Sabiha Ildeniz

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 9 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü

Çöp Çocuk bayılıyordu Kibrit Kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? Çöp Çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı.

Çöp Çocuk bayılıyordu Kibrit Kız'a hele çok ateşli duran sevimli hatlarına ama ne kadar sürebilirdi bir çöple kibritin aşkı? Çöp Çocuk'tan geriye sadece külleri kaldı.

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
Çözüm Olmak

Darel ile tanışmadan önce, her şeyin mümkün olduğunu biliyordum ama Darel ile birçok şeyin mümkün olduğunu deneyimledim.
Hocalığının ve fikirlerinin en önemli kısmı, sana ne yapacağını değil, kim olabileceğini hatırlatmasında yatıyor. Her alanda mükemmel bir hayat, hepimizin özünden hakkıdır ve inanın hepimiz için mümkündür. Sağ ol, var ol, Darel.

Darel ile tanışmadan önce, her şeyin mümkün olduğunu biliyordum ama Darel ile birçok şeyin mümkün olduğunu deneyimledim.
Hocalığının ve fikirlerinin en önemli kısmı, sana ne yapacağını değil, kim olabileceğini hatırlatmasında yatıyor. Her alanda müke... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
Benim Kitabımın Adı

Birisi bana “Aykut, hayatında öğrendiğin ve değişmende, başarılı olmanda sana en çok yardımı olan şey neydi?” dese, şunu söylerdim:
“Hiç kimsenin doğrusunu körü körüne takip etmemek! Kendi doğrumu, yani kendi gerçekliğimi ve onu YARATMA gücümü kullanmayı öğrenmek!”
Çocukken izlediğim bir karate filminde kahraman, hayatın sırlarını anlatan kitabı bulmak için düşer yollara. Canavarlarla dövüşüp yendikten sonra bir tapınağa ulaşır. Tapınakta kitabı korumakla görevli rahip der ki:
- İstersen hiç okuma bu kitabı, sadece koruyucusu ol. Çünkü içinde bulacakların hiç hoşuna gitmeyebilir.
Kahramanımız bir an tereddüt eder.
- Deme öyle müdür yaw, uzun yol geldim karıştırma kafamı. Hay Allah, şimdi bakmazsam hanım da çok kızar mahalleye dönünce.
Demez elbette ve kitabın sayfalarını çevirmeye başlar. Gördüğü şey sadece kendi yüzüdür. Çünkü her sayfa AYNADAN oluşmaktadır. O zamanlar hiç anlamamıştım ama 29 Sene sonra, gerçeğin aslında bu kadar BASİT olduğunu öğrendim ve kitabın kapağını ayna yapma fikri çıktı ortaya. “Ehh o zaman kapağı ayna olan bir kitaba bakıp, kendilerini gördüklerinde, ismine de OKUYUCU KARAR VERMELİ” dedik.
Doğrularınıza siz karar verin, kitabın adını bile siz koyun.
Hadi gelin sohbete kaldığımız yerden devam edelim. Alın çayınızı kahvenizi. Oturun yamacıma şöyle...

“Bir varmış bir yokmuuuuş..... Evvel zaman içinde bir evren varmııııııışş...............”

*******

Aktör, seslendirme sanatçısı ve yaşam koçu Aykut Oğut'un yeni kitabı Dharma Yayınları'ndan bu hafta çıkıyor. İlk baskısı alışılmışın dışında tam 100 bin adet yapılan kitabın kapağı bir ayna. Kırılmayan bu özel aynayı yaptırabilmek ve kitaplara tek tek elle yapıştırmak için çok emek harcamışlar ama bu çılgın projeyi yayınevinin sahibi Namık Atalay ile birlikte hayata geçirmeyi başarmışlar. 'Evrenden Torpilim Var' isimli ilk kitabıyla satış rekorları kıran Oğut, ikinci kitabının kapağını ayna yaparken somut bir mesaj veriyor; 'Ey okur tüm 'kaynak', tüm 'sır' sende!' Hayatın size getirdiklerinden memnun değilseniz, şikayet etmeden önce yapılacak başka şeyler de var, bunu hatırlatıyor bize Aykut Oğut. Dili oyunbaz; kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı için samimi ve birçok kişisel gelişimciden farklı olarak üstten bir bakış açısı yok. Birkaç yıldır günlük konuşmamıza dahi giren 'çekim gücü' yani 'sen ne istersen, evren sana onu verir' ana fikrini savunan ama bunu Türklere özel bir yöntemle yapan Aykut Oğut'tan evrenin sırlarını öğrendim, buyurun...
- Sadece kapaktaki ayna değil, kitabın adının olmaması da enteresan; bunu neden yaptınız?
Toplum olarak başkalarının doğrularını hiç sorgulamadan sırtımıza geçirip farkında olmadan onlarla yaşıyoruz. Sorgulama alışkanlığımız yok. Bunu değiştirmenin bir yolu olmalıydı. Mesajın iyice anlaşılması için kitabın adını bile ben dikte etmeyeyim dedim. İradenle karar vermiş, parasını ödeyip almışsın, artık bu senin kitabın, isminin ne olmasını istiyorsan o olsun.

