Sema Kaygusuzun öykülerinde her şey bir kimlik kazanıyor. Kimi zaman bir meyve oluyor bu, kimi zaman yağmur, kimi zaman yılan, kimi zaman bir mekân. Kaygusuz, her öyküde renkleri koyuyor yerli yerine, kokuları, sesleri de... Doyma Noktası, tüm bu ortak özellikleri içeren, ama birbirinden çok farklı dünyalar kuran dokuz öyküden oluşuyor. Şefkat de hissettiriyor kendini, öç alma duygusu da, nefret de... İnsanlığa ayna tutuyor öykülerin her biri, pervasızca.Oyuncaksız yaşamın çocukları öldüğünde, bir meyvenin baştan çıkarıcı hayat buluşuna tanık olduğumuzda, gizlice arzu edilen bir vedayı seyrederken, ardıç tohumunun sesine kulak verdiğimizde öykülerin etkisini hissediyoruz derinden. Kaygusuzun, ilk kez 2002 yılında yayımlanan kitabı okuyucuyu zekice kurgulanmış bir gerilime davet ediyor.
Sema Kaygusuzun öykülerinde her şey bir kimlik kazanıyor. Kimi zaman bir meyve oluyor bu, kimi zaman yağmur, kimi zaman yılan, kimi zaman bir mekân. Kaygusuz, her öyküde renkleri koyuyor yerli yerine, kokuları, sesleri de... Doyma Noktası, tüm bu ortak özellikleri içeren, ama birbirinden çok farklı dünyalar kuran dokuz öyküden oluşuyor. Şefkat de hissettiriyor kendini, öç alma duygusu da, nefret de... İnsanlığa ayna tutuyor öykülerin her biri, pervasızca.Oyuncaksız yaşamın çocukları öldüğünde, bir meyvenin baştan çıkarıcı hayat buluşuna tanık olduğumuzda, gizlice arzu edilen bir vedayı seyrederken, ardıç tohumunun sesine kulak verdiğimizde öykülerin etkisini hissediyoruz derinden. Kaygusuzun, ilk kez 2002 yılında yayımlanan kitabı okuyucuyu zekice kurgulanmış bir gerilime davet ediyor.
Sema Kaygusuz'un anlatımı muazzam. Nasıl anlattığına öyle bir hayranlık duydum ki ne anlattığıyla hiç ilgilenmedim.
88 sayfa