Kast sisteminin hâkim olduğu toplumsal düzenin en tepesinde yer alan, kökenleri 11. asra dayanan varlıklı bir Brahman ailesinin 14. çocuğu olan Rabindranath Tagore, 1861de Kalkütada dünyaya geldi. 11 yaşında iken inzavaya çekilen Tagore, öğrenimi özel derslerle tamamlayıp 17 yaşında Londraya giderek edebiyat kültürünü geliştirirdi. İlk şiiri Sabah Şarkısını yazdığında şiddetli eleştirelere maruz kaldı. Çok yönlü bir insan olan Tagore (şair, romancı, düşünce adamı, ressam ve müsizyen) 1913 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan ilk Asyalıdır. Manzum olarak kaleme alınmış eserin genelinde sezilen hikmet, Gitanjaliyi , Tanrıya, doğaya ve insana duyulan aşkın doruklarına yerleştirmekte; sahip olduğu mistisizm ise okumaktan duyulan heyecanı iyiden iyiye artırmaktadır.
******
Bu dünyanın bayramına beni de çağırdılar, ve böylece kutsandı yaşamım. Gözlerim gördü ve kulaklarım işitti. Bu şenlikte bana düşen sazımı çalmaktı, ve ben de elimden gelenin en iyisini yaptım. Şimdi, soruyorum, zaman gelmiş midir artık içeri girebilmem, yüzünü görebilmem ve sana sessiz selamımı sunabilmem için? Onun bir dizesi dünyanın bütün dertlerini unutturuyor bana
William Butler Yeats Asya kıtasından ilk kez Nobel Ödülü alan Rabindranath Tagore 30lu ve 40lı yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir okur çevresine ulaşmıştı. Türk okuru Tagoreu o dönemde öyküleri ve düzyazı şiirleri ile tanıdı. Son 50 yıl içinde Hindistan dışında bir unutulmuşluğa terk edilmiş olan Tagore, son dönemde bir yeniden doğuş yaşamakta. Gitanjali, Tagoreun dünyada büyük üne kavuşmasını sağlayan temel eserlerinden biridir.
******
Kast sisteminin hâkim olduğu toplumsal düzenin en tepesinde yer alan, kökenleri 11. asra dayanan varlıklı bir Brahman ailesinin 14. çocuğu olan Rabindranath Tagore, 1861de Kalkütada dünyaya geldi. 11 yaşında iken inzavaya çekilen Tagore, öğrenimi özel derslerle tamamlayıp 17 yaşında Londraya giderek edebiyat kültürünü geliştirirdi. İlk şiiri Sabah Şarkısını yazdığında şiddetli eleştirelere maruz kaldı. Çok yönlü bir insan olan Tagore (şair, romancı, düşünce adamı, ressam ve müsizyen) 1913 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan ilk Asyalıdır. Manzum olarak kaleme alınmış eserin genelinde sezilen hikmet, Gitanjaliyi , Tanrıya, doğaya ve insana duyulan aşkın doruklarına yerleştirmekte; sahip olduğu mistisizm ise okumaktan duyulan heyecanı iyiden iyiye artırmaktadır.
******
Bu dünyanın bayramına beni de çağırdılar, ve böylece kutsandı yaşamım. Gözlerim gördü ve kulaklarım işitti. Bu şenlikte bana düşen sazımı çalmaktı, ve ben de elimden gelenin en iyisini yaptım. Şimdi, soruyorum, zaman gelmiş midir artık içeri girebilmem, yüzünü görebilmem ve sana sessiz selamımı sunabilmem için? Onun bir dizesi dünyanın bütün dertlerini unutturuyor bana
William Butler Yeats Asya kıtasından ilk kez Nobel Ödülü alan Rabindranath Tagore 30lu ve 40lı yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir okur çevresine ulaşmıştı. Türk okuru Tagoreu o dönemde öyküleri ve düzyazı şiirleri ile tanıdı. Son 50 yıl içinde Hindistan dışında bir unutulmuşluğa terk edilmiş olan Tagore, son dönemde bir ye... tümünü göster
113 sayfa