Paul Valery yüzyılımızın en büyük ozanlarından biridir, dönüp dolaşıp anlığın yaratım etkinliğine gelen düşünsel serüveniyle de çağdaş yazın anlayışının ana kaynaklarından birini oluşturur. Eupalinos işte bu düşünsel serüvenin ilginç dışavurumlarından biri. Mimarlık, dans, müzik, şiir, tek sözcükle sanat, hangi yönelimlerin ve ne tür etkinliklerin sonucudur? Valery burada bunu sorgular. Bunu yaparken de, Platon gibi, öncelikle Sokratesin yetkesinden yararlanmak ister gibi görünür. Ama onun Sokratesi çağdaş bir Sokratestir; bir Mallarme inceliğiyle simgeci kuramı savunur, bir Baudelaire duyarlığıyla adına yaşama sıkıntısı denen zehirden sözeder. Ne var ki, hemen her zaman, tıpkı Sokrates gibi, her şeyin kaynağına inmek ister; hemen her zaman da, gene Sokrates gibi, olguları can evinden yakalar. TADIMLIKSOKRATESSevgili Phaidros, söylediğin tanrısal bir şey. Hem buna çok benzeyen, hem de tam tersi bir söz işitmiştim. Adını söylememde yarar yok, dostlarımızdan biri, bedeni öylesine kusursuz olan Alkibiades dostumuz için, İnsan onu görünce mimar olduğunu duyuyor!... derdi. Nasıl acıyorum sana, sevgili Phaidros! Sen burada benden çok daha mutsuzsun. Ben yalnız Doğruyu severdim; ona yaşamımı verdim; bu ruhlar ülkesinde, hâlâ oldukça kötü bir alışveriş yapmadığımdan kuşkulu olmakla birlikte, hep tanıyacağım birşeyler kaldığını tasarlayabiliyorum. Kendi isteğimle gölgeler arasında bir gerçeğin gölgesini arıyorum. Ama senin isteklerini yalnızca Güzellik biçimlendirmiş, edimlerini yalnızca Güzellik yönetmişti, şimdiyse ellerin tümden boş kaldı. Bedenler birer anı; yüzler birer duman; bütün noktalarda öylesine eşit olan bu ışık; solgunluğuyla öyle zayıf ve öyle tiksindirici; tam olarak hiçbir şey çizmeden aydınlattığı, daha doğrusu içine sızdığı bu genel ilgisizlik; hayaletlerimizle oluşturduğumuz bu yarı saydam topluluklar; bize ancak kalan ve bir yapağının kalınlığı ya da bir sisin gevşekliği içinde fısıldanıyormuş gibi gelen bu iyiden iyiye zayıflamış sesler... Herhalde acı çekiyorsun, sevgili Phaidros!
Paul Valery yüzyılımızın en büyük ozanlarından biridir, dönüp dolaşıp anlığın yaratım etkinliğine gelen düşünsel serüveniyle de çağdaş yazın anlayışının ana kaynaklarından birini oluşturur. Eupalinos işte bu düşünsel serüvenin ilginç dışavurumlarından biri. Mimarlık, dans, müzik, şiir, tek sözcükle sanat, hangi yönelimlerin ve ne tür etkinliklerin sonucudur? Valery burada bunu sorgular. Bunu yaparken de, Platon gibi, öncelikle Sokratesin yetkesinden yararlanmak ister gibi görünür. Ama onun Sokratesi çağdaş bir Sokratestir; bir Mallarme inceliğiyle simgeci kuramı savunur, bir Baudelaire duyarlığıyla adına yaşama sıkıntısı denen zehirden sözeder. Ne var ki, hemen her zaman, tıpkı Sokrates gibi, her şeyin kaynağına inmek ister; hemen her zaman da, gene Sokrates gibi, olguları can evinden yakalar. TADIMLIKSOKRATESSevgili Phaidros, söylediğin tanrısal bir şey. Hem buna çok benzeyen, hem de tam tersi bir söz işitmiştim. Adını söylememde yarar yok, dostlarımızdan biri, bedeni öylesine kusursuz olan Alkibiades dostumuz için, İnsan onu görünce mimar olduğunu duyuyor!... derdi. Nasıl acıyorum sana, sevgili Phaidros! Sen burada benden çok daha mutsuzsun. Ben yalnız Doğruyu severdim; ona yaşamımı verdim; bu ruhlar ülkesinde, hâlâ oldukça kötü bir alışveriş yapmadığımdan kuşkulu olmakla birlikte, hep tanıyacağım birşeyler kaldığını tasarlayabiliyorum. Kendi isteğimle gölgeler arasında bir gerçeğin gölgesini arıyorum. Ama senin isteklerini yalnızca Güzellik biçimlendirmiş, edimlerini y... tümünü göster