Buyruk, sözlü öğreti ve şiir geleneğine dayanan Alevi inançlarının, düzsöz ile yazılmış sayılı örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaşık bir yumağı andırır. Söylence, tören, ile öğreti ve öğütler iç içe anlatılır. Buyruk aynı zamanda konuyu bilmeyen, gelenekle yoğrulmamış, sevi odunda pişmemiş kişilere de bir kılavuzdur.Özgünlüğü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açıklamalarla sunulan bu yayında tüm güçlükler aşılmış durumda. Ayrıca eklenen Ahmet yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kazandırıyor. Tüm bu sunumu ile Buyruk yeniden uyandırılmış çerag, dos elinden sunulmuş dolu işlevinde. Gökkuşağını andıran çok renkli ışıklar içinde bir yansıma. Buyruk, bir yol ve yüreğin iç tüzüğü, daha doğrusu anayasasıdır. Çağlarca baskı altında tutulan bir halk tabakasının elkitabıdır. Yüzyıllar boyu karanlıkta kalmıştır. Varlığı bilinmesine karşın yadsınmıştır.
Buyruk, sözlü öğreti ve şiir geleneğine dayanan Alevi inançlarının, düzsöz ile yazılmış sayılı örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaşık bir yumağı andırır. Söylence, tören, ile öğreti ve öğütler iç içe anlatılır. Buyruk aynı zamanda konuyu bilmeyen, gelenekle yoğrulmamış, sevi odunda pişmemiş kişilere de bir kılavuzdur.Özgünlüğü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açıklamalarla sunulan bu yayında tüm güçlükler aşılmış durumda. Ayrıca eklenen Ahmet yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kazandırıyor. Tüm bu sunumu ile Buyruk yeniden uyandırılmış çerag, dos elinden sunulmuş dolu işlevinde. Gökkuşağını andıran çok renkli ışıklar içinde bir yansıma. Buyruk, bir yol ve yüreğin iç tüzüğü, daha doğrusu anayasasıdır. Çağlarca baskı altında tutulan bir halk tabakasının elkitabıdır. Yüzyıllar boyu karanlıkta kalmıştır. Varlığı bilinmesine karşın yadsınmıştır.
Eğer hırs, kibir, ve insana ait ne kadar negatif durumu anlamak istiyorsak bu eseri dönüp dönüp bir daha okumalıyız. Günlük hayatın akışına kapılıp asıl olanın ne olduğunu nasıl davranmamız gerektiğini unutmamak için bulunmaz bir eser.
Bu kitabı yazmak için hiçbir uyuşturucu maddenin bu denli kafa yapamayacağını,
Nevrotik ve şizofrenik bir durumun çok ötesinde kaleme alındığını düşünmekteyim.
* Hele kitabın girişinde Peygamber efendimizin kırklar meclisine gidişi ve tanışması hadisesi vardır ki aman aman, hiçbir din düşmanı peygamberimizi bu denli aciz anlatmamıştır.
kitaba göre acizdir, şaşırmıştır, yol yordam bilmez hatta afallamış bir budaladır...
* Ali'yi anlatır; fazla lafı dolandırmaz, direk Tanrı der oturur aşağı.
* Pirleri anlatır; Ali'ye Tanrı diyen kendine ne der ? tabi ki küçük peygamber, hatta tanrı peygamber (günahları falan bağışlarlar, cezalandırırlar...)
/////// Açıkça dostlar kitap, Hz. Muhammed (sav.) efendimizi anlatmaz, Hz. Ali'yi de anlatmaz, Aleviliği anlatmaz, İslam desen hiç yanına uğramaz bile, peki ne anlatır derseniz... 'Yeni bir din' diyebilirim
------------------
Kitaptan;
- Buyruk, tüm Alevilerin tüzüğü durumunda olan bir kitaptır
- Hz. Muhammed, bunlara pirlerini ve rehberlerini sordu, Kırklar: 'Pirimiz Şah-ı Merdan Ali'dir; kuşkusuz, tartışmasız ve rehberimiz, Cebrail Aleyhisselam'dır'
- Tanrı Hazreti mümin, müslim, derviş ve sofu kullarına yedi kimsenin suretinde görünür....
- Pir, Tanrı'nın vekili sayılır.
Bu kitabı sabit fikirli insanlar anlayamaz. Allah'a giden yolun aslında çok daha derin olduğunun farkına varırsanız ne ala.
460 sayfa