Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğunun en çalkantılı günlerine rastlamıştır. Bu savaşın dramatik bölümü de Bulgar ve onlara yardımcı olan Sırp kuvvetlerinin Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan Edirneyi işgal etmeleridir. Edirnenin savunulması için kurulan Mevki-i Müstahkem Kumandanlığının esas muharip birimlerinden olan 10. Fırka Kumandanlığının erkân-ı harp reisliğini, sonradan İstiklâl Savaşının Doğu Cephesi Kumandanlığını yapacak olan General Kâzım Karabekir, kurmay binbaşı rütbesiyle yapmıştır. Edirnenin Osmanlı Devleti ile irtibatının tamamen koparılmasıyla, teslime kadar yaklaşık beş ay devam eden muhasara sırasında Karabekir bu görevini aralıksız olarak devam ettirmiş, ayrıca aradaki mütareke döneminin görüşmelerinde murahhas olarak bulunmuştur.
Döneminin genç ve okul yıllarından beri hayatı başarılarla dolu bir kurmay subayı olan Kâzım Karabekir, Edirnenin tesliminden evvel savaş ile ilgili bütün evrakın düşman eline geçmemesi için, emirle yakılmasına rağmen, esasen tamamının yazılmasında dahli olduğu bu bilgileri ve bazı evrak suretlerini her görevde yaptığı gibi korumuştur.
Daha sonra kaleme aldığı bu hatırat, savaş sırasında, kuşatma altındaki Edirnede yaşanan olayları, en ince ayrıntısına kadar günü gününe ortaya koymaktadır. Bu arada yapılan yazışmaları da suretlerinden yararlanarak ait oldukları bölümlere koymuştur.
Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğunun en çalkantılı günlerine rastlamıştır. Bu savaşın dramatik bölümü de Bulgar ve onlara yardımcı olan Sırp kuvvetlerinin Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan Edirneyi işgal etmeleridir. Edirnenin savunulması için kurulan Mevki-i Müstahkem Kumandanlığının esas muharip birimlerinden olan 10. Fırka Kumandanlığının erkân-ı harp reisliğini, sonradan İstiklâl Savaşının Doğu Cephesi Kumandanlığını yapacak olan General Kâzım Karabekir, kurmay binbaşı rütbesiyle yapmıştır. Edirnenin Osmanlı Devleti ile irtibatının tamamen koparılmasıyla, teslime kadar yaklaşık beş ay devam eden muhasara sırasında Karabekir bu görevini aralıksız olarak devam ettirmiş, ayrıca aradaki mütareke döneminin görüşmelerinde murahhas olarak bulunmuştur.
Döneminin genç ve okul yıllarından beri hayatı başarılarla dolu bir kurmay subayı olan Kâzım Karabekir, Edirnenin tesliminden evvel savaş ile ilgili bütün evrakın düşman eline geçmemesi için, emirle yakılmasına rağmen, esasen tamamının yazılmasında dahli olduğu bu bilgileri ve bazı evrak suretlerini her görevde yaptığı gibi korumuştur.
Daha sonra kaleme aldığı bu hatırat, savaş sırasında, kuşatma altındaki Edirnede yaşanan olayları, en ince ayrıntısına kadar günü gününe ortaya koymaktadır. Bu arada yapılan yazışmaları da suretlerinden yararlanarak ait oldukları bölümlere koymuştur.