Yahya Kemal tüm büyük şairler gibi kendi kaynağından beslendi ve büyük denizlere açıldı, kendince yaşayıp kendince yazdı. Düzenli bir kurmadı, pansiyonlarda, otellerde yaşadı. Aşkları hep yarım kaldı. Üsküpten İstanbula geliş, Parişe gidiş, Jöntürklerle, Prens Sabahaddin, Abdullah Cevdet gibi isimlerle tanışma, İstanbula dönüş, Refik Halid Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret gibi devrin önemli isimleriyle kurulan dostluklar, biri bile yayımlandığı halde kulaktan kulağa yayılan şiir, dergicilik, çökmekte olan Osmanlıyla yıkılan hayaller, Kuvayı Milliye ruhuyla canlanan umutlar... Beşir Ayvazoğlu Türk yazında fazla örneği olmayan biyografik-romanıyla bizleri, şiirimizin büyük ismi Yahya Kamela ırmağının kaynağına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Yahya Kemal tüm büyük şairler gibi kendi kaynağından beslendi ve büyük denizlere açıldı, kendince yaşayıp kendince yazdı. Düzenli bir kurmadı, pansiyonlarda, otellerde yaşadı. Aşkları hep yarım kaldı. Üsküpten İstanbula geliş, Parişe gidiş, Jöntürklerle, Prens Sabahaddin, Abdullah Cevdet gibi isimlerle tanışma, İstanbula dönüş, Refik Halid Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret gibi devrin önemli isimleriyle kurulan dostluklar, biri bile yayımlandığı halde kulaktan kulağa yayılan şiir, dergicilik, çökmekte olan Osmanlıyla yıkılan hayaller, Kuvayı Milliye ruhuyla canlanan umutlar... Beşir Ayvazoğlu Türk yazında fazla örneği olmayan biyografik-romanıyla bizleri, şiirimizin büyük ismi Yahya Kamela ırmağının kaynağına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.