Teninin kokusunu hissedecek kadar yakınında olsa da uzanıp dokunamazsın, korkarsın yanmaktan. O ateşten bir kor gibi bakar gözlerine, kalbin bağlanır, dilin susar da, “seni seviyorum” diyemezsin.
Yavuz Selim ile asansörde yalnız kalan Handan, heyecanını bastırmak için elindeki çantayı sıkıca kavrarken gözleri genç adamın aynaya yansıyan masum görüntüsüne kaydı. İç geçirerek onu gizlice izlemeye başladığında kaşının üzerindeki yara izi dikkatini çekti. “İz kalmış” dedi sanki daha önce fark etmemiş gibi. Ve yine yüksek sesle düşündüğünü kelimeler dudaklarından döküldükten sonra fark edebildi. Ancak geri alması mümkün değildi. Onun sözleriyle Yavuz Selim’in eli önce istem dışı yara izinin üzerine giderken Handan’ın yarayı açtığı günü hatırlayarak acı bir tebessüm oluştu dudaklarında. Sonra sevdiği kadının aynadaki yansımasına bakarak cevap verdi:
“İnan bana, kalbimde bıraktıklarının yanında lafı bile olmaz!”
Teninin kokusunu hissedecek kadar yakınında olsa da uzanıp dokunamazsın, korkarsın yanmaktan. O ateşten bir kor gibi bakar gözlerine, kalbin bağlanır, dilin susar da, “seni seviyorum” diyemezsin.
Yavuz Selim ile asansörde yalnız kalan Handan, heyecanını bastırmak için elindeki çantayı sıkıca kavrarken gözleri genç adamın aynaya yansıyan masum görüntüsüne kaydı. İç geçirerek onu gizlice izlemeye başladığında kaşının üzerindeki yara izi dikkatini çekti. “İz kalmış” dedi sanki daha önce fark etmemiş gibi. Ve yine yüksek sesle düşündüğünü kelimeler dudaklarından döküldükten sonra fark edebildi. Ancak geri alması mümkün değildi. Onun sözleriyle Yavuz Selim’in eli önce istem dışı yara izinin üzerine giderken Handan’ın yarayı açtığı günü hatırlayarak acı bir tebessüm oluştu dudaklarında. Sonra sevdiği kadının aynadaki yansımasına bakarak cevap verdi:
“İnan bana, kalbimde bıraktıklarının yanında lafı bile olmaz!”
İlk defa okuduğum bir kalemi her zaman tedirgin olarak başlarım okumaya. Bu kitaba da adı ve kapağının güzelliği ile yaklaşsam da daha ilk sayfalardan hızlı bir girişle gerek olay akışı, gerek konu anlatımı beklentimi oldukça keyifle karşıladı diyebilirim. Asker arkadaşların yıllar önce birbirine verdiği söz uğruna evlenmeye mecbur olan Yavuz Selim ve Handan 'ın oyun içinde oyun olan hikayesi fazlasıyla okunası ve merak uyandıran güzel bir kitaptı. Yan karakterlerin de oldukça baskın olduğu olaylar ki Damla 'yı okurken kahkahalarıma engel olamadım diyebilirim. Takipte olacağım yazarlara ekledim sevgili Aslı Genç Gürışık 😊 Ayrıca kitabın baskısı harika. yazı puntosu OKUNASI 👍
Klasik zoraki evlilik ile başlayan bir hikaye, yalnız bu kez erkek karakterimiz bir yer değiştirmeyle küçük bir oyun oynuyor gelin adayına, aklınca onu sınayacak kendisine olan sevgisinin derecesini ölçecek ..
Kitabın giriş kısmında hoşuma gitmeyen sahneler vardı, kurgu bir süre sonra kendini toparladı ama o ilk sayfalarda yaşanan bir kaç olaydan hiç hoşlanmadım onu belirteyim, akabinde kaybedilen yakınlar, içten pazarlıklı akrabalar, kötülerin iyiye dönüşmesi, iyilerin akıl karışıklığı derken yazar her zamanki gibi bol karakterli, maceralı bir kurgu çıkarmış ortaya...
Yazarın okuduğum üçüncü kitabı, şu ana kadar Tamahkar daha iyiydi diyebilirim :)
Parola tarafından yayınlandı