biraz fazla olgunlaştırmış. Âdeta çelikten bir duvar.
Üç parça takım elbisesi, geniş omuzlarına oturan kaliteli paltosu ve kasketiyle tamamlıyor zırhını. Dışarıdan göründüğü kadarıyla bir masalı yaşıyor
bu şövalye. Hayatında yeniliklere, sarsıntılara, yani aşka yer yok. Zaten kadınları da bir türlü anlamıyor.
Ama bir gün; hayata karşı sağlam duran, hedefleri olan ve bunlara ulaşmak için çabalayan muhteşem bir kadın çıkıveriyor karşısına. Artık kendi kararlarını vermeye ant içmiş azimli bir kadın. Kaçınılmaz bir çarpışmayla bir araya geliyorlar.
Peki, birbirlerine tamamen zıt hayatlarının kavuşması için kendilerine izin verecekler mi?
Mevzubahis aşk olunca, geriye kalan her şey önemsizleşir mi? Ne kadar ödün verebilir insan kişiliğinden, hedeflerinden, geçmişinden ve ailesinden? Hızla gelen bir mermi, çelik bir duvarla karşılaşırsa
ne olur?
Hayal kırıklığına uğradığım 'Yarasa' dan sonra 'Biz' iyi geldi. Çabucak okudum. Kitabın en güzel yerleri kesinlikle Süheyla ve Demir'in bulunduğu sayfalardı. Çelik her zaman ki Çelik'ti de Çiğdem'i sevmedim. Gözümde onu ne bir kaçak, ne bir tıp öğrencisi, ne de Çelik'in kız arkadaşı olarak düşünebildim. Ayrıca Çelik ona fazla gelir fakat aşk işte kime ne diyeceksin ;)))
Benim için hala Deryal ve Tunç bir numara.
Eveeet geldik yine harika bir yazarın mükemmel bir romanının daha sonuna. Sevgili yazarımız Selvi Atıcı 'nın "Sen" adlı kitabının devamı niteliğinde olsa da yalnız da okunabilen aksiyonu, heyecanı, komedisi ve sevgisi tavanda olan keyifli kurgusuyla çok okunası bir kitaptı benim için. Kitaba başlayınca bitmesini istemediğim için keyfine vara vara okudum. Yine de üç günde bitti. Aslında bilerek uzattım okumayı neden çünkü bu kalemi gerçekten her daim çok beğenerek okuduğum için bitecek diye korktum desem mübalağa olmaz sanırım. Çelik Mızrak tam bir beyefendi, ağır ve bir o kadar da prensipleri olan biri. Ahsen ise tam tezat gizlenerek yaşamaya çalışan, kendini olmadığı biri gibi tanıtmak zorunda kalan mütevazı ve yaşadığı zorluklardan dolayı okuduğu tıp fakültesinde kaydını donduran bir Dr. adayı. Bu kadar spoi yeter bence. Okuyun pişman olmazsınız diyorum
Demir ve Süheyla çiftinden sonra Çiğdem ile Çelik çifti ile şenlendim. Çiğdem geçmişinden kaçarken Çiğdemin deyimiyle egosu tavan yapmış Çelik Mızrak ile yolları kesişiyor. Süheyla ile Çiğdem, Mızrak kardeşleri hem çileden çıkaran hem de onların vazgeçilmezi olmayı başaran iki deli kadın :D
Çelik Mızrak, Sen kitabında ilgimi çeken ve hikayesini çok merak ettiğim bir karakterdi. Etkilendiği kadına kendinden ödün vermeden ama o kadının gönlünde yer etmesini sağlayacak şekilde kur yapan bir Çelik Mızrak okumak çok tatlı geldi bana. Adamın hayatında gördüğü kadınlar gibi değil ki ama adam ne yapsın
Tabii aksiyon olmazsa olmazımız Çiğdemin geçmişi ummadık bir anda ortaya çıkarak bir anda tansiyonu yükseltti.
Severek okudum kitabı. Çoğu yerde kahkahalarımı tutamadığım eğlenceli bir kitaptı. Yazarın her kitabı birbirinden daha güzel ve karakterleri de bir o kadar eğlenceli.
-------------------
“Kalabalıktan nefret ederim!”
“Yarın aktivitemizi birlikte belirleriz!”
“Yarına hasta olmayı planlıyorum!” Çiğdem, hafifçe gülmeye başladı.
Adam da gülümsüyordu. “O zaman ben de çorba yaparım!”
“İstediğini her zaman alıyorsun, değil mi?”
