Anne sıcaklığı, baba emniyeti olmayan bir dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesiydi Duygu. Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. "Develerim" derdi onlara. O develer ki İstanbul'un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek bir gerçek vardı;
"Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı."
Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyimiyiyiz biz hep iyi oluruz. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan ?çoktan vazgeçmişti. Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla ?atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp, şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?
Anne sıcaklığı, baba emniyeti olmayan bir dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesiydi Duygu. Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. "Develerim" derdi onlara. O develer ki İstanbul'un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek bir gerçek vardı;
"Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı."
Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyimiyiyiz biz hep iyi oluruz. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan ?çoktan vazgeçmişti. Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla ?atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp, şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?
3 devenin yüzündeki tebessüm, kalplerindeki sevginin kaynağı Duygu..
İstanbul'un belalı camianın gözü kara adamı Sado (Sedat) ve iki sağ kolu, kanı canı Bekir ve Ali. Her birinin geçmişinde yatan ortak nokta öksüzlük. Duygu'nun babası Savcıdır ve tam bir görev adamı olarak tehditlere boyun eğmeden işini yaptığı için bir kaç adamın damarına bastığından Duygu henüz 17-18 yaşlarında iken kaçırılır ve iki ay boyunca acımasızca işkencelere maruz kalır. Sedat, Ali ve Bekir onu kurtardıklarında ölmek üzeredir ve Sedat'ın sevgisi ve şefkatiyle hayat bulur. Babasının ölümü ve annesinin babasının hasretine dayanamayıp intihar edişinin ardından ardına bile bakmadan 3 devesiyle yaşamaya başlar. Yıllar geçtikçe Bekir ve Alim diye seslendiği Ali hayatının merkezi, ailesi herşeyi haline gelmiştir ama Sedat'a olan sevgisi daha başka boyutlara ulaşmıştır. Sedat'ın yıllarca kendini sevdiğini anlaması baya bir zamanını aldı Duygu'nun, nihayet kendi sevgisinin ona minnet ve kurtarıcı olmasından öte birşey olduğunu "Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı" diyerek anlamasının ardından kavuşur bizim iki delimiz.. Sanmayın ki bu iki deli kavuşunca olaylar duruldu.. Nerde.. Asıl kıyamet ondan sonra kopuyor.. Ama ne yalan söyleyeyim kıskandım Duygu'yu. Vay be Sedat sen neymişsin, kız resmen mutluluktan eriyip rögar kapaklarından akacaktı ;D Geçen tüm olaylar için bişeyler yazasım var ama uzatmak istemiyorum yorumumu. Kitapta en nefret ettiğim sahne Alim'in Aslı'ya vurduğu sahne, en beğendiğim sahne ise yaz yaz bitmez qulkjsd
662 sayfayı 24 saatte çok keyifle okutan bir kitap.. Benim ennn sevdiğim Türk yazarları kategorisinde [color=red]1.sırayı[/color] yerini almış bulunmakta. Romantizm, Heyecan, Macera, Kıskançlığın Dibi, Aşkın Tavan yaptığı bu kitabı okumadan geçmeyin kitap canavarları :)
Tabiki son olarak: Zevkler ve Renkler diyorum ;)
"Sedat, 'Artık in istersen' dediğinde, 'Rahatım ben' dedim huysuzca. Güldüğüne yemin edebilirim, çünkü Alim gülmüyor, böğürüyordu. 'Abi gelmişken dilini kestirsek ya!' Çok rahat ederiz' dediğinde Sedat, 'İyi fikir' diye onayladı. Sinirle ona bakıyordum ama inatla kucağında kaldım. Üç takım elbiseliyle gezmek her zaman havalıydı. Sedat'ın kucağında minicik kalıyordum. Karşıdan gelen bir kaç güzel kız bizimkileri süzdüğünde 'Bakalım çocuk hanginizden?' diye bağırınca bizimkiler şok olmuş bir halde bana bakıyorlardı. Bekir aptala bağlamıştı. Alim, 'duygu yemin olsun dilini harbiden kestiririm ha!' dedi. Sedat'sa kulağıma eğilip 'Benden' deyince mal gibi ona bakakaldım. "
"İkiyle dördün farkını ayıramazken, aşkı minnetle karıştırmam sanırım normaldi."
"Ben Alim'le dertlerimi paylaştım. Bekir'le kelimelerimi! Sen benim ruhumun yarısıydın, hala öylesin. kokunda huzuru buldum. Uykularım seninle pembeydi. Ben seninle hayata tutundum koca kafalı!"
"Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı. " Bayıldım bayıldım ben bu develere...
"İyisin...iyiyiz...biz hep iyi oluruz.! "
Bekir, Ali, Sedat ve Duygu arasındaki diyaloglar çokk güzeldi .Bazen kahkahalar attırdı, bazen duygulandırdı. Duygu'nun multi safligina sinir olsamda duygu'yu da sevdim.
Kalınlığı biraz göz korkutsa da sıkılmadan okunacak, sayfaların su gibi aktigi bir kitap.
"Geçmişini silemem ama geleceğimizi yazabilirim..."
bence 10 numaraydı çok sıcak yazılmış içten çok sevdim..bu can yoldaşlarının hayat yolculuğu anlatım şekli çok bizden gibiydi..Kesinlikle tavsiye ediyorum..
ღ Duygu ღ #10puan
➪ Kitaplar arasından Duygu'ya sıra gelip, okumaya başlamak mükemmel ve heyecan vericiydi ∩▂∩ ∩▂∩
▶ Her daim elimde olsada 661 sayfalık Duygu'yu 5 günde bitirebildim
▦ Hıphızlı okumayı ve tüm olayları hemencecik bilmeyi çok istemiştim oysa ∪﹏∪
▶ Kitap sürükleyici ve akıcıydı
▦ Bu galiba bendeki okuma şeklinden ötürü ﺴ
✺ Kitabımın yarısına kadar Duygu'nun bir nedenden kaynaklı değişmeyen saf düşüncesine sinir oldum  ̄▽ ̄
➠ Ali'm ve Bekir çok iyi yansıttı yaptıkları davranış, tepkilerle ☜
✵ Tıpkısının aynısı bende de vardı da
⇀ Tam bir develer ya ∩▂∩
↬ Kitap kapağını önceden beğenmezken şimdi düşünüyorum da iyi ki bu şekilde ✓
✦ O kız tam anlamıyla Duygu.
➾ Artık her şekilde develere sempatim var
♡ Bekir, Ali'm ve Sedat'tan sonra
★ Işıl ablayı ;
➛ tanımak
➛ imzasını almak
➛ kitabını geçte olsa başlamak, okumak
➥ Kesin ve net : Şahaneydi ❣ ✧
▪ Geçmişin kalıntıları, saklanan sırlar, gizliliğini koruyan olaylar ve oluşan hayatlar ∞ ♡
✔ Olaylar, olayların gidişatı çok iyiydi ﺴ
▷ Kusursuzca yazıp aktarılmış ✎
❣ Diyaloglar çok güzel konuşturulmuş, yazılmamış mı ? ∩﹏∩
✪ Ben bu kitaba bayıldım
➲ Öncelikle de Işıl Parlakyıldız'a ^_^
♡ Duygu'mu çokça severek okudum
→ Fazlaca hevesle
☞ Bir kere kitaptaki karakterler tam anlamıyla bizdenler kusursuz değiller..
❣ Kusurlarıyla tanıdım, sevdim tek tek onları... ♥
♛ Sedat'ım
▷ Onu nasıl anlatabilirim bilmiyorum
✺ O çok özel bir karakter ❄
✧ Okunur, tanınır, yaşanır misali ღ
♚ Duygu'm çok güçlü bir karakter
▷ Bir o kadar develerine bağlı bir öksüz
✦ Sevgi dolu, tertemiz kalbiyle içten bir melek ❀
➲ Develerin deyişiyle ise tam bir Çirkin ∩▽∩
⇨ Kitaptaki aşk, özel ∩▽∩
◦ Bir o kadar anlamlı ♡ ♥
ღ Tam yaşanmalık bir son
☞ Işıl Parlakyıldız'ın dediği gibi :
"Ve Allah herkese böyle son versin..."
