Cumhuriyet Yazıları 2, ülkemizin siyasal, toplumsal, ekinsel yaşanmışlıklarına irdeleyici bir yaklaşımın sonucu olarak doğmuş yazılardan oluşmaktadır. Kitap, adı üstünde, Cumhuriyet Türkiyesini anlatmaktadır. Cumhuriyet Türkiyesinin 50'li yıllardan başlayarak karşı karşıya kaldığı olumsuzluklar sarmalında yaşadıklarının bir belgesi olmak ereğini taşımaktadır. Gazete ve dergi yazıları oldukları için güncele yakındırlar. Günceli izlerken geçmişle bir hesaplaşmanın içinde oldukları ve tarihle yüzleşmekten çekinmedikleri ortadadır. Bu bağlamda altı çizilmesi gereken, Anadolu Hümanizmasıyla yaratılmak istenen insan fikrinin, özellikle bu son yıllarda, hümanizmacı değerlerden nasıl ve niçin uzaklaştırılmak istendiği gerçeğidir.
Yazıların yayınlandığı ya da yazıldığı tarihler gösterilmemiştir. Özellikle ülkenin (ya da dünyanın) siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşamında bir başarımdan söz edilemeyeceği görüldükçe, dahası, gün be gün iyiye gitmek yerine kötüye giden güncel yaşanmışlıkları tarihlemenin yararının olamayacağı düşünülmüştür. Doğru olan, kötüyü iyiyle değil, iyiyi kötüyle kıyaslamaktır. Ayrıca yazılarda yinelemelerin olduğu doğrudur. Önemli saptamalar bilerek yinelenmiştir. Öğrenmemek ve öğrendiğini akılda tutmak alışkanlığından yoksun ve bu konuda ısrarcı olan toplumumuzda, anımsatmaların gereğine inanıldığı için yinelemelere önem verilmiştir. Dahası toplumdaki (ya da toplumlardaki) geri gidişlerin yoğunluğu karşısında acaba bir kez daha söylemek yarar sağlar mı umuduyla kimi saptamalar yinelenmiştir. Çoğu zaman yinelemek ve anımsatmak kaçınılmazdır.
Cumhuriyet Yazıları 2, ülkemizin siyasal, toplumsal, ekinsel yaşanmışlıklarına irdeleyici bir yaklaşımın sonucu olarak doğmuş yazılardan oluşmaktadır. Kitap, adı üstünde, Cumhuriyet Türkiyesini anlatmaktadır. Cumhuriyet Türkiyesinin 50'li yıllardan başlayarak karşı karşıya kaldığı olumsuzluklar sarmalında yaşadıklarının bir belgesi olmak ereğini taşımaktadır. Gazete ve dergi yazıları oldukları için güncele yakındırlar. Günceli izlerken geçmişle bir hesaplaşmanın içinde oldukları ve tarihle yüzleşmekten çekinmedikleri ortadadır. Bu bağlamda altı çizilmesi gereken, Anadolu Hümanizmasıyla yaratılmak istenen insan fikrinin, özellikle bu son yıllarda, hümanizmacı değerlerden nasıl ve niçin uzaklaştırılmak istendiği gerçeğidir.
Yazıların yayınlandığı ya da yazıldığı tarihler gösterilmemiştir. Özellikle ülkenin (ya da dünyanın) siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşamında bir başarımdan söz edilemeyeceği görüldükçe, dahası, gün be gün iyiye gitmek yerine kötüye giden güncel yaşanmışlıkları tarihlemenin yararının olamayacağı düşünülmüştür. Doğru olan, kötüyü iyiyle değil, iyiyi kötüyle kıyaslamaktır. Ayrıca yazılarda yinelemelerin olduğu doğrudur. Önemli saptamalar bilerek yinelenmiştir. Öğrenmemek ve öğrendiğini akılda tutmak alışkanlığından yoksun ve bu konuda ısrarcı olan toplumumuzda, anımsatmaların gereğine inanıldığı için yinelemelere önem verilmiştir. Dahası toplumdaki (ya da toplumlardaki) geri gidişlerin yoğunluğu karşısında acaba bir kez daha söylemek yarar sağlar mı um... tümünü göster
Karton Cilt, 528 sayfa
14Ocak2014 tarihinde, Efil Yayınevi tarafından yayınlandı