Havanın ve sıcaklığın değişik durumları vardı, değişik bulutlanmalar ve rüzgarlar vardı, türlü su kokusu, toprak kokusu ve toz kokusunu vardı ayrıca, çeşitli tehlikeler ve vaadler vardı, hava cinlerinin değişik ruh durumları ve kaprisleri sonra; bunları Knecht cildinde, saçlarında, duyularında önceden hissediyor, onlarla birlikte yaşıyor, bu yüzden hiçbir şey kendisi için sürpriz oluşturmayarak onu düş kırıklığına uğratmıyordu... Bulutlara, rüzgarlara, söz geçirebiliyordu; kuşkusuz bir keyfilik içinde, canı nasıl isterse öyle yaptığı bir şey değildi bu, kendisiyle dünya, içle dış arasındaki ayrımı tümüyle silip atan bir bağlılık ve bağımlılıktan yola koyularak bunu gerçekleştirmekteydi. Böyle zamanlarda büyülenmiş gibi dikiliyor, kulak kabartıyor, yere çömelip oturuyor, cildinin tüm gözeneklerinin kapısını açık tututyor, havanın ve bulutların yaşamını kendi içinde hissetmekle kalmayıp onu yönetiyor ve üretebiliyordu aynı zamanda... Knetcht in nefesini tutması yetiyordu bunun için, rüzgar diniyor, gök gürlemeleri susuyordu. Başını eğmesi ya da sallaması yetiyor, hemen dolu yağmaya başlıyor ya da yağan dolu kesiliyordu. Kendi içinde savaşan güçlerin uzlaşmasını bir gülümsemeyle açığa vurması yetiyor, havadaki bulutlar hemen birbirinden ayrılıyor, ışıl ışıl ince bir mavilik yüz gösteriyordu. Ruhunda özellikle katıksız bir uyumun ve düzenin söz sahibi olduğu bazı zamanlarda, ilerdeki günler havanın nasıl olacağını önceden eksiksiz ve şaşmaz şekilde biliyordu... Bunlar, onun iyi günleri, en iyi günleriydi, ödüllendirilmeleriydi onun, bitimsiz hazlarıydı.
Havanın ve sıcaklığın değişik durumları vardı, değişik bulutlanmalar ve rüzgarlar vardı, türlü su kokusu, toprak kokusu ve toz kokusunu vardı ayrıca, çeşitli tehlikeler ve vaadler vardı, hava cinlerinin değişik ruh durumları ve kaprisleri sonra; bunları Knecht cildinde, saçlarında, duyularında önceden hissediyor, onlarla birlikte yaşıyor, bu yüzden hiçbir şey kendisi için sürpriz oluşturmayarak onu düş kırıklığına uğratmıyordu... Bulutlara, rüzgarlara, söz geçirebiliyordu; kuşkusuz bir keyfilik içinde, canı nasıl isterse öyle yaptığı bir şey değildi bu, kendisiyle dünya, içle dış arasındaki ayrımı tümüyle silip atan bir bağlılık ve bağımlılıktan yola koyularak bunu gerçekleştirmekteydi. Böyle zamanlarda büyülenmiş gibi dikiliyor, kulak kabartıyor, yere çömelip oturuyor, cildinin tüm gözeneklerinin kapısını açık tututyor, havanın ve bulutların yaşamını kendi içinde hissetmekle kalmayıp onu yönetiyor ve üretebiliyordu aynı zamanda... Knetcht in nefesini tutması yetiyordu bunun için, rüzgar diniyor, gök gürlemeleri susuyordu. Başını eğmesi ya da sallaması yetiyor, hemen dolu yağmaya başlıyor ya da yağan dolu kesiliyordu. Kendi içinde savaşan güçlerin uzlaşmasını bir gülümsemeyle açığa vurması yetiyor, havadaki bulutlar hemen birbirinden ayrılıyor, ışıl ışıl ince bir mavilik yüz gösteriyordu. Ruhunda özellikle katıksız bir uyumun ve düzenin söz sahibi olduğu bazı zamanlarda, ilerdeki günler havanın nasıl olacağını önceden eksiksiz ve şaşmaz şekilde biliyordu... Bunlar, onun iyi g... tümünü göster
Kesinlikle okuyup üzerine düşünülmesi gereken bir kitap
Hesse'nin okunması gereken 1001 kitaptan biri listesine giren kitaplarından biri.Oldukça durağan ama güzel ki ben Hermann Hesse'yi oldukça severim.Ama Hesse'yi daha önce okumayıpta okumayı düşünenler için tavsiye etmem bence yazarı okumaya Siddharta'dan başlasalar daha iyi olur.....