Kettricken, Prens Regalle birlikte Buckkeepe dönerken Fitz, Dağ Krallığının başkentinde kalmıştır. Arkasında Prens Regalin olduğu suikast girişimlerinden kurtulan Fitzin sağlık durumu kötüdür. Ancak, yaşlı kral Shrewd olmanın nasıl bir şey olduğunu büyü aracılığıyla tecrübe edince Buckkeepe dönmeye karar verir.Altı Dükalıkın sahillerine yaptıkları saldırıları güçlendiren Kızıl Gemiler ise arkalarında harap köyler ve insanlıktan çıkmış kurbanlar bırakmaktadırlar.Sağlık durumu gitgide kötüleşen kralın tahtı da ihanetlerle sarsılmaktadır.Bu büyük tehlike döneminde krallığın kaderi belki de Fitzin ellerindedir ve krallığın kurtuluşundaki rolü, Fitzin çok büyük bir fedakarlık yapmasını gerektirecektir.Farseer Serisinin ikinci cildi Kraliyet Suikastçısında, genç FitzChivalrynin kraliyetin kaderini değiştirecek bir katalizöre dönüşmesinin nefes kesici hikayesini okuyacaksınız.
Kettricken, Prens Regalle birlikte Buckkeepe dönerken Fitz, Dağ Krallığının başkentinde kalmıştır. Arkasında Prens Regalin olduğu suikast girişimlerinden kurtulan Fitzin sağlık durumu kötüdür. Ancak, yaşlı kral Shrewd olmanın nasıl bir şey olduğunu b... tümünü göster
Listeme artık FitzChivalry eklendi.
Listeme artık FitzChivalry eklendi.
Rus roman yazarıdır. Çocukluğunu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçiren Dostoyevski, annesinin ölümünden sonra Petersburg'taki Mühendis Okulu'na girdi. Babasının ölüm haberini burada aldı. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı.Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı.
1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapisanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti.
Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumaranelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü.
Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasından yürüdü.Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi.
Rus roman yazarıdır. Çocukluğunu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçiren Dostoyevski, annesinin ölümünden sonra Petersburg'taki Mühendis Okulu'na girdi. Babasının ölüm haberini burada aldı. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürl... tümünü göster
Babası bir Budist din adamı olan Haruki gençliğinin büyük bir bölümünü Kobe'de geçirmiştir. Üniversite öğrenimini Tokyo’daki Vaseda Üniversitesi'nde tamamlayıp 1975’te mezun oldu. 1986 - 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadı. Yazarın ilk kitabı olan “Kaze no uta o kike” Gunzou Edebiyat Ödülü'nü almıştır (1979). Bu eseri takiben yazar “Hitsuci o meguru Booken” (1982) isimli romanını yazdı. Yazar bu eseriyle de Yeni Yazarlar Noma Edebiyat Ödülünü aldı. Ödül alan iki kitaptan sonra “Sekai no ovari to haado boirudo” (1985) geldi ve bu kitap da Tanizaki Ödülü’nü kazandı. Fakat yazarı dünyaya tanıtan ve kendinden söz ettiren kitabı tam 16 dile çevrilmiş olan “İmkânsızın Şarkısı (Norvei no Mori)” (1987) olmuştur. 1995’te yayımlanan “Zemberekkuşu'nun Güncesi” kitabı ile de ertesi yıl Yomiuri Edebiyat Ödülünü de kazanmıştır. Haruki günümüzde Amerikan kültürünün etkisi altında kaldığı ve aşırı Batıcı olduğu eleştirilerine maruz kalmaktadır. Fakat yine de Japonya’nın XX. yüzyıldaki en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilir.
Babası bir Budist din adamı olan Haruki gençliğinin büyük bir bölümünü Kobe'de geçirmiştir. Üniversite öğrenimini Tokyo’daki Vaseda Üniversitesi'nde tamamlayıp 1975’te mezun oldu. 1986 - 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birle... tümünü göster
Robin Hobb, Margaret Astrid Lindholm Ogden isimli roman yazarının ikinci takma ismidir. 1952 yılında Kaliforniya'da doğan Robin Hobb, başlıca fantastik kurgu tarzında yazmasının yanında bilim kurgu tarzında yayınları bulunmaktadır.
1983 ila 1992 yılları arasında Megan Lindholm takman adıyla yazmıştır. Bu takma isimle azmış olduğu kitapları daha çok çağdaş fantastik kurgu tarzındadır. 1995'de, Robin Hobb takma adı ile yazmaya başladığı kitaplar ise epik geleneksel Ortaçağ Avrupa fantezisi tarzındadır. Şu anda her iki takma isimle de yazmaya devam etmekte ve Tacoma, Washington'da yaşamaktadır
Robin Hobb, Margaret Astrid Lindholm Ogden isimli roman yazarının ikinci takma ismidir. 1952 yılında Kaliforniya'da doğan Robin Hobb, başlıca fantastik kurgu tarzında yazmasının yanında bilim kurgu tarzında yayınları bulunmaktadır.
1983 ila 1992 yıl... tümünü göster