Bugünkü sakinleri tarafından bir Peygamberler ve Evliyalar şehri olarak bilinen Urfa geçmişte de benzeri özellikleriyle değişik dinler ve mezhepler tarafından kutsal, kutsanmış bir şehir olarak kabul edilmiştir. Urfa, tarihi boyunca kendine özgü yaşam tarzı, gelenekleri, kültürü ile her zaman büyük ilgi uyandıran büyülü bir şehir hüviyetini korumuştur. Şimdiye kadar yazılmış en geniş kapsamlı şehir monografisi olan bu kitap başlangıcından İslâm dünyasına kazandırıldığı tarihe kadarki dönem içinde Urfa´yı ve Urfalıların hayatlarını ele almaktadır. Bu eşsiz eserde, kutsal şehir Eddessa´nın bütün yönleriyle anlatılan ilginç öyküsünü bulacaksınız.Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır. Bunlar, birleşerek varoluş maceramızı oluşturan ayrı anlatılardır, büyük şehirlerin kimliğidir. Büyük şehirler, akışın yer değiştirdiği ya da kabardığı anlarda tıpkı canlı bir varlık, hattâ insanın kendi gibi zaman ve tarihle olan ilişkilerini yeniden kurabilmek için mücadele ederler. Bu, sarsıntıların, altüst oluşların yeni bileşimlerle yüklü olduğu bir geçiş dönemidir. Şehirlere bu sürecin aynasında bakmak, hayatlarının en önemli kesitinde onlara yaklaşmak, sadece tarihe daha yakından tanıklık etmek değil, bir kutlama, bir felâket ya da veda anında bir dostun yanında olmaktır. Bu dizimizde böyle bir ilgi ve yakınlığı çoktan hak etmiş olan şehirlerin hikâyeleri yeralıyor.
Bugünkü sakinleri tarafından bir Peygamberler ve Evliyalar şehri olarak bilinen Urfa geçmişte de benzeri özellikleriyle değişik dinler ve mezhepler tarafından kutsal, kutsanmış bir şehir olarak kabul edilmiştir. Urfa, tarihi boyunca kendine özgü yaşam tarzı, gelenekleri, kültürü ile her zaman büyük ilgi uyandıran büyülü bir şehir hüviyetini korumuştur. Şimdiye kadar yazılmış en geniş kapsamlı şehir monografisi olan bu kitap başlangıcından İslâm dünyasına kazandırıldığı tarihe kadarki dönem içinde Urfa´yı ve Urfalıların hayatlarını ele almaktadır. Bu eşsiz eserde, kutsal şehir Eddessa´nın bütün yönleriyle anlatılan ilginç öyküsünü bulacaksınız.Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır. Bunlar, birleşerek varoluş maceramızı oluşturan ayrı anlatılardır, büyük şehirlerin kimliğidir. Büyük şehirler, akışın yer değiştirdiği ya da kabardığı anlarda tıpkı canlı bir varlık, hattâ insanın kendi gibi zaman ve tarihle olan ilişkilerini yeniden kurabilmek için mücadele ederler. Bu, sarsıntıların, altüst oluşların yeni bileşimlerle yüklü olduğu bir geçiş dönemidir. Şehirlere bu sürecin aynasında bakmak, hayatlarının en önemli kesitinde onlara yaklaşmak, sadece tarihe daha yakından tanıklık etmek değil, bir kutlama, bir felâket ya da veda anında bir dostun yanı... tümünü göster