Skandallar yaratan bir kadın ile sırları olan bir erkeğin birleşmesiyle ortaya çıkan tutkulu bir aşk hikâyesi...
Yıllar önce meydana gelen bir skandalın ardından İngiltere'den kaçan Sophie Dane, herkese güvenen ve aşkta ihanete uğramış sosyetik kız değildir artık. Dünyevi zevklere sahip Fransız bir dulun refakatçiliğinde tekrar Londra'ya dönen Sophie, aristokrat Trevor Hamilton'un dikkatini çeker. Fakat Sophie'nin kalbi, daha önce hiçbir erkeğe hissetmediği şekilde Trevor'un esrarengiz kardeşi Caleb'e bağlanır.
Toplumun dışladığı ve servet avcısı bir sahtekâr olarak bilinen Caleb yurtdışından hasta babasını görmek için geldiğinde, Sophie'ye diğer erkeklerden daha farklı davranarak onun güvenini kazanır. Fakat beklenmedik olaylar zinciriyle ortalık yine karışır ve iki âşık geçmişten gelen bir skandalla karşı karşıya kalır. Sophie ve Caleb, şimdi birbirlerinin kollarında geçirmeyi hayal ettikleri gelecekleri için herkese meydan okumak zorundadır...
Skandallar yaratan bir kadın ile sırları olan bir erkeğin birleşmesiyle ortaya çıkan tutkulu bir aşk hikâyesi...
Yıllar önce meydana gelen bir skandalın ardından İngiltere'den kaçan Sophie Dane, herkese güvenen ve aşkta ihanete uğramış sosyetik kız değildir artık. Dünyevi zevklere sahip Fransız bir dulun refakatçiliğinde tekrar Londra'ya dönen Sophie, aristokrat Trevor Hamilton'un dikkatini çeker. Fakat Sophie'nin kalbi, daha önce hiçbir erkeğe hissetmediği şekilde Trevor'un esrarengiz kardeşi Caleb'e bağlanır.
Toplumun dışladığı ve servet avcısı bir sahtekâr olarak bilinen Caleb yurtdışından hasta babasını görmek için geldiğinde, Sophie'ye diğer erkeklerden daha farklı davranarak onun güvenini kazanır. Fakat beklenmedik olaylar zinciriyle ortalık yine karışır ve iki âşık geçmişten gelen bir skandalla karşı karşıya kalır. Sophie ve Caleb, şimdi birbirlerinin kollarında geçirmeyi hayal ettikleri gelecekleri için herkese meydan okumak zorundadır...
Yaklaşık ilk 300 sayfada resmen içim şişti O yüzden acilen bu kitabı bugün bitirmeliyim diye kendimi okumaya verdim ve nihayetinde bitti beni Sophie'nin ablası Ann abisi Jullian ve eşi Claudia -sosyete ne der kısmet bulmuş bunuyorsun havasındalardı ya- delirttiler :/ Sophie'ninda onların istekleri doğrultusunda sesini çıkarmaması pasif kalışı beni çileden çıkardı :/
Sonrasında kitap açıldı Lord Hamilton ve Honoria'nın peşine düştükleri andan itibaren kitaba ruh geldi kitap sonrasında zorlama ile değil sonu nasıl olacak diye merakla aktı gitti :)
Caleb'in aşkını anlatışına hayran oldum ! Aşklarının cidden her türlü olumsuz şartlara ve düşüncelere rağmen dayanabilmesi Sophie'nin köprüleri yıkışı ,abisine yazdığı mektup ile özgürleşmesi...Düğünleri için tüm ailesinin taşraya gelmesi onların yaklaşımları işte aile budur dedirtti :) Cinselliğin abartılı olmaması ayrıca memnun ediciydi !
Hele o son!! Evliliklerinin 50 yıllık sürecinin özeti ve ilk defa bir romanda birinin ölümü ile final :/
Yaşam bu olacak elbette onların adına 50 yılı dolu dolu yaşamaları çocuklarını büyütebilmeleri bir başka mutlu sondu ama tam son oldu ..
Sevdiğini ölümünden sonra izlerken onun yanına yatıp kendi hayatından vazgeçmeyi ve onunla birlikte gitmeyi düşündü..Fakat dışarıdan gelen ses onu geri çağırınca oğullarının varlığı gidişini erteledi ve arkadaşlarımın alıntıladığı gibi; Eğilip son bir kez dudaklarından öptü."Çok yakında,aşkım,"diye fısıldadı."Beni gölün yanında bekle.Çok yakında geleceğim."
Ağladım be :'( Ve kitabın ilk baştaki şişirmesi balon gibi söndü...
Daha önce okumaya başladığım ama fransızca kelimelerin çokluğu yüzünden soğuyup bıraktığım bir kitaptı. Dün akşam ikinci bir şans vermeye karar verdim. Ama yazarın diğer kitapları kadar beğenemedim.
Kardeşlerini her şeyin üzerinde tutan Julian'ın sosyeteye ve görünüşe bu kadar önem vermesi ve karakterin bu şekilde değişmesi hiç hoşuma gitmedi. Aynı şey eşi içinde geçerli...
Fikrim kitabın yazarın şu ana kadar Türkçede çıkan en kötü kitabı olduğu yönünde...
