Doğu'da Mizah, Magrib'den Mısır'a, Doğu Akdeniz'e ve Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafi mekanı kapsıyor ve esas olarak bu toplumların çok büyük badireerden geçtiği son iki yüzyılı dikkate alıyor. Farklı ülkelerden ve çeşitli disiplinlerden araştırmacılar, tarihçiler, sosyologlar, antropologlar, dilbilimciler Müslüman ve Akdenizli toplumlarda mizahın gelişme biçimini; dinin ağırlığı, otoriter siyasi eğilimler, etnik-dinsel çoğulculuk, kaının konumu, toplumsal değerler gibi çeşitli açılardan aydınlatıyorlar.
Bu incelemeler mizahın Magrib ve Yakındoğu'da arih içinde nasl kökleşmiş olduğunu gösteriyor. İlk izleri IX. Yüzyıla kadar uzanan Cuha, bugün Cezayir'den İstanbul'a kadar kolektif bellekte canlılığını korumaktadır. Binbir Gece Masalları döneminde izleyicilerini eğlendiren meddahlar, XX. Yüzyılın mizah manzarası içinde de kendilerine yer bulmaktadır. Kuşkusuz bazı gelenekler zayıflamış ya da kaybolmuştur. Ortaçağ coğrafyasında çok yaygın olanve yüzyıl başında hala yaşayan, ama bugün neredeyse kaybolmuş durumdaki Karagöz gibi; ama onun kuşaklara damgasını vurmuş taşlayıcı, iğneleyici ruhunun zihinlerde hiç iz bırakmadığı söylenebilir mi?
Doğu'da Mizah, Magrib'den Mısır'a, Doğu Akdeniz'e ve Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafi mekanı kapsıyor ve esas olarak bu toplumların çok büyük badireerden geçtiği son iki yüzyılı dikkate alıyor. Farklı ülkelerden ve çeşitli disiplinlerden araştırmacılar, tarihçiler, sosyologlar, antropologlar, dilbilimciler Müslüman ve Akdenizli toplumlarda mizahın gelişme biçimini; dinin ağırlığı, otoriter siyasi eğilimler, etnik-dinsel çoğulculuk, kaının konumu, toplumsal değerler gibi çeşitli açılardan aydınlatıyorlar.
Bu incelemeler mizahın Magrib ve Yakındoğu'da arih içinde nasl kökleşmiş olduğunu gösteriyor. İlk izleri IX. Yüzyıla kadar uzanan Cuha, bugün Cezayir'den İstanbul'a kadar kolektif bellekte canlılığını korumaktadır. Binbir Gece Masalları döneminde izleyicilerini eğlendiren meddahlar, XX. Yüzyılın mizah manzarası içinde de kendilerine yer bulmaktadır. Kuşkusuz bazı gelenekler zayıflamış ya da kaybolmuştur. Ortaçağ coğrafyasında çok yaygın olanve yüzyıl başında hala yaşayan, ama bugün neredeyse kaybolmuş durumdaki Karagöz gibi; ama onun kuşaklara damgasını vurmuş taşlayıcı, iğneleyici ruhunun zihinlerde hiç iz bırakmadığı söylenebilir mi?
Karton Cilt, 249 sayfa
2001 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı