Giysilerin her biri kullanıldıktan sonra yaşamdan çıkıp gider mi? Yoksa bir süre de olsa severek kuşanılan bir kabuk gibi hep sahibinin bir parçası kalarak, iz bırakarak, hoş kokulu bir hatıralar demetini mi kucaklar?Gül İrepoğlunun yeni eserini çok severek okudum. Diyebilirim ki, tadı damağımda kaldı. Bir anı-roman mı, otobiyografik özellikler de taşıyan deneme-roman mı? Belki, giysiler, giyim kuşam dünyasında bir masal-roman. Evet masal-roman! Yaşamın acılarını bilen, ama o acıları güzelliklerle, estetikle yenmek isteyen bir anlatıcının kaleme getirdikleri...
Giysilerin her biri kullanıldıktan sonra yaşamdan çıkıp gider mi? Yoksa bir süre de olsa severek kuşanılan bir kabuk gibi hep sahibinin bir parçası kalarak, iz bırakarak, hoş kokulu bir hatıralar demetini mi kucaklar?Gül İrepoğlunun yeni eserini çok severek okudum. Diyebilirim ki, tadı damağımda kaldı. Bir anı-roman mı, otobiyografik özellikler de taşıyan deneme-roman mı? Belki, giysiler, giyim kuşam dünyasında bir masal-roman. Evet masal-roman! Yaşamın acılarını bilen, ama o acıları güzelliklerle, estetikle yenmek isteyen bir anlatıcının kaleme getirdikleri...