Gizemli Aşık-Julia London
Orjinal Adı The Secret Lover Regent Street Rogues Serisinin 4.romanı
Goodreads Puanı 5/3,73 Benim puanım 5/3
Sophie Dane Zalim Cazibede yaptığı şanssız evlilik ile gündemdi kadınlardan biriydi..Öyleki Jullian ile Cludia'nın arasının açılmasına da sebep olmuştu..Kadınlara sığınma evi açma fikrinin sebeplerinden biriydi beni çok etkilemişti..Ama bu kitabı okumaya başladıktan biteseye kadar bir şeylerin eksik hissinden bir türlü kurtulamadım..
Çevirimi kötüydü hayır,kapak mı hayır..Bence yazar bu hikayede değişik bir şeyler denemeye karar vermişti ama olmamıştı..
Özellikle çok büyük bir zevk ile okuduğum Serseri Kalbim'den sonra büyük bir hayal kırıklığı oldu benim için..
Fakat son zamanlarda da okuduğum bazı vasat romanlarla karşılaştırdığımda çok da iyidi benim için..En azından okuduğuma pişman olmadım.Bu durumda bir hikaye okuyacağım bile bile yine de alıp okurum...Hikaye bende eksiklik hissi de yaratsa severek okudum...Ama başlarda ki duraganlık beni sıktı biraz...Julia London severleri hayal kırıklığına uğratabilecek bir kitap..Umarım yazarın bu seriye geçiş kitapları olan. The Devil's Love (1998) . Wicked Angel (1999) kitaplarını okuruz...
Sophie Dane daha önce başından çok talihsiz bir evlilik geçmiş o dönemde toplumun kaldıramayacağı bir şekilde evliliğini boşanma ile sonuçlandırmış bir genç bir kadındı..Cludia Sophie'ye bu skandalın etkilerinden kurtulabilmesi için Avrupa'ya kaçmasın da yardımcı olmuştu da..
Aradan 8 yıl geçmiştir Sophie skandal yüzünden kaçtığı Avrupa'dan ülkesine hiç dönmemiştir..Fransız bir dula refakatçılık yapmaktadır...Bu kadın oldukça çarpıcı sıra dışı ve oldukça da renkli bir kadındır..
Ama sıla özlemine dayanamayan Sophie Honoria ile birlikte Londra'ya dönerler..Bu arada da Trewor Hamilton'un ilgisini çeker..Ailesi olası bir evliliği büyük arzu ile desteklemektedir..Ama Trewor'da Sophie'yi rahatsız eden bir şeyler vardır..Bu ara da gizemli bir bir erkek Calep ile tanışır ondan çok etkilenmiştir..Calep de ondan..Zamanla aralarında çok güzel bir arakadaşlık oluşsa da bir yandan Trewor'ın ziyaretleri ve kur yapmasına da katlanmaktadır..
Ve bir gün bu iki erkeğin kardeş olduklarını öğrenir..Calep TreWor'un gayri meşru kardeşidir...
Bir tarafta skandal yüzünden toplumdan dışlanmış bir kadın ile Gayri meşruluğu yüzünden de topluma kabul edilmeyen bir erkek..Çok etkileyici bir hikayedi..Bazı yerleri yazar yüzeysel geçmiş bazı yerler de gereksiz ayrıntılar ile işlemişti.Özellikle başları..Hikaye bence direkt başlamalıydı..Çok güzel bir fırsat kaçmış bana göre..
Sophie'nin yaşadığı aşk ile adeta çiçek açıp kanatlanmasını çok daha iyi işlemeliydi..Ama yinede beğendim..Sevdim...Bir şans tanıyın derim...
uzun aradan sonra okuduğum aşk romanı...... kesinlikle çeviri mükemmel. tavsiye ederim.
Caleb ve Sophia ikiside gerçekten toplumun dışına itilmiş, bundan büyük sıkıntı duyan ancak sevgi dolu iki kişilik ve özgürlüğü birbirlerinin aşkında buluyorlar.. Sophia gerçekten çok hoş, çok tatlı, çok gerçek bir karakterdi.. Caleb son derece yakışıklı ancak alıştığımız erkek karakterler gibi ketum değil, aksine duygularını ortaya koyan, yargılamayan, sevecen bir karakterdi... Kesinlikle çok sevdim bu kitabı.. sonunda biraz hüzülendim ama spoiler olmaması için söyleyemiyorum...
Yazarın okuduğum 3. kitabı. İlkinin çevirisi kötü sandım, ikinciyi yarım bıraktım, bunu sonuna kadar sabırla okudum. Sabır olmasa gidecek gibi değildi zaten. İçinde bir yer hariç öyle baskı hatası, imla hatası da çok belirgin bir şey yoktu bana göre ya da arada dikkatim dağılmış olabilir.
Bitmesine bitti de son söz tam son söylenmiş sanki sinema filmi. Neredeyse adı geçen herkes için son yazılmış, son elli yılın özeti yapılmış son sözde. Bir tek burada adı geçen kişi ve kurumların gerçek hayatla alakası yoktur, hayal ürünüdür yazılmamış.
Sanırım ben yazarın yazış tarzını sevmemişim. Bir tane daha okuyacağım sonra Julia London defterini kapatacağım...
Karton Cilt, 492 sayfa
Eylül2012 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı