Terry Eagleton, edebiyat eleştirisi tartışmalarının muzip, acımasız ve otorite sayılan üyelerinden biri. Eleştiri ve İdeoloji, modern edebiyat eleştirisi literatürünün yapıtaşlarından sayılıyor. Yazıldığı dönemin yapısalcı argümanlarını ihtiva eden; metni, yazarı, genel edebiyat teorisini ve eleştiri öğelerini aynı bağlam içerisinde birbirleriyle tartıştırarak ele alan Eagleton, yalnızca genelgeçer bir ideoloji tartışması yerine, metin ve edebiyat üzerinden bunun arkeolojisine girişiyor. Marksizm ve edebiyat eleştirisi arasındaki özel ilişkiyi yeniden ele alıyor.Raymond Williams, Lenin, Troçki, Brecht, Adorno, Benjamin, Lukács ve Sartreın yapıtlarından ilham alarak, geleneksel denebilecek edebiyat eleştirisinin karşısına, ideoloji konusunda da kapsamlı bir teorik argüman setiyle ve yeni bir tartışmayla çıkıyor.Eagleton kanonik yazarlardan George Eliot, Charles Dickens, Joseph Conrad, Henry James, T.S. Eliot, W.B. Yeats, James Joyce ve D.H. Lawrenceı ele alırken, basit Marksist kategorilerden mesafelenerek, ideolojinin bahsi geçen yazarların eserlerinde ne kadar üretici ve radikal bir rol oynadığını gösteriyor.
Terry Eagleton, edebiyat eleştirisi tartışmalarının muzip, acımasız ve otorite sayılan üyelerinden biri. Eleştiri ve İdeoloji, modern edebiyat eleştirisi literatürünün yapıtaşlarından sayılıyor. Yazıldığı dönemin yapısalcı argümanlarını ihtiva eden; metni, yazarı, genel edebiyat teorisini ve eleştiri öğelerini aynı bağlam içerisinde birbirleriyle tartıştırarak ele alan Eagleton, yalnızca genelgeçer bir ideoloji tartışması yerine, metin ve edebiyat üzerinden bunun arkeolojisine girişiyor. Marksizm ve edebiyat eleştirisi arasındaki özel ilişkiyi yeniden ele alıyor.Raymond Williams, Lenin, Troçki, Brecht, Adorno, Benjamin, Lukács ve Sartreın yapıtlarından ilham alarak, geleneksel denebilecek edebiyat eleştirisinin karşısına, ideoloji konusunda da kapsamlı bir teorik argüman setiyle ve yeni bir tartışmayla çıkıyor.Eagleton kanonik yazarlardan George Eliot, Charles Dickens, Joseph Conrad, Henry James, T.S. Eliot, W.B. Yeats, James Joyce ve D.H. Lawrenceı ele alırken, basit Marksist kategorilerden mesafelenerek, ideolojinin bahsi geçen yazarların eserlerinde ne kadar üretici ve radikal bir rol oynadığını gösteriyor.