İş hayata geldiğinde, yazmak hep yeniden yazmaktır. Her yenilik, her yeni iş, her yeni sevgili, her yeni surat, her yeni tat, duygu, ses, koku, her yeni heyecan, her yeni acı, her yeni zevk öncekileri yeniden tanımlamaya zorlar seni. Yeniden yazmaya, yeniden yeniden yazmaya.Romalı Apuleiusun çok kadınlı bir öyküsü. Öyküyü yeniden yazmaya girişen ve bunu yaparken kadınlara sövüp sayan bir erkek kahraman. Arada yazıya karışmayı, anlatıcıyı kışkırtmayı iş edinen bir başka erkek. Kadınlarla, fısıltılarla örülü bir diyalog. Yazdıkça kızan, kızdıkça yazan, konu dışına taşmaya meraklı anlatıcı, kendisine mutlak gibi görünen katı saptamalarıyla, kendini bir düğümün içinde, koca bir kâbusun orta yerinde buluyor. Münir Göle, çok katmanlı, farklı türlere kapı aralayan yeni romanı Fısıltılarda sinsi sinsi, biraz haince damarımıza basıyor.
İş hayata geldiğinde, yazmak hep yeniden yazmaktır. Her yenilik, her yeni iş, her yeni sevgili, her yeni surat, her yeni tat, duygu, ses, koku, her yeni heyecan, her yeni acı, her yeni zevk öncekileri yeniden tanımlamaya zorlar seni. Yeniden yazmaya, yeniden yeniden yazmaya.Romalı Apuleiusun çok kadınlı bir öyküsü. Öyküyü yeniden yazmaya girişen ve bunu yaparken kadınlara sövüp sayan bir erkek kahraman. Arada yazıya karışmayı, anlatıcıyı kışkırtmayı iş edinen bir başka erkek. Kadınlarla, fısıltılarla örülü bir diyalog. Yazdıkça kızan, kızdıkça yazan, konu dışına taşmaya meraklı anlatıcı, kendisine mutlak gibi görünen katı saptamalarıyla, kendini bir düğümün içinde, koca bir kâbusun orta yerinde buluyor. Münir Göle, çok katmanlı, farklı türlere kapı aralayan yeni romanı Fısıltılarda sinsi sinsi, biraz haince damarımıza basıyor.
185 sayfa