Bu kitap, yazarının dinsel inancını, olabildiğince doğru ve etkili bir şekilde yansıtmaktadır. Bu inanç, ortodoks Hıristiyanlık değildir; ancak özünü yine de, kişisel ve çok yakın bir Tanrıya duyulan derin bağlılık oluşturur. Bu kitapta, kendininkinden farklı ve belki de ona çoğu noktada ters düşen bir inancın ifade edilebileceğine hazırlıklı olanları şaşırtacak ya da rencide edecek hiçbir yan yoktur; yazarın, tüm samimi dinsel duygulara olumlu yaklaştığı açıkça görülecektir. Ancak potansiyel okuru, derinlere kök salmış zihinsel alışkanlıklarını şiddetle sarsabilecek savlar ve ifadeler konusunda şimdiden hazırlamakta yarar vardır. Onu henüz yolun başındayken, genel kabul gören inanış biçimlerinden sapmanın burada, bulanık şüphecilik değil, bunun çok ötesine geçerek, dogmalara ve dogmacı zihniyete karşı alabildiğince keskin bir itiraz anlamına geldiği konusunda uyarmak yerinde olacaktır. Bu kitap, inançlı biri tarafından yazılmış, dinsel bir kitaptır, ancak ortaya koyduğu tavır bazılarına açık bir ateizmden bile daha skeptik ve daha muhalif görünebilir. Oysa yazarın asıl niyetinin bununla ilgisi yoktur. Onun yaptığı, onların Tanrısını inkar etmek değildir; o, insanın kalbine daha yakın bir Tanrının, yaşayan bir Tanrının varolduğunu ilan eder.
Bu kitap, yazarının dinsel inancını, olabildiğince doğru ve etkili bir şekilde yansıtmaktadır. Bu inanç, ortodoks Hıristiyanlık değildir; ancak özünü yine de, kişisel ve çok yakın bir Tanrıya duyulan derin bağlılık oluşturur. Bu kitapta, kendininkinden farklı ve belki de ona çoğu noktada ters düşen bir inancın ifade edilebileceğine hazırlıklı olanları şaşırtacak ya da rencide edecek hiçbir yan yoktur; yazarın, tüm samimi dinsel duygulara olumlu yaklaştığı açıkça görülecektir. Ancak potansiyel okuru, derinlere kök salmış zihinsel alışkanlıklarını şiddetle sarsabilecek savlar ve ifadeler konusunda şimdiden hazırlamakta yarar vardır. Onu henüz yolun başındayken, genel kabul gören inanış biçimlerinden sapmanın burada, bulanık şüphecilik değil, bunun çok ötesine geçerek, dogmalara ve dogmacı zihniyete karşı alabildiğince keskin bir itiraz anlamına geldiği konusunda uyarmak yerinde olacaktır. Bu kitap, inançlı biri tarafından yazılmış, dinsel bir kitaptır, ancak ortaya koyduğu tavır bazılarına açık bir ateizmden bile daha skeptik ve daha muhalif görünebilir. Oysa yazarın asıl niyetinin bununla ilgisi yoktur. Onun yaptığı, onların Tanrısını inkar etmek değildir; o, insanın kalbine daha yakın bir Tanrının, yaşayan bir Tanrının varolduğunu ilan eder.
çelişkiler ve tutarsızlıklar totoloji ile sıvanmaya çalışılmış, anarşizm ve ateizme bir adım mesafede durmuş kalmış bir metin olarak, büyük yazarın bilimsel bakış açısıyla dini görüşleri barıştırmaya çabaladığı söylenebilir. Spinoza'nın tanrısı görüşü hakim.
157 sayfa