Türk edebiyatında ilk kez, bir şair, bir kitabın adlı adınca yazınsal kahramanı oldu. Günümüzün usta şairlerinden Birhan Keskin'i, bu kez gaipten gelen seslerin peşinden sürüklenirken okuyacaksınız...
Sema Kaygusuz, yine değişik bir edebiyat yaklaşımıyla çıkıyor karşımıza. Hikâyelerle bezeli çarpıcı bir anlatıyla... Kimi can yakan kimi güldüren sahnelerle örülmüş, çoksesli bir kitap elinizdeki.
Üstelik, Türk edebiyatında ilk kez, bir şair, bir kitabın adlı adınca yazınsal kahramanı oldu. Günümüzün usta şairlerinden Birhan Keskin'i, bu kez gaipten gelen seslerin peşinden sürüklenirken okuyacaksınız. "Dünyayı sözcüklerle okşayan" gerçek bir şairin ardı sıra, hüzünle keder arasındaki derin vadide, "karaduygu"nun kadim manasını keşfetmeye hazır olun.
Yalnızca Türkiye'de değil, uluslararası edebiyat çevrelerinde de ilgi çeken Sema Kaygusuz, toprağa ektiği sözcükleri gökten toplamaya devam ediyor.
Türk edebiyatında ilk kez, bir şair, bir kitabın adlı adınca yazınsal kahramanı oldu. Günümüzün usta şairlerinden Birhan Keskin'i, bu kez gaipten gelen seslerin peşinden sürüklenirken okuyacaksınız...
Sema Kaygusuz, yine değişik bir edebiyat yaklaşımıyla çıkıyor karşımıza. Hikâyelerle bezeli çarpıcı bir anlatıyla... Kimi can yakan kimi güldüren sahnelerle örülmüş, çoksesli bir kitap elinizdeki.
Üstelik, Türk edebiyatında ilk kez, bir şair, bir kitabın adlı adınca yazınsal kahramanı oldu. Günümüzün usta şairlerinden Birhan Keskin'i, bu kez gaipten gelen seslerin peşinden sürüklenirken okuyacaksınız. "Dünyayı sözcüklerle okşayan" gerçek bir şairin ardı sıra, hüzünle keder arasındaki derin vadide, "karaduygu"nun kadim manasını keşfetmeye hazır olun.
Yalnızca Türkiye'de değil, uluslararası edebiyat çevrelerinde de ilgi çeken Sema Kaygusuz, toprağa ektiği sözcükleri gökten toplamaya devam ediyor.
Anlatı kitabı olarak seçtiği kelimeler, cümleler harikaydı.
Yazarı yeni tanıdım ve diğer kitaplarınıda merak edttim..
Okuyun derim.
Bir sema kaygusuz anlatısı.
Cılız gövdeleri ve sıska bacaklarıyla aşkın bir duyarlılığı taşımaya azmeden ve ancak böyle var olabilen ketum yeryüzü sürgünlerini anımsayan, henüz yok olmamış ve fakat nadirliğinden şüphe duyamayacağımız bu diğergam tavrı hoşça yad eden öykülerden oluşuyor kitap.
Şair Birhan Keskin'i uykusundan uyandıran kaynağı belirsiz bir sesin izini sürerken peşi sıra takip ettiğimiz bir ana öykü ve her biri bu ana öykü ile biçimsel olarak tek bir söz ile ilişki kuran 7 farklı öykü okuyoruz.
Öykülerin her biri bu kitaba alınmadan tek başına sunulsaydı da bir eksik hissedilmezdi. Fakat bu kitabı oluşturarak içlerindeki "karaduygu" görünür kılnmış ve hepsi tam da bu noktadan "ayrılırsa eksilecek" şekilde bağlanıyorlar birbirlerine.
Sema Kaygusuz'un kendine has hikâye dilinde yadırgamadığınız ve fakat farklılığını da belirgin şekilde hissettiğiniz bir ton var. Kitaba ismini veren "karaduygun" gibi çok bilinmeyen ya da bizzat yazar tarafından oluşturulmuş kelimelerin bu farklı tonun oluşmasında önemli yer tuttuğunu düşünüyorum. "Ufarak", "delirimsirek", "ağubozan", "karaduygun", "kadid", "eserekli" dikkatimi çekenler arasında. Anadolu'nun daha önce gitmediğiniz bir şehrinde, malzemelerinin her birinin tadını ayrı ayrı çok iyi bildiğiniz ve fakat terkibi kendine has yöresel bir yemeğinin lezzetindeki farklı tada benzer bir okuma tadı bırakıyor.
Tadımlık bir kaç cümle alntılayayım:
"Bilmek çok fena bir şey. Olup bitenleri değiştirememenin azabı daha yıkıcı oluyor. Bildikçe elleri de değişiyor insanın yüzü de. Parmak uçları hassaslaşırken alın çizgileri derine ilerliyor."
"Has acıyı çeken biri, hayattaki hiçbir şeyi somut olarak kavrayamamayı kabullenmişse de hayattaki her şeyi iliklerine kadar sezinleme lanetiyle sessizce ağrıyordur."
"Değil mi ki bir varlığa değdiğimizde tenimizde izi kalır. zihnimizden öte kapıları açan ellerimizle, kenetlenen dişlerimizle anımsarız onları. Zihin uyuştuğunda beden hatırlamaya başlar."
Karton Cilt, 120 sayfa
2012 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı