İhtiyar Arabın, karanlık kubbelerin altında akisler yapan sesi, perde perde yükseldi:
"Ya şeyh, bu yabancı, güzel kız çöllerde yaşayamaz. Onu bana, bu ihtiyar fakire bağışlayın!"
Şeyh birdenbire hiddetle gözlerini kaldırarak, kendisine yalvaran Araba baktı:
"Ihtiyar sen bilmez misin ki" dedi, "çölde bulunan her şey, onu bulanın malıdır. Bu esmer kız, çölde keşfedilmiş baha biçilmez bir hazine değerinde! Kim bırakır onu, böyle bir hazineye sahip olduktan sonra bir daha elinden !.." (Arka Kapak)
İhtiyar Arabın, karanlık kubbelerin altında akisler yapan sesi, perde perde yükseldi:
"Ya şeyh, bu yabancı, güzel kız çöllerde yaşayamaz. Onu bana, bu ihtiyar fakire bağışlayın!"
Şeyh birdenbire hiddetle gözlerini kaldırarak, kendisine yalvaran Araba baktı:
"Ihtiyar sen bilmez misin ki" dedi, "çölde bulunan her şey, onu bulanın malıdır. Bu esmer kız, çölde keşfedilmiş baha biçilmez bir hazine değerinde! Kim bırakır onu, böyle bir hazineye sahip olduktan sonra bir daha elinden !.." (Arka Kapak)
Karton Cilt, 80 sayfa
1980 tarihinde, İnkılap Kitabevi tarafından yayınlandı