Tarih:MS VII.yüzyıl.Yer: Orta Asya bozkırıBir topluluk ve kültür olarak Türkler yok olmanın eşiğinde. Ama...1. Göktürk imparatorluğu yıkılmış, Çinlilerin yıllardır beklediği fırsat doğmuştur. Türk boyları çocuklarına Çin isimleri vermekte, Çinliler gibi giyinmektedir. Türk kültürü yok olmanın eşiğindedir. Ama bir şamanın kehaneti Çinlilerde korkuya, Türklerde umuda dönüşür: Kıl çadırda doğacak çocuk, Türk boylarını egemenliği altına alan derebeyinin kızını öldürecek, bir araya gelen Türk boyları kara kaleyi alıp yeniden hükmedecek.
Tarih:MS VII.yüzyıl.Yer: Orta Asya bozkırıBir topluluk ve kültür olarak Türkler yok olmanın eşiğinde. Ama...1. Göktürk imparatorluğu yıkılmış, Çinlilerin yıllardır beklediği fırsat doğmuştur. Türk boyları çocuklarına Çin isimleri vermekte, Çinliler gibi giyinmektedir. Türk kültürü yok olmanın eşiğindedir. Ama bir şamanın kehaneti Çinlilerde korkuya, Türklerde umuda dönüşür: Kıl çadırda doğacak çocuk, Türk boylarını egemenliği altına alan derebeyinin kızını öldürecek, bir araya gelen Türk boyları kara kaleyi alıp yeniden hükmedecek.
Türkler yıkık, perişan, köle ve dağınıktırlar. Ortaya atılan bir söylence Türk boylarında bir efsane gibi yayılır. Kıl çadırda bir çocuk doğacak ve Çin Prensesini öldürüp Türkleri özgürlüğüne kavuşturacaktır. Koltuk kavgalarının, çıkar ilişkilerinin, siyasi manevraların kirliliğinde Aybars, bir garip kuşmenken kendini kavganın tam ortasında bulur. Artık tek bir gerçek vardır. Özgürlük... Henüz çok uzak ama bir o kadar yakındır. Şaman Argıl, Şaman Çu-şu, Şaman Dalluci, Aybars'ın oğlu Teko ve torunu Eçine ve nice adsız kahraman... Türk tarihinde onlara da bir teşekkür borçluyuz...
558 sayfa