“Her zaman…”
Merakla beklenen karakterimiz Çelik karşımızda. Soğuk nevalenin içinde ne fırtınalar kopuyormuş meğer. Çiğdem ise gerçekten güçlü bir karakter. Süheyla gibi biraz patavatsız çokça da kendi bildiğini okuyan lafını sakınmayan..Sırlar arasında gelişen bir ilişkiler yumağı...
''Altı üstü bir pantolon giyeceksiniz, ona da saatlerinizi veriyorsunuz. Ne yapıyorsunz? Fermuarınızı çekerken her dişi sayıyormusunuz?'' Sü'den bir alıntı :)
https://dilarabook.blogspot.com/2018/06/biz-sen-2-selvi-atc-kitap-yorumu.html
İliklerime kadar aşkı hissettiğim, bir de onun yanında bolca gizem olan kitapları severim derseniz Selvi Atıcı kalemi tam size göre.
Yazarın yedinci kitabı Biz, okumak isteyenlere tavsiyem ise Sen kitabından sonra okumaları olur. Mızrak kardeşler romantik aşığıysanız kaçırmamanız gereken kişiler.
Sen'i okuduk, Çelik'i merak ettik. Genelde şöyle bir şey oluyor, göklere çıkan karakterin kitabını bir okuyorsunuz keşke okumasaydım diyorsunuz bitince. Ya da beklediğiniz kadar etkileyici olmuyor, yan karakterken daha çok seviyorsunuz bazı kişileri.
Çelik'te böyle bir şey oldu mu? Tabi ki hayır. Gerek Sen'de gözüktüğü sahneler olsun gerek bu kitaptaki bölümleri, hepsi muhteşemdi.
Çelik'in yeğeni Umut'un bakıcısı olarak kısa süreliğine işe başlayan Çiğdem ile burnundan kıl aldırmaz, kibirli, ukala Çelik Mızrak'ın aşkını elbette ki okuması son derece keyifli oldu. Gerçi kibirli falan dememe bakmayın adamın içinde ne cevher varmışta işte izin vermemişler ki göstersin doya doya, o da doğru kişiyi bekliyormuş.
Çiğdem gibi birini elinde olsa hemen kovar beyefendi ama elinde olmayınca da neler oldu neler... Kadın karakterimiz ise Çelik beyi duvara toslatacak, içindeki romantiği tekrar ortaya çıkaracak derecede güçlü, sırlarla dolu, etkileyici bir karakterdi. Tekrar diyorum çünkü Çelik'in başından daha önce bir evlilik geçmiş, berbat bir şekilde de sonlanmıştır, böyle adama bu yapılır mı Senem diye bazı sahnelerde sinirden ve karşılaştığınız yüzsüzlükten saçlarınız kabarabilir uyarayım.
Çiğdem'in kaçtığı geçmişi, gıdım gıdım biriktirdiği paralar ile kendini kurtarmaya çalışmasını okurken ona hem üzüldüm hem de daha hayran oldum.
Hayran olmak demişken tekrar Çelik beye kaydıracağım cümlelerimi. Çok zevk aldım okurken. Konuşması bile sizi psikopatça kitabı okumaya sevk eder mi bir karakterin? Adamın kullandığı eski Türkçe kelimeler, giyiniş tarzı, o tavırları, Çiğdem hakkında ki düşünceleri, duvarlarını teker teker yıkması... Ben böyle gidersem en sonunda kitabı baştan okumaya başlayacağım herhalde.
Demir ve Süheyla ile tekrar buluşmak da çok güzel oldu, onların yer aldığı bölümlerde gülmekten yanaklarınız ağrıyacak. Sü'cüğüm laf sokmalarından geri kalır mı? Kalmaz, kalmasın.
Demem o ki yazarı sevenler tabi ki de bu kitabını da kaçırmaz, kaçırmamalı. Romantik seven ama Türk yazarlardan okumayı pek tercih etmeyenlere ise sözüm çok şey kaçırdığınız.
http://illekitap.blogspot.com/2018/10/selvi-atc-sen.html
Bu kadının kalemini seviyorum. Şimdiye kadar beni tatmin etmeyen tek bir kitabj bile yok! Muhteşem kurguları, iliklerine kadar hissettiren duyguları, soluksuz okunacak olay döngüsü ve vıcım aşkı değil kalpte yer edinecek şekilde aşkı yazmasına bayılıyorum.
