Arkadaşlar! Geceden beri fasılasız devam eden bombardımanları kulaklarınızla duydunuz ve bu bombardımanlara hedef olan kale ve istihkâmların halini gözlerinizle gördünüz. Şimdi, millet ve vatan, önüne durulmaz bir tehlike ve yine bu andan itibaren büyük bir imtihan karşısındayız. Milletimizin kara veya ak tarihini biz ve bizim toplarımız yazacaktır. Bize doğru yaklaşan bu tehlikede ben de içinizdeyim. Binaenaleyh soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz. Düşman gemilerinin arkası görününceye kadar hiç ateş etmeyeceksiniz, bundan sonra bacaların dibine müsademeli tane ile fasılasız indirerek atış yapacaksınız, mesafeler her topun yanındaki grafiklerde yazılıdır.
Haydin çocuklar, hepimizin bir tek inanımız vardır “ölürsek şehit, kalırsak gazi”, top başına!
Birinci Dünya Harbi’nden İstiklal Harbi’ne bir mülazımının gözünden harp hatıraları…
Çanakkale Harbi’ne katıldığında genç bir asker olan Mehmed Sinan, Birinci Dünya Harbi süresince birçok cephede harbin ağır koşullarını yaşamıştır..
Irak cephesinde Ali İhsan Paşa Komutanlığında İngilizler’e karşı, esir kampına sürüklenmelerine neden olan ağır yenilgiden kurtulmasının ardından Kazım Karabekir Paşa Komutanlığında Kafkas cephesinde de savaşmıştır.
Sakarya Savaşı’na da katılarak Milli Mücadele’de yer alan Mülazım Mehmed Sinan, Mudanya Ateşkesi’yle memleketine geri dönmüştür..
Harp süresince bu zorlu yolculuğunda, katıldığı çarpışmaları, karşılaştığı durumları, iyi bir gözlemcinin detaycılığıyla birçok cephedeki tanıklığını kaleme almıştır.
Mehmet Sinan Özgen, (1890-1956) Bolvadin’de doğdu. Mekteb-i Numune’deki eğitiminin ardından, Karahisar-ı Sahip Muallim Mektebi’ne girdi. 1910 yılında mezun olduktan sonra Afyon’un çeşitli köylerinde öğretmenlik görevine devam ederken Birinci Dünya Savaşı’na katılmak üzere topçu subayı olarak orduya katıldı. 1915 yılında Çanakkale Savaşı’na katıldı. 1916’da İstanbul üzerinden Irak cephesine geçti. Kût’un düşmesinin ardından esir kampına gönderildi, oradan kaçarak Van’a kadar süren bir yolculuğun ardından Kafkas cephesinde çarpıştı. Gümrü Antlaşması ile Bolvadin’e geri döndü. Garp Cephesi’ne atanarak Sakarya Savaşı’na katıldı. Mudanya Ateşkesi’nden sonra terhis olmuştur. Çeşitli okullarda öğretmenlik görevini sürdürmüştür. 1956’da vefat etmiş, Bolvadin’de defnedilmiştir.
Arkadaşlar! Geceden beri fasılasız devam eden bombardımanları kulaklarınızla duydunuz ve bu bombardımanlara hedef olan kale ve istihkâmların halini gözlerinizle gördünüz. Şimdi, millet ve vatan, önüne durulmaz bir tehlike ve yine bu andan itibaren büyük bir imtihan karşısındayız. Milletimizin kara veya ak tarihini biz ve bizim toplarımız yazacaktır. Bize doğru yaklaşan bu tehlikede ben de içinizdeyim. Binaenaleyh soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz. Düşman gemilerinin arkası görününceye kadar hiç ateş etmeyeceksiniz, bundan sonra bacaların dibine müsademeli tane ile fasılasız indirerek atış yapacaksınız, mesafeler her topun yanındaki grafiklerde yazılıdır.
Haydin çocuklar, hepimizin bir tek inanımız vardır “ölürsek şehit, kalırsak gazi”, top başına!
Birinci Dünya Harbi’nden İstiklal Harbi’ne bir mülazımının gözünden harp hatıraları…
Çanakkale Harbi’ne katıldığında genç bir asker olan Mehmed Sinan, Birinci Dünya Harbi süresince birçok cephede harbin ağır koşullarını yaşamıştır..
Irak cephesinde Ali İhsan Paşa Komutanlığında İngilizler’e karşı, esir kampına sürüklenmelerine neden olan ağır yenilgiden kurtulmasının ardından Kazım Karabekir Paşa Komutanlığında Kafkas cephesinde de savaşmıştır.
Sakarya Savaşı’na da katılarak Milli Mücadele’de yer alan Mülazım Mehmed Sinan, Mudanya Ateşkesi’yle memleketine geri dönmüştür..
Harp süresince bu zorlu yolculuğunda, katıldığı çarpışmaları, karşılaştığı durumları, iyi bir gözlemcinin detaycılığıyla birçok cephedeki tanıkl... tümünü göster
Karton Cilt, 239 sayfa
2011 tarihinde, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı