Marc Fumaroli, Batıda temel düşünce kategorilerinin oluşumu ile bilginin ilerleyişi arasındaki ilişkileri inceliyor. Edebiyat cumhuriyeti terimi, Augustinusla başlayan, Petrarca ve Boccacioyla gelişen, Rönesanstan sonra XVIII. yüzyıla kadar Batı düşüncesine tamamıyla yerleşen bir kavramı ifade ediyor. Fumaroli, Ortaçağ sonundan Rönesansa aktarılan bu mirasın izini Voltairee kadar sürüyor; edebiyat cumhuriyetinin temel bileşeni olan academianın convivium ile conversatiodan itibaren yerleşmesini belirliyor. Kitapta, âlim çevresinde soylulara özgü boş zaman etkinlikleri olan söyleşi, mektup, dostluk vb. gibi gündelik kategoriler, bilgilerin ilerleyişiyle bağlantılandırılıyor. Bu bilgileri ayrıntılı olarak ele alan Edebiyat cumhuriyeti, Batı farklılığını oluşturan ruhani gücün kaynağını belirlemeye yönelik ayrıntılı bir çözümleme sunuyor.
Marc Fumaroli, Batıda temel düşünce kategorilerinin oluşumu ile bilginin ilerleyişi arasındaki ilişkileri inceliyor. Edebiyat cumhuriyeti terimi, Augustinusla başlayan, Petrarca ve Boccacioyla gelişen, Rönesanstan sonra XVIII. yüzyıla kadar Batı düşüncesine tamamıyla yerleşen bir kavramı ifade ediyor. Fumaroli, Ortaçağ sonundan Rönesansa aktarılan bu mirasın izini Voltairee kadar sürüyor; edebiyat cumhuriyetinin temel bileşeni olan academianın convivium ile conversatiodan itibaren yerleşmesini belirliyor. Kitapta, âlim çevresinde soylulara özgü boş zaman etkinlikleri olan söyleşi, mektup, dostluk vb. gibi gündelik kategoriler, bilgilerin ilerleyişiyle bağlantılandırılıyor. Bu bilgileri ayrıntılı olarak ele alan Edebiyat cumhuriyeti, Batı farklılığını oluşturan ruhani gücün kaynağını belirlemeye yönelik ayrıntılı bir çözümleme sunuyor.