Tarih bir kez daha tekerrür etme cüretini gösteriyor.
Seth'in hayatını tanrılara adamasının üzerinden bir yıl geçti. Ve şimdiye kadar, tanrıların ona verdiği görevler hep şiddetli ve kanlı oldu. Bu durum Seth için sorun değildi. Kan ve şiddete alışıktı. Ancak şimdi Apollo'nun onun için başka bir planı var. Ellerini ve başka bir uzvunu uzak tutmak kaydıyla muhafız rolünü üstlenmek zorunda. Ve kendini dizginleme konusunda gerçekten başarısız biri olduğundan, bu görev onun şimdiye kadarki en zor görevi olabilir.
Josie'nin bu inanılmaz seksi adamın ne olabileceğiyle ilgili hiçbir fikri yok. Ama büyük olasılıkla evden ayrıldıktan sonra başlayan yeni hayatı, Olympos büyüklüğünde bir blenderin içine atılıp püre haline gelmek üzere. Josie ya delirecek ya da antik bir mitin içinden fırlamış bir kâbus onu ele geçirmek için fırsat kollayacak. Daha da kötüsü, altın rengi gözlü, sır saklayan Seth ile arasında oluşan beklenmedik çekim bunların hepsinden daha tehlikeli olabilir.
Tarih bir kez daha tekerrür etme cüretini gösteriyor.
Seth'in hayatını tanrılara adamasının üzerinden bir yıl geçti. Ve şimdiye kadar, tanrıların ona verdiği görevler hep şiddetli ve kanlı oldu. Bu durum Seth için sorun değildi. Kan ve şiddete alışıktı. Ancak şimdi Apollo'nun onun için başka bir planı var. Ellerini ve başka bir uzvunu uzak tutmak kaydıyla muhafız rolünü üstlenmek zorunda. Ve kendini dizginleme konusunda gerçekten başarısız biri olduğundan, bu görev onun şimdiye kadarki en zor görevi olabilir.
Josie'nin bu inanılmaz seksi adamın ne olabileceğiyle ilgili hiçbir fikri yok. Ama büyük olasılıkla evden ayrıldıktan sonra başlayan yeni hayatı, Olympos büyüklüğünde bir blenderin içine atılıp püre haline gelmek üzere. Josie ya delirecek ya da antik bir mitin içinden fırlamış bir kâbus onu ele geçirmek için fırsat kollayacak. Daha da kötüsü, altın rengi gözlü, sır saklayan Seth ile arasında oluşan beklenmedik çekim bunların hepsinden daha tehlikeli olabilir.
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/09/yorum-geri-donus-titan-1-jennifer-l.html
İkinci bir melez sözleşmelerine hazır mısınız? Ben sayfayı ilk çevirişimde heyecandan bayılıyordum aman dikkat edin Bu arada melez sözleşmelerini okumayan, bu kitabı da anlamaz...
O dünyanın tanıdıklığı, manyak tanrılar ve ek olarak titanlar, kibirli ama hüzünlü Seth, ve Josie… Hepsi size tarihin gerçekten de tekerrürden ibaret olduğunu gösterecek. Ama Alex ve Aidan yerine bu sefer baş rollerde farklı kişiler var.
Seth –hatırlarsınız büyük fedakarlıkların adamı- son yaptığı anlaşmanın şartlarını uygulamakta. Yani Tanrı Apollon kimi öldür derse gidip onları öldürüyor. Yanlış anlaşılmasın bu adamlar Ares’e yardım edenler. Neyse yine bir gün çim biçme makinesi gibi düşmanları biçerken Apollon ortaya çıkıyor ve ona JB baş harflerine sahip bir kızı bulmasını ve onu korumasını söylüyor. Kızın kim olduğunu ve tam ismini vermiyor. Sadece okuduğu okul var elinde. Ama bu Seth için zor olmuyor çünkü okula gittiği an kızı buluyor. Zor olansa ondan uzak durması… Bu şanslı kızımız Josie. Annesinin şizofren hastası olduğuna inan, sarının neredeyse her tonunu saçında bulunduran, üniversite de psikoloji okuyan sıradan biri. (mi?) Kızın kim olduğunu öğrendiğinde ve ona her şeyi anlattığında her ikisi için işler epey bir değişiyor. Ve sonra da ardı arkası kesilmeyen olaylar başlıyor.
Bayıldım ya. Sevmemem mümkünmüş gibi… Yazarın her kitabını alıp itina ile okuyan ve sıkı takipçisi olan benim için Melez sözleşmelerinin yeri hep ayrı olmuştur. Her ne kadar farklı bir seri olarak çıksa da ben bu ad altında anacağım kitabı. Serinin diğerlerinden farkı, yazarın üslubu, olayların hareketliliği, ilişkiler arasındaki samimiyet ve farklılık. Bunlar daha derin işlenmiş ve bu kitapta da bu değişmemişti. Hem Seth açısından hem de Josie açsından da olayları okuyoruz. Bu da benim en sevdiğim şey. Seth geçmiş olayları unutamıyor ve belli etmese de yaralı. Bunu da öyle güzel yansıtmış ki yazar bazı yerlerde boğazım düğümlendi. Josie ise bir anda hayatının değişmesine, ani ölümlere alışmaya çalışıyor. İkili Akit’e gidiyor ve Seth’in görevi orada sonlanıyor. Peki, bizimki Josie’yi bırakıp gidiyor mu? Eh onu da okuyunca anlayacaksınız.
Tek dert yandığım nokta sürekli bir Alex hatırlatmasıydı. Tamam, benzer yerleri Seth bize söylüyor ama bir kere yapılıp gerisini bizim hatırlamamız daha süper olurdu bence. Josie ve Alex çokta birbirine benzemiyor. Onu ayrı değerlendirmek bana göre daha iyi olur. Josie daha yumuşak başlıydı. Ama kesinlikle güçsüz bir karakter değildi. Ve kesinlikle birbirlerini tamamlıyorlardı Seth ile...
Bunun dışında tekrar söyleyeyim ba yıl dım!
En sonunda geldi Seth’im =D
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/09/jennifer-l-armentrout-geri-donus-titan.html#more
En sevdiğim fantastik serilerden birisi Melez Sözleşmeleri'ydi. Orada başlamıştı Seth sevgim. Kimi zaman kafasını duvarlara sürtüp kıvılcım çıkartma isteğim gelse de genellikle içimizi ısıtan bir karakter Seth. Titan Serisi yazarın sevdiğim diğer serisi olacak sanırım. Zaten Jenny yazsın ben hep okurum :)
http://illekitap.blogspot.com.tr/2018/01/jennifer-l-armentrout-geri-donus-titan-1.html
Titan Serisi uzun zamandır okumak istediğim ama nedense bir türlü başlamadığım bir seriydi ve artık başladım kitapları peşpeşe okuyarak bitirme niyetindeyim tabi araya başka kitaplar soksamda mutlaka geri döneceğim.
Titan Serisi'nden bahsetmek gerekirse, artık neredeyse çok az bir kesimin okumadığı Melez Sözleşmeleri serisinden tanıdığımız Apollyon Seth'in hikayesini anlatan seri. Biliyoruz ki Seth o seride yani geçmişinde pek de iyi bir çocum değildi ama yaşananlardan dersini alıp yaptığı anlaşmaya sadık kalmaya karar verince hayatı değişti.
Hem de öyle bir değişti ki...
Apollo ile yaptığı anlaşma gereği onun verdiği görevleri yerine getiren Seth şimdi yeni görevi oldukça zorlayıcı olacak. Hem hayatını, hem geleceklerini hem de kalbini...
Bu sefer kalbini bir başka Apollyon'dan değil de bir yarı tanrıdan korumak zorunda.
Jennifer L. Armentrout'un kitaplarında en sevdiğim şey çok fazla detaylarla okuru boğmayıp konuya çabuk girip ekşını hiç bitirmemesi. Bu yüzden bu kadın ne yazsa okurum diyenlerdenim. Bence siz de bir deneyin kadın fantastil edebiyatına dair muazzam bir hayal gücü var bence.
Kitaba dair yorumuma gelirsek tam da beklediğim gibi çıktı. Seth'e yakışan bir kitaptı ve ben çok beğendim. Gerçi biraz Alex'in Apollyon olmayı öğrenme aşaması işe Josie'nin eğitim aşamaları bana gerçekten tarihin tekerrür ettiğini düşündürttü. Ahh, bir de kitabın sonralarına doğru Titanlardan biri Josie'yi kaçırıyor ve orada olanlar...
Ayyy birden, yeminle Seth için üzüldüm.
Neyse yorumu uzatıp heyecanı kaçırmamak adına şunu söyleyebilirim ki eğer Melez Sözleşmeleri serisini okuduysanız bu seriye mutlaka el atın çünkü Seth'in hikayesi o seride yarım kaldı ve bence Seth de yaptığı son fedakarlıklardan sonra mutuluğu hak ediyor. Bunu okuyun ve seriyi öyle bitirin.
Ahh, bir de ben şahsen Yunan Mitolojisini çok severim ve bu seriyi daha doğrusu Titan Serisi ve Melez Sözleşmeleri serilerini çok sevmemdeki sebeplerden biri de bu. Eğer siz de seviyorsanız mutlaka el atın.
Ben bu kitabı beğendim ve tam da beklediğim gibi çıktı bakalım 2. kitap nasıl olacak.
Ciltli, 396 sayfa
2016 tarihinde, Dex tarafından yayınlandı