Selvi Atıcı'nın şimdiye kadar çıkmış bütün kitaplarını okuyan biri olarak şunu söylemeliyim ki, kadın cidden yazıyor. Birçok severek, bayılarak okuyup takip ettiğimiz yabancı yazarlardan bile daha iyi kitaplar koyuyor okurun önüne. Şimdi de wattpadde Miço adında bir hikaye yayınlıyor, ben okuyorum çok güzel size de tavsiye ederim bir el atın ve umarım o hikaye de kitaplığımızda yer alır diyerek araya sıkıştırayım Miço'yu da. ;)
Öncelikle, Biz kitabı Selvi Atıcı'nın daha yayınlanan 2. kitabı Sen'in devamı gibi bir şey. Yarım kalıp devam eden hikayelerden değil ama Sen kitabında tanıdığımız Demir'in ağabeyi Çelik'in kitabı o yüzden seri olsa ikincisi bu olurdu. O yüzden eğer bu kitabı okuyacaksanız öncelikle Sen kitabını okuyun sonra da Biz kitabını okuyun. Hatta peşpeşe okuyup Demir ve Sühryla çiftinin tadını çıkarın derim ;)
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; ailesini kaybetmenin ardından evlendiği kadından da darbe yiyip kendine bir kabuk örüp onun dışına çıkmayan Çelik ile geçmişinden fazlasıyla yara alıp, hata yapıp kendisine takıntılı olan üvey ağabeyinden kaçan Ahsen'in aşkını konu alıyor. Böyle çok basit göründüğüne bakmayın. Aslında içerik çok fazla derin ;) bu özetin özetinin özeti gibi bir durum.
Çelik, evlendiği kadına hayatını ve sahip olduğu her şeyi önüne sererken çocuk sahibi olamayacak olmasını unutmaya çalışıyor. Ancak karısı Senem, Çelik'i aldatıp ondan ayrılıp başka bir adamdan çocuk yapınca Çelik kendini hem sonu ciddiye gidecek olan ilişkilere hem de aşka kapatarak işine, Demir ve Süheyla'ya ve küçük yeğeni Umut'a adıyor. Tam bu sırada hayatlarına Ahsen dalıyor. Ahsen de kendisine takıntılı olan üvey ağabeyinden kaçıp, kimlik değiştirip Çiğdem adıyla Demir ve Süheyla'nın oğluna bakıcıklık yapmak için evlerine girdiğinde Çelik'in burnu havada, kibirli, züppe tavırlarına sinir olup laf sokmaya başlıyor.
Hayat onlar için böyle devam ederken Çelik ve Ahsen arasında oluşan çekime karşı gelememeye başlıyorlar. Ancak bir sorunları var o da... her ne kadar bir ilişki yaşasalarda izi bulunduğunda Ahsen'in kaçmak zorunda olduğudur...
Sen kitabında Demir ve Sü'nin atışmalarını ve kavgalarını severek okumuştum. Şimdi bu kitapta onları görmek ve hiç değilmedeb aynı performansta okumaktan çok mutlu oldum ve çok eğlendin. Hele Sü'nün Çelik ile olan tartışmaları çok eğlenceliydi. En sevdiğim ve eğlendiğim satırlar onlardı diyebilirim.
Ahsen'e ise... hayran olmamak elde değil! Çünkü kadın cidden çok güçlü ve hiçbir şekilde ne yaşamaktan ne hayallerinden ne de istediği şeye ulaşmak için çırpınmaktan vazgeçmiyor. Öyle hale geliyor ki aşkı için bile savaşıyor yeri geldiğinde çekip gittiğinde kalbi acısa da yaşadıkları anılarla avunabilmeyi bişe göze alıyor.
İşte... aşk, acı da çektirse mutluluk da verse yaşanması güzel dedirtiyor Ahsen.
Çelik ise... adamı anlatamam bence okuyum görün. Çünkü alıntılarsa gördüğünüz gibi ego tavanda, kibirli ve ulaşılmaz ama sadece yabancılar için. Sevdiği ve hayatına aldığı kişiler için bambaşka biri...
Ahse için yaptıkları çok güzeldi. Ev tartışmasından, eşya tartışmasına, iş tartışmasından yaş tartışmasına kadar... muhteşemdi.
Hele ki Ahsen, sarhoş olıp da aşkını söylediği zamanlarda Çelik de itirafta bulunduğunda kusuruma rağmen kendimi sana adarım dediği yerlerde öl bit... çok güzel sevdi be Çelik...
Çok güzel sevdi... çok güzel de sevildi bence.
Spoiler vermemek adına kısa kesiyorum ama şunu söylemeliyim ki Çelik bence yazarın en iddialı karakterlerinden çünkü böylesi bir karakter daha önce hiç okudum mu hatırlamıyorum. Muhteşemdi.
Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum ama dediğim gibi önce Sen kitabını sonra da Biz kitabını okuyun.
Ciltli, 488 sayfa
1Mart2018 tarihinde, Nemesis Kitap tarafından yayınlandı