Cabir r.a.danRasulullah s.a. şöyle buyurdu.Ehl-i kitaba hiçbir şey sormayın. Onlar delalet içinde ola ola, asla size doğruyu gösteremezler. Siz eğer onlara bir şey sorarsanız, ya batılı tasdik etmek, ya hakkı yalanlamak mecburiyetinde kalırsınız. Şu gerçeği aklınızdan çıkarmayın Eğer Musa aramızda yaşıyor olsaydı, vallahi yalnızca bana tâbi olması meşrû olurdu. (Müsned-i Ahmed, 3/338; Bezzar, İlim 124; Müsned-i Ebu Yala, 4/102.)Dinlerarası Diyalog, iddia ve zannedildiğinin aksine, İslam süzgecinden geçemeyecek durumdadır. İddialar saptırmadır. İslami ve milli olana ihanet şeklindeki bu haliyle Dinlerarası Diyalog, Türk Milletinin ve diğer Müslüman aleminin hiçbir derdine deva olmayacak bir anlayıştır. Aksine iman ve maneviyat bunalımı yaratacak ve geleceği tehlikeye sokacak görünümdedir. Bu hareketin gerçek yüzü, Papaya sunulan bir güven mektubundan ibarettir. Arka yüzü Vatikana bakan bu projenin ön yüzü, Müslümanı ehlileştirme yahut etkisizleştirme, daha da Türkçesiyle iğdiş etmedir. Hıristiyana hoşgörü, Müslümana tuzak şeklinde gelişen bu diyaloga, olanları göz önüne alarak, Hıristiyanlığı Müslümana sevdirme faaliyeti olarak da bakabiliriz. Bu faaliyette Hz. İsa, etrafında bütünleşmemiz istenecek kadar hep ön planda ve gündemde, Hz. Muhammedin adı bile geçmemektedir.Neresinden bakılırsa bakılsın Dinlerarası Diyalog, Müslüman için bir çıkmaz sokaktır.Müslüman taraftan hareketi yürütenlerin ve alkışçılarının, Bu, yeni bir İslam tefsiridir, Küreselciliğe uygun bir İslam ifadesidir iddiaları, ihaneti gizleme, allayıp pullama ve cilalama teşebbüsünden başka bir şey değildir.ın Diyaloga karşı çıktıkları safsatası ise, bir savunma mekanizmasından ibarettir.
Cabir r.a.danRasulullah s.a. şöyle buyurdu.Ehl-i kitaba hiçbir şey sormayın. Onlar delalet içinde ola ola, asla size doğruyu gösteremezler. Siz eğer onlara bir şey sorarsanız, ya batılı tasdik etmek, ya hakkı yalanlamak mecburiyetinde kalırsınız. Şu gerçeği aklınızdan çıkarmayın Eğer Musa aramızda yaşıyor olsaydı, vallahi yalnızca bana tâbi olması meşrû olurdu. (Müsned-i Ahmed, 3/338; Bezzar, İlim 124; Müsned-i Ebu Yala, 4/102.)Dinlerarası Diyalog, iddia ve zannedildiğinin aksine, İslam süzgecinden geçemeyecek durumdadır. İddialar saptırmadır. İslami ve milli olana ihanet şeklindeki bu haliyle Dinlerarası Diyalog, Türk Milletinin ve diğer Müslüman aleminin hiçbir derdine deva olmayacak bir anlayıştır. Aksine iman ve maneviyat bunalımı yaratacak ve geleceği tehlikeye sokacak görünümdedir. Bu hareketin gerçek yüzü, Papaya sunulan bir güven mektubundan ibarettir. Arka yüzü Vatikana bakan bu projenin ön yüzü, Müslümanı ehlileştirme yahut etkisizleştirme, daha da Türkçesiyle iğdiş etmedir. Hıristiyana hoşgörü, Müslümana tuzak şeklinde gelişen bu diyaloga, olanları göz önüne alarak, Hıristiyanlığı Müslümana sevdirme faaliyeti olarak da bakabiliriz. Bu faaliyette Hz. İsa, etrafında bütünleşmemiz istenecek kadar hep ön planda ve gündemde, Hz. Muhammedin adı bile geçmemektedir.Neresinden bakılırsa bakılsın Dinlerarası Diyalog, Müslüman için bir çıkmaz sokaktır.Müslüman taraftan hareketi yürütenlerin ve alkışçılarının, Bu, yeni bir İslam tefsiridir, Küreselciliğe uygun bir İslam ifades... tümünü göster