Hayır, bağırmadım. Ben bağırmadım. Bağıran ben değilim. Bağırmam için özel bir neden yoktu. Hiçbir gerek. Hiçbir gerekçe. Ben yalnızca gördüm: Üç kişi bir adamı sürüklüyordu. Adam onlarla gitmek istemiyordu. Bir ara ellirinden kurtulup, kendini yolun kıyısındaki hendeğe atmayı başardı. Tam o sırada da bir ses duyuldu. Biri bağırdı. Daha doğrusu bir çığlık attı...Ferit Edgünün 1981-1982 yıllarında kaleme aldığı yirmi iki öyküden oluşan Çığlıkta, konuşan hayvanların, susan insanların, sesli ve sessiz çığlıkların öykülerini bulacaksınız. Tek bir gerçekçilik yöntemine inanmayan yazar, bu öykülerde, gerçekçiliğin sayısız yönteminden birkaçını denemeye yöneliyor. Öykü sanatının öykünme olmadığına inanan bir kalemden çıkmış bu kitapta, insanlarla hayvanlar, dün ile bugün ayrılmaz bir bütünü oluşturuyor. Ve okuru yazmaya çağırıyor...
Hayır, bağırmadım. Ben bağırmadım. Bağıran ben değilim. Bağırmam için özel bir neden yoktu. Hiçbir gerek. Hiçbir gerekçe. Ben yalnızca gördüm: Üç kişi bir adamı sürüklüyordu. Adam onlarla gitmek istemiyordu. Bir ara ellirinden kurtulup, kendini yolun kıyısındaki hendeğe atmayı başardı. Tam o sırada da bir ses duyuldu. Biri bağırdı. Daha doğrusu bir çığlık attı...Ferit Edgünün 1981-1982 yıllarında kaleme aldığı yirmi iki öyküden oluşan Çığlıkta, konuşan hayvanların, susan insanların, sesli ve sessiz çığlıkların öykülerini bulacaksınız. Tek bir gerçekçilik yöntemine inanmayan yazar, bu öykülerde, gerçekçiliğin sayısız yönteminden birkaçını denemeye yöneliyor. Öykü sanatının öykünme olmadığına inanan bir kalemden çıkmış bu kitapta, insanlarla hayvanlar, dün ile bugün ayrılmaz bir bütünü oluşturuyor. Ve okuru yazmaya çağırıyor...