❃ Bölüm başlıklarını çok sevdim ya
➥ Her başlık her anlamıyla bölümünü yansıttı ﺴ
✮ Heleki Duygu'nun elinden düşürmediği kitap çok güzel değil mi?
✎ Işıl abla kitabının içinde kitabını konuşturmuş
➠ Duygu'mda, Ali'mden ve Bekir'in hayatlarından da verilmesi onlarla da kitap bütünleşmesi fevkaladeydi ♔ ♥
✔ 3 deve her daim var ancak ayrıyetten tüm yaşamlarını okumak, okuyacak olmak daha heyecan verici ⊙﹏⊙
☞ Ali'min hayatını o kadar fazla merak ediyorum ki
▩ O devemin davranışları, düşünceleri bir o kadar özel ●﹏●
✺ Işıl abla belirli olayları Duygu'da da yer versede ben tam anlamıyla okuyup yaşamak istiyorum
⇨ Bundan sonraki kitabım her şekilde "Ali'm" olucak
~ ~ ~
✴ Duygu tam anlamıyla bende ;
➙ Akıcı ✓
➙ Sürükleyici ✓
☞ Hevesle kitabı elime aldım
♡ Doya doya okudum ^_^
↬ Karakterleri çokça sevdim ✓
☞ Yazarı iyiki tanıdım ∩﹏∩
✺ Kitapta sevmediğim bir şey yoktu ✕
➲ Duygu'yu herkese tavsiye ederim
ღ Ben çok ama çok sevdim ღ
⇨ Okuyun seviceksiniz
↪ Bundan eminim ∩▽∩
~ ~ ~
➤ " Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı."
➤ " Hayal ettiğin kadardır her şey."
➤ "Senin de katılmak üzere olduğun aile tam bir öksüzler yurdu... birbirlerine anne, baba, kardeş, sevgili, dost olan bir aileyiz."
➤ "İyiyim... İyiyiz... Biz hep iyi oluruz !"
~ ~ ~
❣ İyi Okumalar ∩▂∩
http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2015/03/kitap-yorumu-duygu-isl-parlakyldz.html
Şu kitabı okurken en az yirmi kere, "Allah'ım yeter artık, bayılacaaaağım!" diyerek kapattım. Nasıl yarım bırakmadım, inanın bende bilmiyorum. Bundan çok daha iyi kitapları yarım bırakmışlığım var ve şu an onlara büyük bir haksızlık yaptığımı düşünerek, üzülüyorum. Samimi olarak söylüyorum ki kitap üç yüz, bilemedin üç yüz elli sayfalıktı. O kadar tekrar ve o kadar gereksiz detay vardı ki... Yazarımız uzatmış da uzatmış.
Bir kere kitap benim için başlar başlamaz bir hayal kırıklığı oldu. Tamam, Duygu'nun başına gelenler gerçek hayatta yaşanabilecek şeyler ya da çevremizde Sedat gibileri de var ama bu tarz konuları işleyeceksen bence biraz daha insanların mantığına oturabilecek şekilde yazacaksın. Ben pek çok yeri fazla hayal ürünü buldum.
Kitaptaki diyaloglar çok günlük ağızla yazılmıştı ve çok fazla argoya kaçıyordu. Hele Sedat... Bir erkek hiçbir zaman bir kadınla bu şekilde konuşmamalı. Bir kere olur dedim iki kere olur dedim ama bu tarzı kitap boyunca devam etti. O yüzden hiçbir şekilde kendisini sevmediğim gibi, Duygu'yla arasındaki aşkı da sevemedim. Başlarda Duygu bilmiyorken "dokunmaya kıyamamak" tadında masumdu fakat sonradan öyle bir hal aldı ki... Aralarında geçen tek konuşma yatak muhabbetiydi. Okudukça bana fenalıklar geldi. Kitap altı yüz altmış sayfaysa çok rahat yetmiş seksen sayfası hatta daha bile fazlası bu konuşmalardan ibarettir.
Beni rahatsız eden başka bir noktaysa yazarın kendi reklamını çok detaylı bir şekilde yapmış olmasıydı. Bu kadar detaylı bir anlatım yerine böyle ufacık, tatlı bir gönderme yapsaydı keşke... O zaman hem bu kadar eğreti durmazdı hem de insanlardan bu kadar tepki almazdı. Neyse bu kadar olumsuzluk yeter...
Aralarında en çok sevdiğim karakter kesinlikle Ali'ydi. Şebekliği ve konuşma tarzıyla çok tatlıydı. Bekir de iyiydi ama o daha böyle ağır abi havalarında olduğu için hiç o gözle bakmadım. Selma'ya olan aşkı çok güzeldi. Yani bu devirde kim kimi o kadar bekler ki, helal olsun... Ali'mi okur muyum, inanın hiç bilmiyorum. Aslı'yla aralarında geçenleri çok merak ediyor olsam da böyle bir anlatım tarzına bir beş yüz altı yüz sayfa daha katlanabilir miyim emin değilim.
Türk yazar okumaya yeni yeni ısınan biriyim. O yüzden ön yargılı davranıyor da olabilirim ama benim zevkime çok hitap eden bir kitap olmadı.
İnanılmaz bir kitap. 2 günde bitirdim. Okudum denemez yaşadım resmen. Benim de adım Duygu olduğu için merak edip almıştım ama hiç böyle bir şey beklemiyordum çok etkilendim kendimden bir şey bulduğumdan da değil ama o bağlılık, o sevgi anlatamam yani mutlaka okumalısınız.
Kütüphanemin en değerli parçası.
Teşekkürler Işıl Parlakyıldız.
* Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı.*
Şu cumle bile benden.aliyo birakin kitabi bu cumle ile bile eriyip bittiyorum. Birde.kitabi okuyan beni.dusunun 😍😁 ... Onlarin hep duasi agizlarindaki tespih gibi hep
" iyisin... iyiyiz ... biz hep iyi oluruz ..."
Al isde gozlerim yine.dolsu. Niye bukadar sulu goz bi hatunum pek cozemedim. Kitabin 4de 2 sahnesinde.zaten gozler sulu sulu cesmeler.acik bir.sekilde agladim. Suanda.kendime.kiziyorum daha once neden.okumadim neden.bekledim.diye. Simdi ise kendimi kitabi okudukdan 1ay sonra hakkinda biseyler yazicak ruh hali.icinde hissetmekteyim. Benim icin.ozel ve guzel birkitapti kendisi. ...
" Ben Ali'm'le Dertlerimi paylastim. Bekir'le Kelimelerimi ! Sen Benim Ruhumun Yarisiydin, Hala Oylesin."
...
Bagzi sahnelerde ciddi anlamda duyguya sinir olsamda ben Duyguyu cok sevdim. BEKIRE Hayran oldum Ali'm'e aşik oldum Sedat Duygunun olsun 😍😁. Kitapla ilgili yazmak iatedigim tonlarca sey olsada yazmayacagim yazamam icimde yasamak iatiyorum tekrar tekrar bu replikleri duygulari kavgalari. Inatci kizimizla Deve oglumuzun aşkini : )
Son olarak kitapta beni yerlere yatiran kahkaha krizine sokan son alinti, Bekirden Ali'm'e geliyor :D
...
" Lan oğlum, benimle az uğraşmamıştın Trabzon'da gün gelir hesap döner, keser döner sap sana girer..." :D
Abartilmis yatak vakalari dışında çok keyifli bir kitapti. :)
3 deve ve bir çirkin :)
bir kitap bu kadar mı can alıcı olur...
tek kelimeyle,
iyiyim...iyiyiz...biz hep iyi oluruz...
Karton Cilt, 672 sayfa
18Temmuz2014 tarihinde, Müptelâ Yayınları tarafından yayınlandı