Artan popülerliğine rağmen, Jungun Doğu düşüncesi ile din hakkındaki yazıları müphem tepkiler uyandırır. Bu yazılar, bir yandan geniş bir okuyucu kitlesinin güçlü ve sürekli bir ilgisine mazhar olmuş ve birçok kimse için Doğunun, anlaşılması zor olsa da cazip manevi gelenekleri için önemli bir psikolojik köprü oluşturmuştur. Diğer yandan ise, takipçilerinin bazıları, bir bütün olarak Jungun çalışmalarının anlaşılması için bu eserlerin önemini kabul etmeye pek yanaşmaz; eleştirmenler, bu eserleri Jungun sözde mistik eğiliminin örnekleri olarak gözardı etmek temayülü gösterir. Bu konudaki yazılarından bir derlemenin yayılanması, böyle bir müphemliği muhtemelen çözmeyecektir; böyle bir derleme ancak, bu yazıların genelde Jungun psikolojik düşünceyle ilişkisi ve bugün bizim için taşıdıkları ehemmiyet konusunda yeni düşüncelere açılım sağlayabilir.
Artan popülerliğine rağmen, Jungun Doğu düşüncesi ile din hakkındaki yazıları müphem tepkiler uyandırır. Bu yazılar, bir yandan geniş bir okuyucu kitlesinin güçlü ve sürekli bir ilgisine mazhar olmuş ve birçok kimse için Doğunun, anlaşılması zor olsa da cazip manevi gelenekleri için önemli bir psikolojik köprü oluşturmuştur. Diğer yandan ise, takipçilerinin bazıları, bir bütün olarak Jungun çalışmalarının anlaşılması için bu eserlerin önemini kabul etmeye pek yanaşmaz; eleştirmenler, bu eserleri Jungun sözde mistik eğiliminin örnekleri olarak gözardı etmek temayülü gösterir. Bu konudaki yazılarından bir derlemenin yayılanması, böyle bir müphemliği muhtemelen çözmeyecektir; böyle bir derleme ancak, bu yazıların genelde Jungun psikolojik düşünceyle ilişkisi ve bugün bizim için taşıdıkları ehemmiyet konusunda yeni düşüncelere açılım sağlayabilir.
304 sayfa