BEN OLSAM 'BEN' DERDİM ADINA
- Peki, siz bir okur olarak bu kitabı alsanız, sizin kitabınızın adı ne olurdu?
Hiç düşünmedim... Kimseyi yönlendirmek istemem ama benimki yıllar önce yazdığım senaryomun adı olabilir. 'I Am', muhtemelen 'Ben' derdim kitabıma.
- İlk kitabınız 'Evrenden Torpilim Var'ın devamı mı bu kitap? Bunu anlamak için ilkini okumak zorunda mıyız?
Devam kitabı değil ama bağlantılar ve göndermeler var. Elbette okunduysa bu kitap daha rahat bir yere oturacaktır ama okunmadıysa da sorun yok.(...)
http://www.dharma.com.tr/haberler2.htm

Birisi bana “Aykut, hayatında öğrendiğin ve değişmende, başarılı olmanda sana en çok yardımı olan şey neydi?” dese, şunu söylerdim:
“Hiç kimsenin doğrusunu körü körüne takip etmemek! Kendi doğrumu, yani kendi gerçekliğimi ve onu YARATMA gücümü kull... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
Evrenden Torpilim Var

Siz hiç 150 kilo oldunuz mu? Sizin hiç yabancı bir ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır gevreğine bira döküp hayatta kalırken günlerce tek kelime bile konuşmadığınız, dayak yedikten sonra girdiğiniz komadan bir gözünüzü kaybetmiş olarak çıkıp tekrar parklara döndüğünüz, annenizi kaybettikten sonra hapiste yatarken babanızı kaybettiğiniz oldu mu?Benim oldu.Peki ya sonra o yabancı ülkenin dilinde şakır şakır konuşup hatta seslendirme yönetmenliği bile yaptığınız, o ülkedeki filmlerde başrol oynadığınız, 70 kilo verip filinta gibi olduğunuz, yeni ve mutlu bir hayat kurduğunuz, elinizi attığınız her işi altın yumurtlayan tavuğa çevirdiğiniz, her saniyenizi gülümseyerek geçirdiğiniz, hayatta istediğiniz her şeyi elde etmeye başladığınız oldu mu?Benim oldu.Nasıl mı?Gelin anlatayım...

Siz hiç 150 kilo oldunuz mu? Sizin hiç yabancı bir ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır gevreğine bira döküp hayatta kalırken günlerce tek kelime bile konuşmadığınız, dayak yedikten sonra girdiğiniz komadan bir gözünüzü kaybetmiş olarak ç... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
Savaşın Çocukları

Giriti Venediklilerden, 1645te başlayan savaşlarla tam 24 yılda almıştı Osmanlı... İki buçuk yüzyıl kadar Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğinde kalan Girit adasının kaybedilme tehlikesi belirdiğinde, büyük kitleleri bir araya getiren mitinglerde ağızlardan düşmeyen slogan şuydu. Girit bizim canımız, feda olsun kanımız! Ama bütün bu protestolara karşın, Avrupanın Hasta Adam yaftası yapıştırdığı Osmanlı Devleti, Giriti adeta altın tepsi içinde Yunanistana sunmuştur. Bu süreçte, Giritteki insanımız, yani en az on beş kuşaktır adada bulunan Osmanlı Türkü, nasıl bir dram yaşamıştır? Ahmet Yorulmaz romanında, Aynakis Hasanın yaşamı çerçevesinde, yerlerinden sökülüp atılan Giritlileri anlatmaktadır...

Giriti Venediklilerden, 1645te başlayan savaşlarla tam 24 yılda almıştı Osmanlı... İki buçuk yüzyıl kadar Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğinde kalan Girit adasının kaybedilme tehlikesi belirdiğinde, büyük kitleleri bir araya getiren mitinglerde ağı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Profil Resmi
Sabiha Ildeniz okumuş.
Şeker Portakalı (Zeze, #1)

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

Sabiha Ildeniz şu an ne okuyor?

Küçük Mutluluklar Kitabı

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.