İpek Böceği’nin kozası mı yoksa çelik mi daha sağlamdı? Zorluklara en çok hangisi dayanırdı?
Her şey zıddını içinde barındırır; varlık yokluğu, güzellik çirkinliği, güçlü zayıfı ve yaşam ölümü… Genç kızın hayatı tam da bunlardan ibaretti. Ülkenin ileri gelen ailelerinden birisine mensup olmasına rağmen imtihanı yoklukla, insanların çirkin yüzüyle olmuştu hep. Tek başına kaldığı dünyada kimseden ne yardım isteyecek ne de boyun eğecek mizaçtaydı. Ta ki bir adam bunları alaşağı edene kadar!
Levent Akçacızade; emrinde binlerce insanın çalıştığı, iş dünyasının gözdesi, kural insanı… Aşkı ve kadınlara güvenini kilitlemiş, anahtarı kendisinin dahi bilmediği uçsuz bucaksız bir yere fırlatmıştı. Yapamadı... Ona doğru çekildikçe kaçtı. Önü alınamaz arzuları, tanımlayamadığı duyguları her yanını sardığında saklanacak bir yeri kalmamıştı.
Aşk, gözleri körleşmiş kibri yener, kaideler yerle bir olur ve hayatı biçimlendiren tüm kavramlar yeniden tanımlanır mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)
İpek Böceği’nin kozası mı yoksa çelik mi daha sağlamdı? Zorluklara en çok hangisi dayanırdı?
Her şey zıddını içinde barındırır; varlık yokluğu, güzellik çirkinliği, güçlü zayıfı ve yaşam ölümü… Genç kızın hayatı tam da bunlardan ibaretti. Ülkenin ileri gelen ailelerinden birisine mensup olmasına rağmen imtihanı yoklukla, insanların çirkin yüzüyle olmuştu hep. Tek başına kaldığı dünyada kimseden ne yardım isteyecek ne de boyun eğecek mizaçtaydı. Ta ki bir adam bunları alaşağı edene kadar!
Levent Akçacızade; emrinde binlerce insanın çalıştığı, iş dünyasının gözdesi, kural insanı… Aşkı ve kadınlara güvenini kilitlemiş, anahtarı kendisinin dahi bilmediği uçsuz bucaksız bir yere fırlatmıştı. Yapamadı... Ona doğru çekildikçe kaçtı. Önü alınamaz arzuları, tanımlayamadığı duyguları her yanını sardığında saklanacak bir yeri kalmamıştı.
Aşk, gözleri körleşmiş kibri yener, kaideler yerle bir olur ve hayatı biçimlendiren tüm kavramlar yeniden tanımlanır mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)
Yazarın okuduğum ilk kitabı, klasik bir kurgusu vardı ama güzeldi :)
Hasta annesi ile zorlu bir hayat mücadelesi veren ve onu kaybettikten sonra hiç kimsesi kalmadığını düşündüğü bir anda, ülkenin sayılı zenginlerinden biri olan dedesinin onu himayesine alması ile İpek'in hayatı bambaşka bir yöne evrilir, ama hayatını asıl değiştirecek olan kişi kuzeni Levent Akçacızade olacaktır ...
Levent tam da odun diyeceğimiz türde biri, kibrinden yanına yaklaşılmıyor, emirler vermeye ve bunların yerine getirilmesine alışmış, Mine adında tatlı bir kız kardeşi ve Cahide adında evlerden ırak bir annesi var :)
Bu ikili bir araya geldikçe Levent'in asi hallerine karşı, İpek'in naif ve durgun yapıda biri olması işleri daha da zora soktu, yanlış anlaşılmalar sonucunda mecbur kaldıkları evlilik sürecinde Levent'in kıza yaptıklarına ve söylediklerine sinir oldum, ama kızın her seferinde yelkenleri suya indirmesine daha bir sinir oldum :)
Kitap güzeldi lakin eksileri de vardı tabi, mesela konu çok uzatılmıştı, ayrıca kızın özellikle üniversite öğrencisi bir kızın aşırı derecede olan saflığı ve her satırdaki dillere destan güzelliğini okumak beni biraz yordu :))
Kitapta Mine ve Meriç'in kendi hikayelerini de okumak isterdim, onlara hiç yer verilmemişti umarım yazar onlara ait bir kitap çıkarır :)