De Profundis, ünlü İngiliz yazarı Oscar Wildeın, Reading Cezaevinden, dostu Lord Alfred Douglasa yazdığı bir uzun mektuptur. Bu mektup Lordun eline geçmemiş, ancak kitap olarak yayımlandıktan sonra gerçek okuruna ulaşabilmiştir. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, 30 Kasım 1900de ölen Oscar Wilde, ölümünden üç ay önce, Lord Alfredle son görüşmesinde şöyle demiş: Yeni bir yüzyıl başlarken hâlâ yaşıyor oluşum, gerçekten, İngilizlerin dayanma gücünü aşardı. Gösterişli ve fırtınalı yaşamı boyunca, her davranışıyla ya bir skandal ya da bir akım yaratan, her sözü bir özdeyiş haline gelen Oscar Wildeı en iyi tanıtan, yine kendi sözleridir: Çağımız, yalnızca aptalların, sıkıcı insanların önemsendiği bir çağ; yanlış anlaşılmama korkusu içinde yaşıyorum. Yazarın son yapıtı olan De Profundisin girişine, yazarın yakın dostu ve hayranı olan Andr Gidein, Wilde ile ilgili anılarını da eklemeyi uygun gördük.
De Profundis, ünlü İngiliz yazarı Oscar Wildeın, Reading Cezaevinden, dostu Lord Alfred Douglasa yazdığı bir uzun mektuptur. Bu mektup Lordun eline geçmemiş, ancak kitap olarak yayımlandıktan sonra gerçek okuruna ulaşabilmiştir. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, 30 Kasım 1900de ölen Oscar Wilde, ölümünden üç ay önce, Lord Alfredle son görüşmesinde şöyle demiş: Yeni bir yüzyıl başlarken hâlâ yaşıyor oluşum, gerçekten, İngilizlerin dayanma gücünü aşardı. Gösterişli ve fırtınalı yaşamı boyunca, her davranışıyla ya bir skandal ya da bir akım yaratan, her sözü bir özdeyiş haline gelen Oscar Wildeı en iyi tanıtan, yine kendi sözleridir: Çağımız, yalnızca aptalların, sıkıcı insanların önemsendiği bir çağ; yanlış anlaşılmama korkusu içinde yaşıyorum. Yazarın son yapıtı olan De Profundisin girişine, yazarın yakın dostu ve hayranı olan Andr Gidein, Wilde ile ilgili anılarını da eklemeyi uygun gördük.
Oscar Wilde'ı diğer yazarlardan çok daha farklı bir şekilde sevdiğim için, De Profundis'i okumak benim için dinimin kutsal kitabını okumak gibiydi. Onunla bir olduğumu hissettim, asıl özel olan, bir roman değil de yazılan bir mektup olduğu için sadece onun düşüncelerini yansıtmasıydı. Yaratılmış biri yoktu, sadece kendisi. Ve benim için onunla oturup konuşmak gibiydi, kederini ve mutluluğunu hissettim. Hayata geldiğin için teşekkür ederim.
164 sayfa