Sık sık sorardın, Bizi ne zaman yazacaksın sevgilim? diye. Ben de, Daha vakit var, birtanem derdim. Daha yaşayacak çok şeyimiz var. İleride hepsini yazacağım. İleride? Neydi ki beklediğim? Sınırsız zamanda, o bilinemez, kestirilemez ömrün zamanında, neyi beklemiştim ki?Bak, işte şimdi yazıyorum canım benim. Demek, kendiliğinden gelmiş kapıma zamanı; seni, beni, bizi yazdırmak için.Bana ait değilmiş belirlemek, ne zaman yazacağımı.Sen dümeni ele aldın yine, açık denizlerde olduğu gibi...Sevilenin ardından yazılmış uzun bir mektup mu bu kitap?Yoksa bir hatırat mı?Otuz dört buçuk sene sürmüş bir tutkunun romanı mı?Yoksa dayanılmaz bir özlemin, İzmirde günbatımı renkleriyle bezenmiş şiiri mi?Bazı bazı, tek bir paragrafta koca bir evliliği anlatıyor bu kitap.Ama daha çok cesur bir aşk hikâyesini; yazar Nermin Bezmenin yakın zamanda kaybettiği sevgili kocası Pamir Bezmenle tanışmalarını ve aşklarını anlatıyor... Sevilenin ardından açılan yarayı ustası olduğu kalemiyle sarıyor Nermin Bezmen.Dünü bugüne taşıyarak...Yazar Hakkında:Minyatür ustası, özgün baskı sanatçısı, restoratör ve yazar Nermin Bezmen, aynı zamanda atölyesinde yetişkinlere ve çocuklara 25 yıldır resim dersi vermektedir.TRTde canlı yayın sunuculuğu, çeşitli dergilerde köşe yazarlığı, dizi röportajlar, panel-organizasyon-yönetimi ve halkla ilişkiler ve yoga eğitmenliği de yapan Nermin Bezmen roman yazmaya 1991 yılında başladı.Daha çok uzun süren araştırmalardan sonra yazdığı tarihi romanlarıyla tanınan Nermin Bezmen, roman ve öykülerindeki karakter analizleri, gerçekçi anlatımı ve ustalıklı kurgusuyla kısa sürede kendisine azımsanmayacak bir hayran kitlesi kazandırdı ve kitapları aylarca çok-satarlar listelerinde kaldı.
Sık sık sorardın, Bizi ne zaman yazacaksın sevgilim? diye. Ben de, Daha vakit var, birtanem derdim. Daha yaşayacak çok şeyimiz var. İleride hepsini yazacağım. İleride? Neydi ki beklediğim? Sınırsız zamanda, o bilinemez, kestirilemez ömrün zamanında, neyi beklemiştim ki?Bak, işte şimdi yazıyorum canım benim. Demek, kendiliğinden gelmiş kapıma zamanı; seni, beni, bizi yazdırmak için.Bana ait değilmiş belirlemek, ne zaman yazacağımı.Sen dümeni ele aldın yine, açık denizlerde olduğu gibi...Sevilenin ardından yazılmış uzun bir mektup mu bu kitap?Yoksa bir hatırat mı?Otuz dört buçuk sene sürmüş bir tutkunun romanı mı?Yoksa dayanılmaz bir özlemin, İzmirde günbatımı renkleriyle bezenmiş şiiri mi?Bazı bazı, tek bir paragrafta koca bir evliliği anlatıyor bu kitap.Ama daha çok cesur bir aşk hikâyesini; yazar Nermin Bezmenin yakın zamanda kaybettiği sevgili kocası Pamir Bezmenle tanışmalarını ve aşklarını anlatıyor... Sevilenin ardından açılan yarayı ustası olduğu kalemiyle sarıyor Nermin Bezmen.Dünü bugüne taşıyarak...Yazar Hakkında:Minyatür ustası, özgün baskı sanatçısı, restoratör ve yazar Nermin Bezmen, aynı zamanda atölyesinde yetişkinlere ve çocuklara 25 yıldır resim dersi vermektedir.TRTde canlı yayın sunuculuğu, çeşitli dergilerde köşe yazarlığı, dizi röportajlar, panel-organizasyon-yönetimi ve halkla ilişkiler ve yoga eğitmenliği de yapan Nermin Bezmen roman yazmaya 1991 yılında başladı.Daha çok uzun süren araştırmalardan sonra yazdığı tarihi romanlarıyla tanınan Nermin Bezmen, ... tümünü göster
bu kitabı zorla bitirdim.. aynı şeyleri tekrar edip duruyor. birde Pamir beyin ilk eşiyle ilgili yazılan şeyler hoşuma gitmedi..
Nermin Bezmen'in okuduğum ve okuyacağım ilk, tek ve son kitabıdır. Eşine duyduğu sevgi ve eşiyle nasıl tanışıp evlendiklerini anlattığı bu kitapta gerçekten abartı olduğunu düşünüyorum. Yazma tarzı olarak karma bir tarz yaratmak istemiş. Bir günümüzden bir eskiden ilişkilerinin ilk günlerinden bahsederek yazmış bu kitabı fakat o kadar anlaşılmaz bir yazım ortaya çıkmış ki kitap neredeyse okunmuyor.
Yazarın eşini kaybetmesinin acısını paylaşmak isterseniz okuyun!Hüzün had safhada,hep ölüm,hep gözyaşı,hep anılar ve bir çiftin özel anıları..Nermin Bezmen'in diğer kitaplarını daha başarılı buluyorum.
Sıcak, samimi bir aşk öyküsü, ama vakit harcayıp okumaya değer mi orası tartışılır..
Kitaba 6 puan verecektim ama sırf Nermin Bezmenin dili, anlatımı için 7 puan verdim. Onun dışında daha çok kitap değil de günlük gibi yazılmış... Tanışmalarını anlatan yerler vs. 1974-75 yılları çok daha heyecanlıydı. Bir yandan okuyor, bir yandan eski zamanlardaki Türkiye ve Dünya'yı buram buram hissediyorsunuz. Kitap o yerlerde resmen tarih kokuyor. Keşke geçmişe daha çok ağırlık verseymiş yazar. Yine de ben beğenerek okudum, yer yer sıkılsam veya bazı yerlerin çok özele kaçtığını düşünsem de, kitap okunulabilir...
396 sayfa