Eylüldü Aşkım aynı apartmanda yaşayan bir grup kadının sıcacık dostluklarının öyküsü. Karanlık gökyüzünde çevrelerini aydınlatsalar da kendi yollarını bulmak için birbirlerinin ışığına ihtiyaç duyan bir avuç yıldız; Zeyno, Hicran, Damla, Necla, Şerbet... Mimi! Günyüzü görmez pavyonlardan moda dünyasının renkli ışıklarına, aşkın tatlı esintisinden ayrılığın kör kuyularına, küçük burjuva hayatların kuralsız gecelerinden aşiretlerin kanlı kurallarına, ölümü beklerken yaşamla tanışmaya uzanan bir yolda, paylaştıkları büyük sırla birlikte yürüyecekler... Bir kelebeğinki kadar kısa olsa da hayat, Tanrının sunduklarını hep kabul edecekler.
Eylüldü Aşkım aynı apartmanda yaşayan bir grup kadının sıcacık dostluklarının öyküsü. Karanlık gökyüzünde çevrelerini aydınlatsalar da kendi yollarını bulmak için birbirlerinin ışığına ihtiyaç duyan bir avuç yıldız; Zeyno, Hicran, Damla, Necla, Şerbet... Mimi! Günyüzü görmez pavyonlardan moda dünyasının renkli ışıklarına, aşkın tatlı esintisinden ayrılığın kör kuyularına, küçük burjuva hayatların kuralsız gecelerinden aşiretlerin kanlı kurallarına, ölümü beklerken yaşamla tanışmaya uzanan bir yolda, paylaştıkları büyük sırla birlikte yürüyecekler... Bir kelebeğinki kadar kısa olsa da hayat, Tanrının sunduklarını hep kabul edecekler.
Bitirene kadar elimden bırakamamıştım. Hâlâ her gün kontrol ediyorum, yazar yeni kitap çıkarmış mı diye.
Kitabın adını okuyunca, sanki basit bir aşk hikayesi ile karşılaşacakmışız gibi geliyor. Alakası yok. Toplumun 'marjinal' ve 'pek o kadar da marjinal' olmayan kesimlerinden farklı farklı insanları alıp bir apartmana yerleştirmiş Esra Uçar. Sonra birbirleriyle olan iletişimlerini ve ilişkilerini incelemiş. Ve sanki gözlemlerini yazmış adeta. Sokakta her an yanımızdan geçebilecek kadar gerçekçi karakterlere sahip bir roman.
444 sayfa
Arion Basım Yayın tarafından yayınlandı